Perdenin arkasını görmek

Perdenin arkasını görmek

Bu dünyadaki varlık nedenini sorgulayan, varoluşuna anlam vermek isteyen, yaşadığı her anı asil ve görkemli bir şekilde yaşama çabasında olanların inancıdır Alevilik. Tarafı ve yolu ta ezelden yani Kal-u Bela’dan beri belli olanların inancıdır bu inanç. Daha hiçbir maddi alem yokken Bezm-i Elest’te verdikleri ikrara sadık olanların inancıdır Alevilik. Bu inancı yaşamak; daimî bir aşk

REMZİ KAPTAN 25 Eylül 2019 REMZİ KAPTAN

Bu dünyadaki varlık nedenini sorgulayan, varoluşuna anlam vermek isteyen, yaşadığı her anı asil ve görkemli bir şekilde yaşama çabasında olanların inancıdır Alevilik. Tarafı ve yolu ta ezelden yani Kal-u Bela’dan beri belli olanların inancıdır bu inanç.

Daha hiçbir maddi alem yokken Bezm-i Elest’te verdikleri ikrara sadık olanların inancıdır Alevilik. Bu inancı yaşamak; daimî bir aşk halinin açığa çıkmasından başka bir şey değildir.

Alevilik yaşamın an be an aşk ile yaşanmasıdır. Gizlilerin açığa çıkması, kapalı olanların aşikâr edilmesi, zahir ve batının netleştirilmesidir.

Bu da yaşamdaki bütün soruların cevap bulması sorunların ise çözüme kavuşturulmasıdır. Bu yola çıkıldığında daha zorluk, darlık ve sıkıntı yoktur.

Bir kere tadı alınmıştır hiçbir dünyevilikle kıyaslanmayacak cennete özgü tatların. Onun için önemi daha yoktur zorlukların, engellerin, sorunların.

Yola çıkılmıştır ve yola aşk ile çıkılmıştır. Yükleri aşk, sözleri aşk, davranışları aşk, bakışları aşktır daha yol erlerinin. Onlar artık ötelerin ötesini yakın edenlerdir.

Onlar daha basitlik, gerilik, maskaralık ve nefsaniyetten milyon ışık yılı uzak olanlardır. Onların yoldaşı çarmıhta olan İsa peygamberdir.

Onlar ıssız mağarada Eyüp’ün yaralarını saranlar, dipsiz kuyudan Yusuf’u çıkartanlardır artık. Nemrut’un devasa ateşinde Halil İbrahim’e su olan, Firavunun zulmünden kaçan Musa peygamber ile birlikte denizi yaranlardır onlar.

Kerbela da Hüseyin’le birlikte Yezide karşı kılıç çalan, Banaz da Pir Sultan ile deyişler söyleyen, Toroslarda Karacaoğlan’ın sevdasına tanıklık edenlerdir.

Yolun erleri için geçmiş ve gelecek an’da bir olmuştur. Can (ruh) olmak esas olmuş, beden bu dünya kalıbı olarak ancak anlamlı kalmıştır.

Bu böyledir ve bunun böyle olduğunu ancak yaşayanlar bilir, gerisine ne anlatılsa nafiledir. O halde ruhunun bir yerinde çok küçükte olsa bir arayış sahibi olanlar beri gelsin, dile gelsin.

Hallerine anlam vermek isteyip de veremeyenler, cümle varlıkla birlik olup da nasıl ayrı kaldıklarını düşünenler, çelişkileri çözüme kavuşmuşken yeniden daha derin çelişkilere düşenler… beri gelin, dile gelin.

Sahipsiz değilsiniz, yol erleri sizinledir. Kendilerine dünyevilikleri perde edinenler sizi engellemesin. Asaleti seçin, yaşıyor olmak için yasayanlardan olmayın.

Çok söze gerek yok, bir niyetiniz yeterlidir.

O halde: Hoş geldin can!