Hayat yaşanmaya değer

Hayat yaşanmaya değer

Hayatın yakıcı ve acı gerçekleri karşısında oturup ağlamanın çözüme bir katkısı yok. Oturup bir köşede hayal kırıklıklarını, gerçekleşmeyen düşlerin, yaşanmayan ve hiç bir zamanda yaşanması –belkide- mümkün olmayacak şeylerin hesabını tutmak bir fayda sağlamıyor. Silkinmek gerekiyor. İnanmak, güvenmek, pes etmeden doğru bildiğin yolda aşk ile yürümek gerekiyor. Doğru olan budur. Bu anlamda iyide kötüde, doğruda

REMZİ KAPTAN 05 Haziran 2019 REMZİ KAPTAN

Hayatın yakıcı ve acı gerçekleri karşısında oturup ağlamanın çözüme bir katkısı yok. Oturup bir köşede hayal kırıklıklarını, gerçekleşmeyen düşlerin, yaşanmayan ve hiç bir zamanda yaşanması –belkide- mümkün olmayacak şeylerin hesabını tutmak bir fayda sağlamıyor.

Silkinmek gerekiyor.

İnanmak, güvenmek, pes etmeden doğru bildiğin yolda aşk ile yürümek gerekiyor.

Doğru olan budur.

Bu anlamda iyide kötüde, doğruda yanlışta insanın kendi elinde. İnsan, iradesi dahilinde olanları doğru yaptıkça veya doğru yapmaya çalıştıkça hayatın kesinkes iyiye doğru gideceğine şüphe olmasın.

Durmadan gerekçeler yaratarak, kendi üstüne düşen, iradesinin dahilinde olan, gücünün ve bilgisinin yeteceklerini yapmadan ha bire gerekçeler ve bahaneler uydurarak veye durmadan başkalarını suçlayarak bir aşama kaydedilemez. Bir aşama kaydedilemediği gibi yaşam anlamsız ve acı çırpınışlar eşliğinde yok olup gider.

Tekrar etmek de fayda var: inanmak ve güvenmek gerekiyor. Her şeyden önce yüce Yaratıcıya inanmak ve güvenmek gerekiyor. Hakkın ve haklının her zaman galip geleceğine, yüce Yaratıcının asla adaletinde yanlış yapmayacağına ve doğru olanın, samimi ve içten olanın her zaman Hak yolu üzerine olanın eninde sonunda muvaffak olacağına inanmak gerekiyor.

Bu inanç, ikrar ve bilinç ile hayata dört elle değil, cümle hücrelerimizle tutunmak, sarılmak gerekiyor. Her doğan güne selam vererek, her doğan ay’a göz kırparak aşk ve tutkuyla yaşamı anlamına uygun olarak yaşamak gerekiyor.

Asla ama asla umudumuzu yitirmeyelim. Çok klişe olacak ama yaşamak bütün zorluklara rağmen, bunca acıya, hastalıklara, kayıplara, zulümlere, parasızlığa ve daha nice olumsuzluklara rağmen güzel ve yaşanmaya değer.

Az, çok az bir gayret ve çabayla bile belli başarılar elde edebilir ve hayatımızı daha yaşanılır hale getirebiliriz. Yeter ki bunun böyle olduğuna inanalım.

Hayatın böyle olduğuna, yani anlam ve mutluluk dolu olduğuna, her nefesin bile anlam dolu olduğuna inanmak gerekiyor.

Bir an bile açık gökyüzünde sonsuz yıldız denizine bakmanın dahi insana yaşaması ve anlamlı bir hayat için mücadele etmesi için yeterli neden olduğuna inanmak gerekiyor. Bu gökyüzüne olan bir anlık bakışın bizde milyon kez mücadele azmi, isteği, hevesi uyandırması gerekiyor.

Evet, bin bir sıkıntı ve kederlide olsak, açık gökyüzünde binlerce yıldıza bakmak bile insanı yaşamaya, anlamlı yaşamaya, mücadeleye, çalışmaya, üretmeye davet değil mi?