Muharrem Orucu’nun anlamı, değerleri ve önemi

Muharrem Orucu’nun anlamı, değerleri ve önemi

Muharrem orucu bizler için hem Hakk’ın rızası için tuttuğumuz bir oruçtur ve onunla beraber İmam Hüseyin ve candaşlarının şahsında cümle mazlumlar için çekilen yastır, anmadır, değerlerine ve yollarına bağlılıktır. Böylesine bir ibadet ve yas olan Muharrem orucu, tamamen gönüllülük esasına dayanan, yürekten gelen bir duygu ile ve ikrar vermiş olanların itikatlerinin gereği yerine getirdikleri bir

REMZİ KAPTAN 18 Ağustos 2020 REMZİ KAPTAN

Muharrem orucu bizler için hem Hakk’ın rızası için tuttuğumuz bir oruçtur ve onunla beraber İmam Hüseyin ve candaşlarının şahsında cümle mazlumlar için çekilen yastır, anmadır, değerlerine ve yollarına bağlılıktır.

Böylesine bir ibadet ve yas olan Muharrem orucu, tamamen gönüllülük esasına dayanan, yürekten gelen bir duygu ile ve ikrar vermiş olanların itikatlerinin gereği yerine getirdikleri bir ibadettir.

Yani öyle mahalle ve aile baskısı ile tutulan bir oruç değildir Muharrem orucu. Tamamen kişinin özgür iradesi ile gerçekleşen, dıştan herhangi bir baskının ve telkinin bile olmadığı, kişinin kendi bilinci ve kararlığı ile tutup yerine getirdiği bir ibadettir.

Böylesi bir ibadet elbette değerlidir, önemlidir, kutsaldır. İbadet biçime indirgendiğinde, baskı ve zorlama ile gerçekleştiğinde, ne kadar anlam ifade eder ki?

Çokça anlam ifade etmez, değer taşımaz. İbadette esas olan insanın kendi öz iradesi, bilinci ile ibadet etmesidir. Yani ne anne-baba, ne mahalle ve devlet baskısı olmaksızın ibadet etmesidir esas olan. İşte Alevilerin ibadetleri ve Muharrem orucu da bu temeldedir. Ben kendimi bildim bileli Alevi dernek ve cemevlerinde olan birisiyim.

Ne ailemden, ne dedelerimden ve ne de diğer başka Alevi olan canlardan hiç bir telkin ve dayatma ile karşılaşmadım. Kimsenin “neden oruç tutmuyorsun, mutlaka tutmalısın” dediğine tanık olmadım. Kimsenin niyetli olup olmadığını sorguladığına da tanık olmadım.

Elbette erenlerimiz bu yolu ve yolun kurallarını, değerlerini, ibadet ve ritüellerini anlatıyorlar. Fakat asla kişiye bunu dayatmıyor, seçimi kişinin özgür iradesine bırakıyorlar. Böyle olduğu içindir eğer Alevi inançlı bir kimse Alevi ibadetlerini yerine getiriyorsa, misal Muharrem orucu tutuyorsa, bunu inandığı için yapıyordur.

Hiç bir telkin ve baskı altında kalmadan kendi iradesi ile tuttuğu için bu orucu, gönülden ve yürekten tutuyor. Böylesi bir inanç ve samimiyet ile tutulan oruç, yapılan ibadetler elbette Hakk’ın katında en makbul olanıdır.

İşte Muharrem orucunun değeri burada ortaya çıkıyor. Öyle görkemli sofralar kurulmaz, sadelik ve içtenlikle, sayısal olarak az ama özü birlemiş olan canların birlikte oldukları bir sofradır. Orada dilenen Hakk’ın rızasıdır, dökülen göz yaşları Kerbela şehitleri ve candaşları içindir.

Bu anlam ve bilinçle oruç tutan, ibadet ve dua eden cümle canların oruçları ve ibadetleri Hakk’ın katında kabul ve makbul olsun.