Bal, süt ve elma

Bal, süt ve elma

Dinler, inançlar, öğretiler niçin vardırlar? İnsanları terbiye etmek, eğitmek, hakikatlere götürmek ve insanın Hakk’ın gerçeğini bilmesi için değil midir? Diğer inanç mensuplarının cevapları kendilerine, Alevilik inancı bunun için vardır: insanın anlamlı, mutluluk dolu olarak yaşam sürmesi ve hakikat ile Hakk’ın bilincinde olması için. Böyle olduğu için peygamberler Allah’tan insanlara bu mesajı getirmişlerdir. Ahlaklı, edepli, hakikat

REMZİ KAPTAN 09 Ocak 2019 REMZİ KAPTAN

Dinler, inançlar, öğretiler niçin vardırlar?

İnsanları terbiye etmek, eğitmek, hakikatlere götürmek ve insanın Hakk’ın gerçeğini bilmesi için değil midir?

Diğer inanç mensuplarının cevapları kendilerine, Alevilik inancı bunun için vardır: insanın anlamlı, mutluluk dolu olarak yaşam sürmesi ve hakikat ile Hakk’ın bilincinde olması için.

Böyle olduğu için peygamberler Allah’tan insanlara bu mesajı getirmişlerdir. Ahlaklı, edepli, hakikat üzeri, başkasının haklarına saygılı, sevgi ve dostluğu esas alan bir yaşamın sahibi olmaları gerektiği düsturunu getirmiş ve kendi şahıslarında bunları hayata geçirmişlerdir.

Hakk’ı bilen, hakikatin peşinde, cümle varlıkla barışık, cümle varlığa Yaradandan ötürü sevgi ve saygı dolu, kendi varlığı için daima şükür halinde..

İlahi mesajın özü budur bizlerin inancına göre.

Bu noktada bal, süt ve elma sembolü ile anlatılmak istenen tam da bu ilahin mesajın özünü en uygun şekilde yansıtıyor.

İnancımıza göre Hz. Muhammed miraca çıktığında Hakk’tan insanlar bal, süt ve elma getirdi.

Bal ile kast edilen aşktır.

Hakka aşk, hakikatlere tutku derecesinde aşk, gerçeklere aşk.

Süt ile kast edilen sevgidir.

Başta kendimiz olmak üzere cümle varlığı sevmek, bütün varlıklara sevgi ile yaklaşmak.

Elma ile kast edilen ise dostluktur.

İnsanlar arasında dostluğu esas almak, dost kazanmak ve dost olmaktır.

Şöyle bir etrafımıza baktığımızda, dünyadaki gidişata baktığımızda insanların en temel ihtiyacı sevgi, aşk ve dostluk değil midir?

Dünyada hakim olan, yaşamları tarumar eden düşmanlık, kin, sömürü, nefret, ayrımcılık ve ötekileştirme değil midir?

Demek ki halen peygamberin getirmiş olduğu mesaj güncelliğini koruyor. Diğer yandan öyle bir din ve inanç anlayışı ortaya çıkmış ki, şeytanın yolunda gidenler Hakkın yolunda gidiyoruz iddiasındalar.

Hakk ve hakikatten uzak ne kadar kişi varsa onlar Hakk ve hakikatin yer yüzünde adeta temsilcisi oldukları dayatmasını yapıyorlar.

Hakk adına düşmanlığı, nefreti, ötekileştirmeyi, ayrımcılığı ve zulüm ile ölümü meşrulaştırmaya çalışıyorlar.

Bizlerin inancı Alevilikte tüm bunlar yoktur.  Bizlerin inancında sevgi, aşk ve dostluk esastır.

Hakkın mesajının bu olduğuna inanıyor, buna göre ibadet ediyor, buna göre bir yaşamın sahibi olmaya çabalıyoruz.

En başta Hakk’a ve Hakk’ın var etmiş olduğu cümle varlığa aşkımızın, sevgimizin, dostluk ve ikrarımızın daim olması için, an be an yaşanması için çaba ve çalışmanın sahibi olacağız.

Kuzu postuna bürünmüş kurt misali Hakk’ın dostu kılığına bürünmüş şeytanın uşaklarına inat, onların din adına dayattıkları tüm yalan ve çarpıklıklara inat; aşkı ve sevgiyi, dostluğu ve kardeşliği savunmaya, sahiplenmeye ve yaşamımızda uygulamaya devam edeceğiz.

ÖNE ÇIKANLAR