Alevi Sünni kardeşliği nasıl mümkün olur?

Alevi Sünni kardeşliği nasıl mümkün olur?

Alevilik ve Sünnilik ortak noktaları da olmakla beraber iki farklı inançtır. Alevi Sünni kardeşliğinin gelişmesi, devam etmesi, kardeşlik hukukunun daimi ve kalıcı olması ancak ve ancak farklılıkları zenginlik olarak görmekle mümkündür. Kendi inancını biricik ve sarsılmaz inanç olarak görmek, kendi değerlerini yegane doğru olarak kabul etmek ve bütün bunların sonucunda kendisinden faklı olana zor ve

REMZİ KAPTAN 06 Şubat 2022 REMZİ KAPTAN

Alevilik ve Sünnilik ortak noktaları da olmakla beraber iki farklı inançtır. Alevi Sünni kardeşliğinin gelişmesi, devam etmesi, kardeşlik hukukunun daimi ve kalıcı olması ancak ve ancak farklılıkları zenginlik olarak görmekle mümkündür.

Kendi inancını biricik ve sarsılmaz inanç olarak görmek, kendi değerlerini yegane doğru olarak kabul etmek ve bütün bunların sonucunda kendisinden faklı olana zor ve dayatmayla kendi inancını ve doğrularını kabul ettirmek kardeşlik doğurmaz.

İnsanlığın ulaştığı bilinç düzeyi, kendi inancını yaşama hakkı özgürlüğü daha günümüzde baskı ve şiddet yoluyla inanç dayatmasını kabul etmez.

Kaldı ki kendi inancını sayısal üstünlüğüne dayanarak, iktidarda ve egemen olmanın gücüne yaslanarak kendisinden farklı olan dayatmak insani ve ahlaki olmadığı gibi dini de değildir.

Bir toplumun sayısal olarak azınlık olması, iktidar nimetlerinden yoksun olması, kendi doğrularını savunma ve tanıtımda yetersiz kalması o inancı gereksiz ve o inanca tabi olan toplumu da geri olarak görmeyi gerektirmez.

Sayısal olarak çoğunluk olmak, iktidar ve egemen olmak, kendi inancını her yol yöntemle dayatıp tanıtmak, kendisini en biricik ve doğru olarak kabul edip kendisi dışındaki tüm inançları gayri meşru görmek olarak görmek ne kadar insani ve ahlakidir?

Yine böyle bir dini anlayışı gerçekten her şeyin farklı olduğu ve farklılığın Hakk’ın nişanesi olarak görüldüğü bir dünyada ne kadar Hakk inancıdır?

Demek ki kardeşlik hukukunun gelişip işlerlik kazanması ancak farklılığı düşmanlık nedeni değil, zenginlik olarak görmekle mümkündür.
Alevi Sünni kardeşliği gereklidir, doğru ve makul olandır.

Sadece Alevi Sünni değil, bütün insanların kardeşliği doğru olandır.

Kardeşlik ise eşitliği, diğerinin hakkına kendi hakkın kadar riayet etmekle, değer vermekle mümkündür.

İnsanlığın yaşadığı bunalımın, çıkmazların, savaşların nedeni bu değil midir?

Kendi değerlerini, inancını, doğrularını diğerlerine dayatmak.

Kendi çıkarını esas alıp diğerinin hakkını gasp edip sömürmek.

Kendisi dışındaki herkesi gayri meşru görmek ve kendisini biricik, yanılmaz, yegane inanç olarak görmek.

Bütün bunlar ve benzer nedenler insanlığa daima kan, gözyaşı ve yoksulluk olarak yansımıştır, yansımaya da devam ediyor.

Belki ilk etapta tüm insanlığın bu bilince ve bu tutuma sahip olmasını bekleyemeyiz.

Fakat tek tek bireyler düzeyinde bir adım atıla bilinir.

Yani birey olarak kendimizden başlayarak inancı bizden farklı olanın, dili ve dini bizden farklı olanın düşman olmadığını, onun da bizler gibi insan olduğunu, o kişinin de inancının en az bizler kadar değerli ve saygın olduğunu kabul edebiliriz.

Böylesi bir bakış açısı ve bu açının hayata yansıması ile önyargılarımız kırılır.

Kendi dışımızdakilere düşman gözüyle değil, bizden farklı olan bir kardeş gözüyle bakarız.

Kendimize yapıldığında hoş karşılamadığımız davranışı bu durumda bizden farklı olana yapmayız.

Ortak noktaları esas alarak yol alabilir, kardeşlik hukukunu bu noktalar üzerinde kurup farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek kardeşliğimizi sağlam hale getirip kalıcılaştırabiliriz.

Doğru, makul ve gerekli olanda bu değil midir?