Hz. Ali

Hz. Ali

Sevenleri kadar sevmeyenleri, uğruna ölümlere gideni kadar onu ve ideallerini yok etmek için ölümü göze alanların haddi hesabı olmayan kişidir Hz. Ali. Tarihte nice kimseler onu sevdikleri için en ağır zulümlere ve işkencelere maruz kaldılar. Onun düşmanları, onun adını ve davasını yer yüzünden silmek için akla gelmeyecek nice yöntemler kullandılar. Ancak onun adı bile çoğu

REMZİ KAPTAN 11 Ağustos 2021 REMZİ KAPTAN

Sevenleri kadar sevmeyenleri, uğruna ölümlere gideni kadar onu ve ideallerini yok etmek için ölümü göze alanların haddi hesabı olmayan kişidir Hz. Ali.

Tarihte nice kimseler onu sevdikleri için en ağır zulümlere ve işkencelere maruz kaldılar. Onun düşmanları, onun adını ve davasını yer yüzünden silmek için akla gelmeyecek nice yöntemler kullandılar. Ancak onun adı bile çoğu kez bunca ölüm ve yıkımlara, açlık ve sefaletlerle başa çıkmaya yetti.

Onun adıyla nice devletler yıkıldı ve yine yine onu esas alan nice oluşumlar oluştu. Geçmişte, günümüzde ve her çağda var olmaya devam edecektir Hz. Ali.

Peki kimdir Hz. Ali?

Hz. Ali, 21 Mart 598 de Kabe’de doğmuştur. Bu onura nail olan ilk ve son insandır. Hz. Ali, Ehlibeyttendir. Ehlibeyt ise Hakk‘ın nurunun dünyaya ve insanlığa yansımasından başka bir şey değildir. Elbette böylesi yüce bir şahsiyetin doğum zamanı ve yeri de sıradan bir yer ve gün olamazdı.

Hz. Ali’nin çocukluğu ve gençliği Hz. Peygamber yanında ve onun eğitimi altında geçmiş ve bu birliktelik Hz. Muhammed Hakka yürüyene kadar devam etmiştir.

Hz. Muhammed’in elçiliğini ilk kabul eden kişidir ve canı pahasına her şart altında o davete tabi olmanın gereklerini tüm ömrü boyunca yerine getirmiştir.

Bu gereklilik Hakk inancının ve hakikatin tüm yüreklerde ilelebet silinmeyecek şekilde işlenmesidir.

Böyle olduğu içinde Hz. Ali, evlatları ve onu sevip takip edenler her zaman ve her yerde en ağır zulümleri yaşadılar, kötülüklere maruz kaldılar, haksızlığa uğradılar.

Bütün katliamlara, kıyımlara karşın Hz. Ali’nin yolunda gidenler her türlü bedeli ödediler ama asla zalim ve haksız olana boyun eğmediler.

Onun içindir ki geçmişte olduğu gibi günümüzde ve gelecekte de Hz. Ali’nin adı her geçtiğinde en kasvetli, kederli, yenilgili, hayal kırıklıklarıyla dolu yürekler bile şaha kalkıp umutlanır.

Hz. Ali güzelliklerin bütünü, toplamıdır. Cümle güzellikler, Hakkın nuru, hakikatin aşkı onun şahsında cihana yansımıştır. O Ali’dir.

Bu isim boşuna alemlerin padişahı tarafından ona verilmedi.
İsmi gibi yüce, azametli, uludur o..

Samimiyet, dostluk, hakkaniyet, mertlik, insanlık onun şahsında yeniden tanımlanmıştır.

İlim irfan, kemalet, siyaset, savaş, varoluşun anlamı, alemlerin gizemi, canın ölmezliği onunla yerli yerine oturmuştur.

İşte bu yüzdendir asırlardır nerede bir yaralı yürek varsa, nerede sevgiyi susamış gönüller varsa, nerede kalpleri sevgi ve dostlukla çarpan varsa; tozlu yollardan, aşılmaz dağlardan, sarp kayalardan, ateşin ve kötülüklerin çemberinden çıkıp ona geliyorlar.

Çünkü o arınmış olan ve arınmaya davettir. Arınanlar, arınıp kendi özünü bulanlar ona ulaşıp onunla bütünleşiyorlar. Bütünleştikleri için ölümler, zulümler, yezitlikler bir anlam ifade etmiyor. Ölümü gülerek kucaklayıp ölümsüzlüğe uğurlanıyorlar.

Kötülükler, kirlilik, sahtekarlık, ihanet ve kahpelik, üçkağıtçılık ve haksızlık onun ve onun yolunda gidenlerin ilgisi dışında olup yeryüzünde silinmesi gerekenlerdir.

Hz. Ali, tarihin her döneminde -günümüzde ve gelecekte-, daima dara düşenlerin, yoksunlukta kalanların, acılara ve ihanetlere göğüs gerenlerin, zulüm görüp haksızlığa uğrayanların, Hak inancına ve hakikat yoluna sadık kalıp yürümek isteyenlerin, insanca yaşamak isteyenlerin, mertliği ve hakkaniyeti yaşam biçimi haline getirenlerin ve daha nice nice güzellikleri yaşamak ve yaşatmak isteyenlerin idolü, önderi, rehberi, yol göstereni, Ali’dir.

Üçkağıtçılığı ve sahtekarlığı marifet bilenler, yalan ve dolandırıcılığı yetenek sananlar, hile ve düzenbazlığı meslek edinenlerin onunla ve onu sevenlerle işleri olmaz.

Olmadığı gibi onlar her zaman onun ve onu sevenlerin karşıtı, düşmanıdırlar. Onun şahsında temsil olan bütün güzelliklerin düşmanıdırlar.

Ya Ali, can Ali, dertlere derman Ali, dara düşenlerin imdadına yetişen Ali: senin yolunda gitmek, seni bilenlerden olmak, bilip de sevenlerinden olmak bu satırları dile getirenin en büyük mutluluğu, huzur kaynağı, yaşam sebebidir.

Ya Ali!