Donald Trump'ın kabinesine ve ekibine seçtiği kişilerin iki temel özelliği var
İlki kendisine duydukları sadakat. Trump, her biri birer “küçük Trump” olan kişilerle çalışmayı tercih ediyor… Tecrübe, liyakat, yetenek ikinci, belki üçüncü sırada aradığı özellikler… Trump, evine tamire gelmiş bir tesisatçıyı bile bakan atayabilir, yeter ki sadakatinden emin olsun.
Bu anlamda Trump, gelmiş geçmiş tüm Amerikan standartlarını şimdiden paramparça etti. Beyaz Saray çevresi neredeyse Amerika’nın kuruluşundan beri elit ve elitist kadrolardan oluşurken Trump, yerleşik düzene ilk darbeyi vurdu. Bu nedenle Trump’ın ikinci başkanlık dönemini heyecanla bekliyorum. Trump’ın ekibi icraatlarında da böyle “renkli” olursa gerisini siz düşünün artık.
Trump’ın adaylarının ikinci ortak özelliği ise Hristiyan Milliyetçisi, Evanjelik ve İsrail sevdalısı olmaları. Hatta bu adayların Beyaz üstünlüğüne inanan/savunan kişiler olduğu söyleniyor. Bunların en dikkat çekici örneklerinden biri Savunma Bakanlığı’na aday gösterdiği Pete Hegseth.
Hegseth, bu özelliklerini sadece diline yerleştirmekle kalmamış, aynı zamanda vücuduna da kazımış… Hegseth‘in vücudunda Birinci Haçlı Seferi‘nden kalma, kimilerine göre dinci, kimilerine göreyse hem dinci hem de ırkçı dövmeler var.
44 yaşındaki Hegseth, eski bir Fox News sunucusu ve bir dönem askerlik de yapmış. Hegseth sonrasında ise görevi esnasında insan hakları ihlalleri yapan askerlerin savunucusu olmuş.
Hegseth‘in en çok ilgi gören dövmelerden biri göğsünde bulunan ve dört küçük haçla çevrili büyük bir haçtan oluşan “Kudüs Haçı” olarak bilinen sembol. Evanjelik bir Hristiyan olan Hegseth, haç’ın Hristiyan inancının bir sembolü olduğunu söylüyor, ancak her Hristiyanın boynunda veya göğsünde böyle bir haç yok.
Hegseth muhalifleri, “Kudüs Haçı”nın aşırılıkçılığın, Beyaz üstünlükçülüğünün ve Hristiyan milliyetçiliğinin bir göstergesi olduğunu iddia ediyorlar. Hatta bazıları, bunu Nazi gamalı haçıyla karşılaştırıyor.
Sembol, 11. yüzyılda ilk Hristiyan Haçlı Seferi sırasında popüler hale geldi ve Haçlı Krallığı olarak da bilinen “Kudüs Krallığı” ile ilişkilendirildi. Kudüs haçı, Haçlı ordularının armasıydı.
Pentagon‘un başına tanacak olan Hegseth‘in sağ kolunda, kabaca “Tanrı istiyor” veya “Tanrı’nın dileği” anlamına gelen Latince “Deus Vult” ifadesi yer alıyor. Bu ifade de 11. yüzyılda Birinci Haçlı Seferi sırasında popüler hale geldi. Bu sözle anlatılmak istenen Kudüs’ün alınmasının Tanrı’nın muradı olduğu, bu nedenle engellenemeyeceğidir… Haçlı güçleri “Deus Vult”u ordularını toparlamak için sembol haline getirdiler.
Son yıllarda ise bu ifade, Haçlı Seferleri metaforunu Müslüman cihadına karşı bir karşı anlatı olarak kullanan beyaz üstünlükçü gruplarla ilişkilendirildi. Bazen, beyaz olmayan gruplara yönelik şiddet veya şiddet tehditleri ifadenin modern kullanımıyla ilgili görüldü.
Ayrıca Hegseth‘in kolunda bir haç üzerine yerleştirilmiş ortaçağ kılıcı dövmesi ve hemen altında İbranice yazılmış İsa’nın adı da var.
Trump kabinesini oluşturacak adayların tamamına yakını, belki tamamı Filistin topraklarının İsrail’in “vaadedilmiş yurdu” olduğunu ve İsrail’in Kutsal Kitap’ta belirtilen yerleri ele geçirmesine kadar mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyor. Ve çoğu Armeggedon’a inanmış kişiler. Kısacası, ABD’nin yeni yönetimi göğsünde Haçlı Seferleri haçıyla işbaşı yapmaya hazırlanıyor…