Sevgisi büyük olanın acısı da büyük olur

Sevgisi büyük olanın acısı da büyük olur

Sevmek, yürekli insanların duygusu ve davranışıdır. Yüreğinde pısırıklık olan, davranışlarında yamukluk olan, bakışlarında korkaklık olan, kalbinde puştluk ve dilinin altında fesatlık olanın sevgi ile işi olmaz. Onların sevgileri toz misalidir, en küçük bir rüzgârda savrulur gider. Oysa yürekli olanların sevgisi sapasağlamdır. Kökleri yüreğin en derininde olduğu için değil anlık bir rüzgârda, en büyük fırtınalarda bile

REMZİ KAPTAN 27 Ocak 2019 REMZİ KAPTAN

Sevmek, yürekli insanların duygusu ve davranışıdır.

Yüreğinde pısırıklık olan, davranışlarında yamukluk olan, bakışlarında korkaklık olan, kalbinde puştluk ve dilinin altında fesatlık olanın sevgi ile işi olmaz. Onların sevgileri toz misalidir, en küçük bir rüzgârda savrulur gider. Oysa yürekli olanların sevgisi sapasağlamdır.

Kökleri yüreğin en derininde olduğu için değil anlık bir rüzgârda, en büyük fırtınalarda bile yerinden zerre kadar oynamaz, sarsılmaz.

Sevgi özünde böyle olmalıdır, bu şekilde yani yüreğin en derininde ve tüm hücrelerde yaşanmalıdır.

Böyle yaşanınca bir anlamı ve değeri olur. Yani her sevdiğini gördüğünde yüreğinin telleri titremeli, bu titreyiş cümle aleme yansımalı, deprem olmalı kainatta. Öyle bir bakışı olmalı ki sevdiğine, buzullar erimeli, yanardağlar buz tutmalıdır.

Öyle sarıp sarmalı ki sevdiğini, zaman o an başlanınca gitmeli, dünya yeni renklere kavuşmalıdır. İki ayrı beden aynı can, ruh olunmalıdır.

Sevdiğin derdi ile dertlenmeli, neşesi ile sevinilmelidir. Sevmek, sevgi özünde böyledir. Böyle olmayan bir sevgi imitasyondur, sahtedir, yapmacıktır, biçime ve maddeye dayalıdır.

İçerisinde öz ve doğallık yoktur. Hilekarlık ve sahtelik esas olduğu için ömrü uzun sürmez, sürmediği içinde değeri yoktur, anlamı kalmamıştır. Anlamı kalmadığı için, değeri olmadığı için bir eşya misali eskir ve yerine yenisi alınır.

Oysa sevgi ve sevgi duyulan kişi bir eşya değildir. Ama hilebazlar, özü çürükler sevgiye bu muameleyi yaparlar, madde muamelesi. Eşya gibi bakarlar ve eskiyince yenisini alırlar.

Duygu, ahlak, yüce değerler, yürekten bağlılık yoktur. Derin ve anlamlı bir sevme yoktur. Ne vardır?

Maddiyat, çıkar, hesap ve kitap vardır.

Hesaplı olanın sevgisinden, çıkarcı olanın yüreğinden sevgi meydana gelir mi hiç?

Onlara göre sevmek, yürek vermek, yürek ile bağlanmak, yüreği esas almak ahmaklık ve aptallıktır. Varsın ahmaklık ve aptallık olsun.

Yine de yürek ile sevmek, yürekten bağlı olmak, yürek diliyle sevgiliyle konuşmak gerek.

Varsın acı çeksin, varsın bülbüllerin en güzel sesleri çıkardığı gül bahçesi gülistan yürek, kadir kıymet bilmezlerin yüzünden viraneye dönüşsün.

Varsın her şeyi maddiyat ile satın alacaklarını sananlar yürekleri değil, bedenleri satın alsınlar.

Yürekten sevenler yürekleri ile sevmeye ve sevgilerini yürekte yaşamaya devam edecekler. Tüm ihanet ve kaypaklık çukuruna rağmen bu böyle olacaktır.

Sevmekten daha değerli bir şey var mıdır şu yeryüzünde? Olmadığına göre, yürekleri ile aşkın diyarını güzelleştirenlere aşk olsun.