Alevi dedeleri sömürücü müdür?

Bundan 20-30 yıl önce daha yaygın ve sık olmakla beraber günümüzde de devam eden bir söylemdir bu.

Bir takım kimseler Alevi inanç önderlerini sömürücü olmakla, toplumun sırtından geçinmekle, asalaklıkla itham etmektedir.

Buna gerekçe olarak da Alevi dedelerine taliplerinin verdiği lokmayı (Hakkullah) göstermektedirler.

Başlıktaki soruya kesin cevap olarak diyebilirim ki; Alevi dedeleri sömürücü değildir.

Bırakın sömürmeyi, aksine bu inancın yaşaması ve yolun sürmesi için her şeylerini vermiş olan kimselerdir.

Tüm ömrünü Alevi toplumu içerisinde, bu topluma hizmetle geçiren ve böylelikle binlerce Alevi dedesi tanıyan birisi olarak rahatlıkla diyebilirim ki; ben bugüne kadar topluma hizmet eden, dedelik yapan birisinin maddi anlamda zengin olduğunu görmedim, tanımadım.

Bırakın zengin olmayı, çoğu kez evin geçimini bile sağlamakta zorlanan nice Alevi dedeleri var.

Evet, hizmet edipte bugüne kadar zengin olan hiçbir Alevi dedesi tanımıyorum ama hizmeti bırakıp normal iş ve ticaret hayatına atılan ve böylelikle dedelik hizmeti yaptığı dönemle kıyaslanmayacak şekilde rahat yaşayan bir çok kimse var.

Bu söylem kesinlikle yanlıştır, kasıtlıdır ve Alevi inanç önderlerini karalama maksadı gütmektedir.

Alevi dedelerini toplum ve talip topluluğu nezdinde küçük düşürme, inançsal otoritesini sorgulatma ve küçük düşürme maksadı taşımaktadır.

Böylelikle dede-talip ilişkisi yara almış olacak ve asırlardır bu örgütlülükle varlığını sürdürmüş olan Alevi toplumu darmadağın olacaktır.

Şu an ki toplumsal konumumuza baktığımızda bunun bir yönüyle gerçekleştiğini görmekteyiz.

Demek ki bu söylem ile amaçlanan dedelere yönelik iyi niyetli bir eleştiri değildir.

Elbette Alevi inanç önderlerinin bir çok yönden yanlışları, eksiklikleri, yetmezlikleri olabilir.

Fakat Alevi dedelerinin sömürücü olduğu söylemi kesinlikle doğru değildir.

O halde bu söylemi dile getirenlerden somut örnekler istemeliyiz.

HANGİ ALEVİ DEDESİ KİMİ SÖMÜRMÜŞ?

Alevi dedesi bırakın taliplerini sömürmeyi, yaptığı bunca kıymetli hizmet karşılığında acaba hak ettiğini almış mıdır?

Ocak örgütlenmesi, dede-talip ilişkisi eğer tümden kaybolursa; bu durumda daha geleneksel Alevilikten bahsedemeyiz, varlığını sürdürme iddiasında olan bir Alevi toplumundan bahsedemeyiz.

Alevi dedelerine, pirlerine çok şeyler borçluyuz.

İnancımızın bugüne gelmesini sağlayan, her zorluğa ve meşakkate karşın yüreklere inanç, ikrar ve umut eken yol önderlerimizdir.

Onlar sömürücü değildir, asla da olmadılar.

Onları böyle mesnetsiz iddialarla yargılamak, sorgulamak asla doğru değildir.

Aksine, onları sahiplenmeli ve yaptıkları bu hizmetlerden dolayı en azami saygıyı göstermeli ve destek olmalıyız.