Aşk ve tutkuyla, sabır ve kararlılıkla yolumuza hizmet etmeye devam edeceğiz

Aşk ve tutkuyla, sabır ve kararlılıkla yolumuza hizmet etmeye devam edeceğiz

Biz Aleviyiz. Bizler için var olmak bu dünyaya gelmeden önce de vardı ve bu dünyadan göçüp gittiğimizde de varlığımız devam edecektir. Evet, bu dünyaya gelmeden önce Batın aleminde can olarak vardık. Bu dünyaya (Zahir alemine) geldik canımız (ruhumuz) beden sahibi oldu. Canımız bedenimizi terk ettiğinde de varlığımız devam edecektir. Bu dünya bizler için bu noktada

REMZİ KAPTAN 01 Mayıs 2022 REMZİ KAPTAN

Biz Aleviyiz. Bizler için var olmak bu dünyaya gelmeden önce de vardı ve bu dünyadan göçüp gittiğimizde de varlığımız devam edecektir.

Evet, bu dünyaya gelmeden önce Batın aleminde can olarak vardık.

Bu dünyaya (Zahir alemine) geldik canımız (ruhumuz) beden sahibi oldu.

Canımız bedenimizi terk ettiğinde de varlığımız devam edecektir.

Bu dünya bizler için bu noktada kemalat ve olgunlaşma anlamında, bilmek ve bilinmek için, deneyimlemek ve anlam vermek için bir duraktır.

Bizler yolumuza bu bilinç ve inanç ile hizmet ediyoruz/etmeliyiz.

Yani yaptığımız ibadetler, ettiğimiz hizmetler bu maksat ile yapılmaktadır.

Bu soylu amaçla yapılan her hizmet değerli, önemli ve kutsaldır.

Yaptığımız hizmetler, yolumuza dair bilgilerin daha çok insana ulaşması, cümle insanlığın inancımızın güzelliklerinden nasiplenmesi, yolumuzda yürüyen canların mümkün oldukça rahat ve güvenli yürümeleri; bunların hepsi bu noktada varlığımızın gerekçesidir.

Evet, hizmetimiz öyle alelade, sıradan bir hizmet değildir, adeta varoluşumuzun gerekçesidir.

Yaptığımız hizmetleri böyle ele almalı, böyle yaklaşmalı ve bu bilinç ile daha bir heyecan ve tutku ile hizmet etmeliyiz.

Eğer bunu yapmazsak, yaptığımız hizmetler bize zahmet olarak görünür ve bir süre sonra tıkanır, yorulur ve bıkarak köşemize çekiliriz.

Oysa hizmetimizi varoluşumuzun gerekçesi olarak görürsek, varlığımızı ötelerin en ötesine bağlayan bir ip gibi görürsek, hizmetimize daha çok sarılır, daha çok hizmet gayesi ile her günümüzü geçiririz.

Bu yola talip olmak, talipliğin ötesinde bu yolun hizmetkârı olmak her insana nasip olmaz ve nasip olanlar içinse hayatlarının en önemli ayrıcalığı, onurudur.

Yapmış olduğumuz hizmette zaman zaman bu gerçeği unutuyoruz.
Oysa unutmamalıyız bunu ve daima akılda tutmalıyız.

Unutursak bu bizleri geriye düşüren bir duruma dönüşür.

Evet, çevremizde bizler gibi hizmet eden çok kimse yok ve hatta bazıları hizmetimizi anlamsız görebiliyorlar da.

Belki hizmetimizden dolayı birçok dünyevi zorluk yaşıyor olabiliyoruz.

Bütün bunları hizmetimizin bir gereği olarak görmemiz gerekir.

Eğer ki bizler Ehlibeytin sağlam ipine tutunmuşsak, onların mirasının sahibiysek, onların davalarının savunucusuysak; o halde dünyevi zorluklar bizler için çok anlam taşımamalıdır.

Bizler bu soylu davanın sahipleri olarak çok dünyalıklara sahip olmayabiliriz ama aşkların en güzeli olan Hakk’ın aşkına sahibiz.

Hakk aşkını yüreklerinde yaşayanlar bilir ki bu aşk dünyadaki hiçbir güzellikle kıyaslanmayacak kadar mükemmel, doyurucu, tamamlayıcı bir aşktır.

Hakk’a âşık olan ve aşklarının gereği hizmet edenler hiçbir dünyevi beklenti içine girmeden, mevki makam beklemeden ve hatta hiçbir takdir dahi beklemeden aşklarının gereği olarak hizmet ederler.

Tarihte nice peygamberler ve yolu sürmüş olan nice erenler, evliyalar, aşık-ı sadıklar, kâmil insanlar zerre beklenti içine girmeden aşkları için can-ı baştan vazgeçmişler ve her ne pahasına olursa olsun hizmetten geri durmamışlardır.

Hizmet yolunda bırakalım takdir edilmeyi, değer görmeyi, aksine bu yolda her zorluğa katlanmış ve seve seve canlarından vazgeçebilmişlerdir.

Çünkü onlar sıradan insanların anlayamayacağı Hakk aşk ile dopdolu olanlardır.

Birileri bilsin veya bilmesin, değer versin veya vermesin, saygı duysun veya duymasın, destek versin veya vermesin; bizler için hiçbir önem taşımıyor.

Esas olan bizlerin hiçbir şeye aldırmadan sabır ve kararlılıkla yolumuza hizmeti bir yasam bicimi haline getirmemizdir.

Bizlerin isteği ve dileği dünyevilikler olmamalıdır.

Bizlerin dileği; Hakk’a layık bir yaşamın sahibi olma isteği olmalıdır.

Bu isteğin gerçekleşmesi ise ancak kendi toplumumuzun şahsında cümle insanlığa hizmet ile mümkündür.