Rusya’nın yeni stratejisi: “Cehennem Silahları” yolda

Rusya’nın yeni stratejisi: “Cehennem Silahları” yolda

Son aylarda yaşanan güç dengesi değişiminde Rusya'nın devreye soktuğu yeni silahların rolü büyük... "Yeni" derken bu silahlar 1960'lardan, hatta 1940'lardan kalma bir teknolojinin yenilenmesiyle ortaya çıktı.

SEDAT LAÇİNER 28 Mart 2024 SEDAT LAÇİNER

FAB serisi Rusya’nın karadaki başarısının en önemli nedenlerinden:  Rusya FAB-3000 bombasının seri üretimini yeniden başlattı. Bomba yaklaşık 1 km etki alanına sahip, arkasında dev bir krater bırakıyor… Sırada FAB-9000 gibi canavarlar da var. 

2 yılı aşan sürede Ukrayna Savaşı’nda ağırlıklı olarak 155 mm top mermileri ve kamikaze tarzı insansız hava araçları kullanıldı. Bunların ise taşıyabileceği patlayıcı miktarı 10 kg ile 50 kg arasında değişiyor. Genelde 20-30 kg

Füzeler daha ağır patlayıcıları taşıyabiliyor. Türüne göre füzelerin 100 kg’dan 500 kg’a kadar patlayıcı taşımaları mümkün. Ancak genelde birkaç yüz kg. Bu füzeler oldukça etkili, ancak bunların da maliyeti yüksek; bir milyon, hatta birkaç milyon dolarlık füzeleri belli bir yoğunluğun üzerinde kullanmak iki taraf için de çok pahalı…

2. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında üretilmiş bir tonluk, hatta birkaç tonluk bombalar var, ancak bunlar uçaktan bırakılan, güdümsüz mühimmatlar. Yani bombardıman uçaklarının bu tür büyük bombalarla hedefin üzerine gelmesi ve bırakması gerekiyor. Bunlara bazı akıllı kitler takılsa da yine uçaktan bırakılmaları gerekiyor. Bunun anlamı ise uçaklar için açık hedef olmak.

Savaş ve zorluklar insanı üretken kılıyor: Ruslar eski hantal bombalardan seyir füzelerini aratmayacak bombalar yapmayı başardılar… 1960 model FAB-200, FAB-300 gibi ağır bombalara kanat ve bazı kitler takarak bunları uçaktan sabit hedeflere fırlatılabilen bombalara çevirdiler. Aslında bu bombalar öylesine eski model ki, kökeni 1946’lara kadar gidiyor.

Sıradan, gündelik bir bombayı alıp, ona yüksek teknolojili bir yükseltme sağlama… “Birleşik Kayma ve Düzeltme Modülü”nün [UMPK] gerçekleştirdiği tam olarak budur. Normal bombaları süper hassas, hassas güdümlü silahlara dönüştürmek.

UMPK modülü bir dizi kanattan, üst düzey bir kontrol sisteminden ve bir GPS alıcısından oluşuyor. Bu kombinasyon, geleneksel bombaların kullanımında devrim yaratıyor. Önemli avantajlardan biri, uçağın ve mürettebatın güvenliğini sağlayan, kanatların sağladığı genişletilmiş süzülme mesafesi. UMPK, saldırılarda kesin nokta doğruluğu sağlamak için GPS alıcısına bağlı bir yönlendirme sistemine sahip. Sistem, bombanın iniş yolunda gerekli değişiklikleri yapmak için GPS’ten gelen gerçek zamanlı izleme bilgilerini yönetiyor.

Günümüzün savaş alanlarında doğruluk büyük önem taşıyor. Bir bombaya UMPK modülünün takılması “aptal bir bombayı”, “akıllı bombaya ” dönüştürür. Bomba öylece amaçsızca düşmüyor; UMPK ile rüzgar ve hareketli hedefler gibi unsurlara uyum sağlayarak hedefine doğru süzülüyor. Bu, bombaların daha etkili ve hassas olduğu ve aynı zamanda yanlışlıkla yanlış hedefi vurma olasılığını da azalttığı anlamına geliyor. 

FAB-200 isminden de anlaşılacağı üzere 200 kg’lık bir bomba. Tahrip gücü oldukça yüksek. Rusya bunların FAB-500 versiyonunu da geliştirdi. Rus ordusu FAB-500 ve hatta FAB-1500’leri Avdiivka gibi kritik bazı noktalarda Sonbahar’dan bu yana kullandı. Hatta Avdiivka’nın ele geçirilmesinde FAB-1500’lerin büyük rolü olduğu iddia ediliyor. Ancak bu bombaların üretimi oldukça sınırlıydı. 

Rus medyası birkaç gün önce Rusya Savunma Bakanı Sergei Şoygu’nun YM Sverdlov adını taşıyan bir fabrikayı ziyaretini gösteren bir videoyu yayınladı. Görüntülerde, Rus bakana sunulmak üzere hazırlanan mühimmat koleksiyonu açıkça görülüyor. Videodaki görüntülere göre Rusya 3 tonluk FAB-3000 bombalarının seri üretimine başladı. 3 tonluk bu hantal bomba ekstra kanatlar ve güdüm kitleriyle uçaklardan fırlatılan ve sabit hedeflerde 1 km’ye yakın etki sahası olan, dev krater açabilen bir canavara dönüşüyor. 

FAB-3000’in oluşturacağı yıkımı tahmin etmek zor: Bir koca binayı veya bir köprüyü bir anda yıkabilir. FAB-3000’e sahip olmak savaşan taraflar için kesinlikle bir ayrıcalık. Ancak 3 bin kg’lık bir bombayı taşımak da zor iş… Bombanın uzunluğu 3 metre, yani bir otomobil büyüklüğünde ve sıradan bir otomobilden 2 misli daha ağır..

Bu nedenle FAB-500 ve FAB-1500’den farklı olarak FAB-3000’in büyüklüğü, fırlatılmasını Tu-22M3 stratejik bombardıman uçaklarıyla sınırlıyor. İşleri daha da karmaşık hale getiren şey, tek bir Tu-22M3’ün tek uçuşta bu bombalardan yalnızca ikisini barındırabilmesi. 

Bu devasa silah, güvenilirliği artırmak için üçlü sigorta sistemi kullanıyor. Her birinin patlaması 1.400 kilogram TNT’ye eşdeğer enerji üretiyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Hiroşima’ya atılan atom bombası yaklaşık 15 bin ton TNT’ye eşdeğer enerji üretmişti…Yani FAB-3000, Hiroşimay’a atılan bombanın 10 binde biri kadar enerji ortaya çıkarıyor.

FAB-5000 ve FAB-9000  

FAB-3000’in üretimindeki yeniden canlanma dikkatleri üzerine çekse de bu tamamen beklenmedik bir durum değil. Bununla birlikte, FAB-3000’in “daha uğursuz kardeşleri” olan FAB-5000 ve FAB-9000 serisi bombalarla karşılaştırıldığında sönük kalıyor. 

Ukrayna’daki durumun gidişatına göre bunların da tekrar seri üretime alınması söz konusu olabilir. Buradaki etkileyici yön, bomba boyutundaki artışın savaş başlığı boyutu ve patlayıcı yükündeki benzer artışlara karşılık geldiği FAB serisindeki tek tip standardizasyon… Yaklaşık 5 ton veya 5 bin kilogram ağırlığındaki FAB-5000, yaklaşık 5,2 metre uzunluğunda ve 1,1 metre çapında. Bu bomba, her ikisi de patlayıcı TNT çeşitleri olan TG-50 veya TG-60 ile yüklü. FAB-5000’deki patlayıcı maddenin ağırlığı yaklaşık 3 bin 200 kilogram. 

FAB-9000 ise yaklaşık 9 ton, yaklaşık 6,2 metre uzunluğunda ve 1,5 metre çapında. Bombanın patlayıcı bileşeni olarak A-IX-2 olarak bilinen güçlü bir RDX ve TNT karışımı kullanılıyor ve yaklaşık 6 bin 100 kilogram ağırlığında. 

FAB-5000 ve FAB-9000’in tasarımının ardındaki prensip, yüksek irtifadaki hedefleri vurabilme yeteneği. Bombalar yaklaşık 12 bin  metre yükseklikten atıldığında maksimum hıza ve yıkıcı güce ulaşıyor. Çarpma anında büyük bir patlama yarıçapı ve şok dalgası oluşturarak güçlendirilmiş yapılara, altyapıya ve büyük birlik oluşumlarına karşı etkili oluyorlar…