Bildiğimiz Amerika’nın da Avrupa’nın da sonu

Bildiğimiz Amerika’nın da Avrupa’nın da sonu

Donald Trump, ABD Başkan Yardımcılığı görevi için kendisine JD Vance'i seçti.

SEDAT LAÇİNER 17 Temmuz 2024 SEDAT LAÇİNER

Vance, pek çok konuda Trump’tan daha uç görüşlere sahip, özellikle dış politikada… “Önce Amerika” diyen Vance, ABD’nin Avrupa ve diğer bölgelerde gereksiz harcamalar yaptığını düşünüyor. Trump-Vance ikilisi seçilir ise sadece ABD değil, Avrupa da tanınamaz şekilde değişebilir.

Avrupalıların paçaları şimdiden tutuşmaya başladı; Avrupa, ABD ile güvenlik bağlarının zayıflamasından endişe ediyor… Donald Trump’ın aşırı izolasyonist JD Vance‘i başkan yardımcısı adayı olarak seçmesi, Trump’ın ikinci döneminde Avrupa ile olan transatlantik güvenlik bağlarını (NATO) önemli ölçüde azaltacağı, gümrük vergilerini artıracağı ve ABD’nin Ukrayna’ya verdiği kritik desteği sonlandıracağı yönündeki korkuları güçlendirdi.

Vance, ABD’nin güvenlik garantilerini, Avrupa’nın “kendi güvenliğini göz ardı etmesine olanak tanıyan bir koltuk değneği” olarak nitelendirmiş ve ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı yardımın gereksiz olduğunu savunmuştu… – Trump’ın 39 yaşındaki siyasetçiyi seçmesi, ABD müttefikleri arasında, Trump’ın, Avrupa’nın savunması ve ekonomik güvenliği açısından büyük sonuçlar doğuracak korumacı bir “Önce Amerika” yönetimi yürütme niyetinde olduğu yönündeki endişeleri de artırdı. 

Trump seçilirse ve Vance’in tercih ettiği politikayı sürdürürse, Avrupa’da en azından NATO’nun veya ABD liderliğinin lağvedileceğini görebiliriz. Bu da başta İngiltere olmak üzere tüm Avrupa devletlerinin savunma politikalarını alt üst eder. Şu anda iyi kötü NATO güvencesine dayanan birçok devlet, çılgın bir silahlanma yarışına girebilir… Milliyetçilikte tırmanma ve ekonomik alanda gümrüklerin yükseltilmesi bu güvensizliğin ardından hızlanabilir. Ekonomide korumacılık bulaşıcı hastalık gibidir, biri başlatır sonra kimin başlattığı bile hatırlanmaz…

Tabii bu söylediklerimiz Çin ve Rusya’nın sakin kalması halinde geçerli olur… Bir de beterin beteri var yani; Çin ve Rusya bölgelerinde daha agresif davranırlarsa Avrupa’da ve Pasifik’te işler iyice çığırından çıkabilir… NATO’dan çıkmayı bile yakın çevresine fısıldayan Trump’ın Estonya gibi küçük devletler için NATO’nun 5. Maddesini çalıştırması beklenmiyor. Rusya, büyük bir savaş çıkarmasa da Moldova gibi birkaç ülkeyi rahatsız etse bunun Avrupa’da oluşturabileceği panik tahmin edilebilir…

Bu nedenle özellikle İngiliz ve liberal yorumcular karamsar görünüyor, “karanlık bir döneme giriyoruz” diyorlar…

Avrupa Parlamentosu üyesi ve eski Belçika başbakanı Guy Verhofstadt, “X” hesabından yaptığı paylaşımda “Kremlin’de daha fazla şampanya patlatılacak. Avrupa ve İngiltere bu duruma karşı hazırlık yapıyor mu, yoksa Titanic’te hala şezlongları mı karıştırıyor?” dedi.

Trump’ın gelişine en çok sevinenlerden biri hiç şüphesiz Putin olacak. Şampanya patlatır mı bilinmez ama Beyaz Saray’a kendisi otursa ancak Trump’ın yapacaklarını yapardı. Avrupa’nın geleceğine biraz da bu ikili, Trump-Putin ikilisi karar verecek. –

Olası transatlantik gerginliklerin bir başka işareti olarak Vance, geçen hafta yaptığı bir konuşmada, yeni İşçi Partisi hükümeti altındaki İngiltere’nin “İslamcı bir ülke” olabileceğini öne sürdü. – “Nükleer silaha sahip olacak ilk gerçek İslamcı ülke” hakkındaki bir tartışmaya atıfta bulunan Vance, Pakistan ve İran’ı andıktan sonra “Belki de aslında doğru yanıt İngiltere’dir, çünkü orada İşçi Partisi yeni iktidara geldi” dedi.

Trump ise bu yıl Londra’nın “tanınmaz hale geldiğini” iddia ederek buna gerekçe olarak Filistin yanlısı protestoları gösterdi. Trump’a göre İngiltere kapılarını cihada açtı. İngiltere nüfusunun yaklaşık yüzde 6,5’i Müslüman. 

Gerek Trump’ın gerekse olası Başkan Yardımcısı Vance’in İslam ve Müslüman karşıtı açıklamaları başka bir tehlikeye daha işaret ediyor. Trump, Kasım’da başkan seçilirse Avrupa’da ırkçı ve dinci militanlığı besleyebilir. İngiltere, Fransa gibi ülkelerde Trumpçı Amerika’dan destek alan aşırı sağ ve yabancı düşmanlığı zirve yapabilir. Bu nedenle Trump’ın seçilmesi aynı zamanda bir Avrupa meselesidir. 

İngiltere Başbakan Yardımcısı Angela Rayner Salı günü yaptığı açıklamada, Vance’in yeni İşçi Partisi hükümeti altındaki İngiltere’ye ilişkin “İslamcı ülke” tanımlamalarını “kabul etmediğini” söyledi. Rayner, “İngiltere’de çoğulculuğumuzla gurur duyuyoruz. Sayın Vance’in neyi kastettiğini anlamadım” dedi.

EKONOMİ DE TEHDİT ALTINDA 

Avrupalı iktisatçılar ise Trump-Vance ikilisinin aşırı korumacı ticaret politikalarından çekiniyor. Trump, iktidara gelirse gümrük vergilerini her ithal ürün için en az % 10 artırmayı planlıyor. Bazı mallarda bu oran yüzde 40’ı bulabilecek. 

Avrupa ekonomileri Ukrayna Savaşı nedeniyle zaten yeterince yıprandı, buna bir de ağır vergiler eklenirse Avrupa çok zorlanır. Hele hele Ukrayna’daki savaşı tek başına yürütmeye çalışırsa Avrupa hükümetleri bunu kaldıramaz.

UKRAYNA TİTRİYOR

Vance’in ABD’de başkan yardımcısı adayı olması Ukrayna’yı adeta titretiyor. Vance, Ukrayna’nın savaşı sona erdirmek için toprak vermesi gerektiğini defalarca dile getirmiş ve böyle bir çözümün Washington’ın çıkarına olacağını savunmuştu. Bu tutum, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in geçen ay barış görüşmelerine başlamak için ortaya koyduğu şartlarla da örtüşüyor. 

Daha önce de söylemiştik, Macar Başbakan Orban, Putin ve Trump’ın Ukrayna barış önerileri birbirinin aslında aynı. Trump, seçimi kazanırsa Ukrayna ile Rusya arasında derhal barış görüşmeleri talep etmeyi planlıyor ve bunu nasıl yapacağına dair “sağlam planları” da var, bunu Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ı ile malikanesinde yaptığı görüşmeden sonra açıklamıştı.

Diğer taraftan Avrupa aşırı sağı Trump’ın gelişini “barış umudu” olarak alkışlıyor. Örneğin Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, Trump ve Vance’in bir fotoğrafını “Barış umudu” sözleriyle paylaştı. Bir diğer üst düzey yetkili Balázs Orbán ise X’e “Trump-Vance yönetimi kulağa çok doğru geliyor” diye ekledi.

ÖNE ÇIKANLAR