Aleviliğin olmadığı bir dünya düşünemiyorum

Aleviliğin olmadığı bir dünya düşünemiyorum

Başkasını bilemem elbet fakat benim için Aleviliğin olmadığı bir dünya yaşam varoluşuma aykırıdır, anlam ve manasını yitirmiş, özünü ıskalamış bir yaşamdır. Onun için dünya döndükçe ve insanlık var oldukça Aleviliğin yaşaması, korunması, gelişmesi için kendi gücüm oranında canla başla mücadele ediyorum. Bir inanç kolektif bir şekilde yaşanırsa ancak ve ancak varlığını koruyup devam ettirebilir. Bunun

REMZİ KAPTAN 19 Ekim 2022 REMZİ KAPTAN

Başkasını bilemem elbet fakat benim için Aleviliğin olmadığı bir dünya yaşam varoluşuma aykırıdır, anlam ve manasını yitirmiş, özünü ıskalamış bir yaşamdır.

Onun için dünya döndükçe ve insanlık var oldukça Aleviliğin yaşaması, korunması, gelişmesi için kendi gücüm oranında canla başla mücadele ediyorum.

Bir inanç kolektif bir şekilde yaşanırsa ancak ve ancak varlığını koruyup devam ettirebilir.

Bunun için Alevilerin birlik olmaları, toplumsal yapılarını geliştirmeleri yaşamsal önemdedir.

Bu olmadığı takdirde yani Aleviler birliklerini sağlayamadıkları taktirde yok olmak kaçınılmazdır.

Günümüz modern dünyasında inanca dair şüphelerin arttığı, inanca gereksinimin sorgulandığı bir zamanda baskın inanç olmamanın bütün dezavantajlarını yaşıyor Aleviler.

Bu noktada abartısız Alevilik hem egemen inancın kuşatması altındadır, hem çeşitli ideolojik yapıların hedefindedir ve hem de modern zamanın getirmiş olduğu inanca dair sorguların en önemli hedeflerinden birisidir.

Çünkü bilinen nedenlerden dolayı Alevilerin ve Aleviliğin kendini ifade etme etmesi, inancını moder araçlarla insanlara ulaştırması ve kurumsallaşması ne yazık

ki diğer inançlarla, toplumlarla kıyasladığımızda oldukça geri bir konumdadır.

Hal böyle olunca da her taraftan saldırıya açık bir inanç ve toplumsal gerçeklik meydana çıkmıştır.

Bu manada bu yola hizmet edenlerin sayısı oldukça azalmış durumdadır.

Hizmet edenlerin sayısının az olması bir yana kendini bu inanca ve değerlere ait görme yani aidiyet duygusu dolayısıyla o toplumsal birliktelik yönü alabildiğine zayıflamış durumdadır.

Abartısız gerçekliğimiz bu şekildedir.

Peki ne yapmak lazım?

Bu inanca bağlılık da ısrar eden ve hizmet noktasında bıkmayanlar olarak ne yapmamız lazım?

Verdiğimiz mücadele, bunca emek ve çaba nafile mi?

Yani insanların “Alevilik olmasa da hayatımı gayet iyi yaşarım, Alevilik benim hayatıma ne katıyor” söylem ve düşüncelerine inat bizler için Aleviliğin olmadığı bir dünya karanlıktır.

Alevilik hayatımızı anlamlandırandır, varoluşunuza değer katandır.

Alevilik olmasa da elbette insan yaşantısını yaşar fakat bizler için Alevilik olmazsa olmazımızdır.

Bizler için hayat sadece şu kısa süreli dünya yaşantımızdan ibaret değildir.

Bundan öncesi olduğu gibi bu dünyadan göçüp gittikten sonra da bir yaşam mevcuttur.

İşte Alevilik; inandığımız bu gerçekliğin ete kemiğe büründürülmesidir.

Dolayısıyla yalnız ve tekte kalsak bu mücadeleyi bu inanç ve bilinçle sürdürmeye,hizmetimizi yapmaya devam edeceğiz.

Şek ve şüphe bizden uzak olandır.

Sözümüz bizlerle asgari düzeyde de olsa bu duygudaşlığı yaşayanlaradır.

Lütfen çekinmeden, tereddüt etmeden gücünüz oranında bu hizmette sizin de bir katkınız olsun.

Olsun ki sizin bu dünyadaki yaşantınız değer kazansın, Ötelerin ötesinde de Ehlibeyt şefaatçinız olsun.

ÖNE ÇIKANLAR