Yolumuz var

Yolumuz var

Asırlardır sayısız insan bu yolda sonu hakikat olan menzile ulaşmışlardır. Bizlerde günümüzde o erenlerin iz sürücüleri olarak bu yolda yürümeye gayret ediyoruz. Neden bu yolda yürüyoruz, yol bizim için ne manaya geliyor, bu yolda yürümesek ne kaybedeceğiz?Bu dünyadaki varlığımızın bir manası var. Öylesine canımız/ruhumuz beden sahibi olmadı. Varlığımız değerlidir. Bu yol bize varlığımızın değerinin bilincine

REMZİ KAPTAN 06 Ocak 2022 REMZİ KAPTAN

Asırlardır sayısız insan bu yolda sonu hakikat olan menzile ulaşmışlardır. Bizlerde günümüzde o erenlerin iz sürücüleri olarak bu yolda yürümeye gayret ediyoruz.

Neden bu yolda yürüyoruz, yol bizim için ne manaya geliyor, bu yolda yürümesek ne kaybedeceğiz?Bu dünyadaki varlığımızın bir manası var. Öylesine canımız/ruhumuz beden sahibi olmadı. Varlığımız değerlidir. Bu yol bize varlığımızın değerinin bilincine ulaşmasının yoludur. Yolsuz olarak varlığımızın bilincinde, farkında olmayız. Farkındalık ve bilinç olmadığı zaman ruhsal olanı geriler sadece bedensel olana yöneliriz.
Bu da duygu ve düşünce boyutunda bizi herhangi bir bitkiden farksız kılmaz. Varlığımızın insan olarak anlam kazanması için vardır bu yol. Yolumuzun temeli yeni değildir.İlk insan ile başlar, diğer kâmil insanların ve peygamberlerin katkılarıyla gelişir, her tür kirden soyutlanır ve Hz. Muhammed ile Hz. Ali ile de nihai güzergâhını tanzim etmiş bir yoldur.
İşte yürüdüğümüz yol böylesi bir kutsal yoldur.Hakk’ın hakikatlerinin olduğu bir yoldur. Bu yolda yürümek, menzile ulaşılmasa dahi şereflerin en büyüğü, onurların en güzelidir. Bu yolda yürümezsek, bu yoldan çıkarsak, bu yoldan bir habersizsek ne olur? Yine bir şekilde yaşamımızı yaşarız.
Yine sabah uyanır, gündelik uğraşlarla uğraşır, gece uyuruz… Ve böylece günlerimizi tamamlar, bedensel enerjimizi tüketip ruhsal olgunluğa erişmeden, kendini bilmeden (Kendini bilmek Rabbini bilmektir) göçüp gideriz.
Böyle yaşarsak aslında yaşamadan yaşamış oluruz. Öylesine, yaşıyor olmak için yaşamışızdır ve böylesi bir yaşam bir noktada adeta bize işkence gibi gelir.
Çünkü anlam ve manadan uzaklaşmış, insan olmamıza yakışmayan farkındalığı ve bilinci ıskalamışızdır. Yol bilinçtir, farkındalıktır, insan olarak yaşama isteğidir. Şüphesiz yol sadece bizleri kapsamıyor, tüm insanlık için vardır.
Her topluluğun kendine özgü işaretleri ile o topluluğu menzile götürüyor.
Bu noktada yol öyle sanıldığı gibi çok değil, birdir. Herkesin çıkışı farklı bir patika olsa da yol herkes için aynıdır. Yani yoldaki işaretler her topluluk için farklıdır diye o kişiler farklı bir yoldan ve başka ifadeyle daha iyi bir yoldan yürümüyorlar. Yol aynıdır, farklı olan yol değil, her topluluğun kendine has işaretleridir. Diğer bir hususta herkesin (her topluluğun) bir yol gitme tarzı vardır. Kimi yavaş gider, kimi durup dinlenmeden gider.
Kimi yolun ortasından gider, kimi kenarından, Kimi zaman zaman bunca işarete rağmen yolunu şaşırır, kimi bile bile yoldan çıkar. Velhasılıkelam yol herkes içindir. Kim layıkıyla yürüyorsa menzile ulaşacak olan odur.
O halde soruların cevapları verilmiş olunuyor. Bu yolda yürümezsek çok şey kaybederiz. Varlığımız adeta formaliteden olur, gerçek karşılığı olmaz. Onun içindir ki; çok şükür ki yolumuz var, yolsuz değiliz.