Aleviliği yaşamayan, Alevi bir aileden doğmamış ve dolayısıyla Aleviliğin asgari düzeyde de olsa yaşanmadığı bir atmosferde yetişmeyen birileri ideolojik saiklerle Alevilik hakkında ahkam kesiyorlar. Gerçekle, yaşanılan Alevilikle zerre ilgisi olmayan bilgileri tüm yol ve yöntemlerle boca ediyorlar. Ve yaşanılan Alevilik ile ilgisi olmayan bu bilgilerin, ideolojik ve başka hesaplarla yapılan bu çalışmaları bazı Aleviler adeta
Aleviliği yaşamayan, Alevi bir aileden doğmamış ve dolayısıyla Aleviliğin asgari düzeyde de olsa yaşanmadığı bir atmosferde yetişmeyen birileri ideolojik saiklerle Alevilik hakkında ahkam kesiyorlar.
Gerçekle, yaşanılan Alevilikle zerre ilgisi olmayan bilgileri tüm yol ve yöntemlerle boca ediyorlar.
Ve yaşanılan Alevilik ile ilgisi olmayan bu bilgilerin, ideolojik ve başka hesaplarla yapılan bu çalışmaları bazı Aleviler adeta mal bulmuş mağrip misali papağan gibi tekrar ediyorlar.
Alevi olmayan, Aleviliği yaşamayan, yaşanan Aleviliği algılamayan ve Alevilere yönelik hesapları olanları anlamak mümkün.
Onların derdi zaten Alevilerin inanç değerlerini olabildiğince özünden koparmak ve kendi hesaplarına uygun bir Alevilik ortaya çıkarmaktır.
Fakat burada korkunç olan; bazı Alevilerin akıl tutulması yaşamış olmasıdır.
Aleviliğe inanan, Aleviliği yaşayan, Alevilik inancı ile hayatını anlamlandıran, varoluşa cevap verenlere gelip senin “inandığın Alevilik bu değil, sen aslında söyle inanmalısın” deme cüretini gösterebiliyorlar.
Bu neyin kafasıdır böyle?
Sakin olun şampiyonlar ya.
Bir durun, nefes alın.
Alevilik yaşanıyor, Aleviliği yaşayan on milyonlarca insan olmasa bile epey bir kimse var.
Aleviliği bilmek istiyorsanız Aleviliği yaşayanlardan sormanız, öğrenmeniz gerekmez mi?
Bir Sünni’den, Şii’den, Ateist veya Hristiyan yazardan/ideologdan okuyacağınıza gelin bu inancı layıkıyla yaşayan pirlerden, taliplerden öğrenin.
Çok şükür henüz Aleviliği yaşayanlar yer yüzünden tamamen silinmedi.
Onun için -eğer samimiyseniz elbette- bazı bilgileri Aleviliği yaşayanlardan ancak ve ancak öğrenebilirsiniz.
Öyle masa başında kavram kıyaslaması ve ideolojik takıntılarla Aleviliği, Aleviliğin ibadetini, cemini, cemde dökülen gözyaşlarını, semahı, lokmayı, niyazı anlayamazsınız.
Cem tiyatro değil ki onu seyredip yorumlayasınız, hakkında eleştiri yazısı yazasınız.
Tiyatro olarak yaklaştığınız için orada İmam Hüseyin için dökülen yaşlarla alay edersiniz.
Orada uyandırılan delilinin aydınlık olan meydanda neden yakıldığını anlayamazsınız.
Orada esasında gönüllere çalınan süpürgenin yere çalındığını sanırsınız.
Öyle sananlarda yaşanılan akıl tutulması değil de nedir?
Beyler, bayanlar ve arada kalanlar; Alevilik yaşanıyor, Aleviliği yaşayanlar var.
Dışarıdan ahkam kesmek yerine zerre samimiyetiniz varsa yaşanan Aleviliği anlamaya dair, buyurun gelin, işte meydan, işte erenler, işte talipler.
