Boykot, Mc.Donalds’ın satışlarını düşürdü

Boykot, Mc.Donalds’ın satışlarını düşürdü

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki tüketiciler, İsrail’e destek amacıyla markayı boykot etti

SEDAT LAÇİNER 08 Nisan 2024 SEDAT LAÇİNER

ABD merkezli şirket İsrail’e destek iddialarını reddetse de İsrail’deki şubelerin İsrail askerlerine ücretsiz ürün verdiği iddialarının arkası kesilmedi. Boykotlarla başedemeyen firma İsrail’deki tüm şubelerini yerel firmadan satın almak zorunda kaldı.

McDonald’s CEO’su Chris Kempczinski, bu yılın Ocak ayında savaşın bir sonucu olarak zincirin Orta Doğu pazarında ve Müslüman çoğunluğun bulunduğu Malezya ve Endonezya gibi bölge dışındaki bazı ülkelerde anlamlı bir ticari etki ile karşı karşıya kaldığını, satışlarının düştüğünü açıkladı.

Şirket Kasım ayında yaptığı açıklamada İsrail’i desteklediğine dair iddiaları reddetmiş ve “McDonald’s, bu çatışmaya dahil olan herhangi bir hükümeti finanse etmiyor veya desteklemiyor. (İsrail’deki) yerel iş ortaklarımızın herhangi bir eylemi, McDonalds’ın içeriği veya onayı olmadan bağımsız olarak gerçekleştirildi” demişti. Ancak bu açıklamalar Müslüman tüketicilerin büyük bir kısmını tatmin etmedi ve şirkete dönük boykotlar sürdü.

McDonald’s, Şubat ayında resmi makamlara verdiği bir bir değerlendirme dosyasında Gazze’deki savaş sürdüğü sürece firmanın satışları ve gelirleri üzerinde olumsuz etkinin devam edeceğini yazmıştı.

Burger devinin aralarında Türkiye, Suudi Arabistan, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Ürdün’ün de bulunduğu pek çok Müslüman ülkedeki şubeleri, kendilerini İsrail şubesinden ayırmaya çalışan ve aynı zamanda Gazze’ye fon ve yardım vaadinde bulunan açıklamalar yayınlasalar da tüketici tatmin olmadı.

Boykotun ardından birçok Arap ülkesinde McDonald’s bayilerinin satışları her ay yüzde 50 ile yüzde 90 arasında düştü. McDonalds’a dönük protesto ve boykotlar Müslüman nüfusa sahip Batılı ülke şehirlerinde de yaşandı.

Şirkete dönük protestolar zaman zaman şubelere ve tüketicilere saldırılara da dönüştü. Örneğin Lübnan’da protestocular yerel McDonald’s restoranlarına saldırıp şubeleri tahrip etti ve Londra’daki Filistin yanlısı protestoculardan oluşan kalabalık, içerideki müşterilere “yazıklar olsun size” diye bağırarak zincirin bazı şubelerini çevreledi. Bu süreçte markadan burger yiyenler bazı gruplarca “hain” olarak görülüyor ve İsrail’e destek vermekle itham ediliyor.

McDonals’a dönük protestoların bir nedeni firmanın Yahudi işadamlarıyla bağlantısı. Ancak protestoların asıl nedeni İsrail’deki McDonald’s şubelerinin İsrail askerlerine ücretsiz menü sağlaması oldu. Firma, bu kararın kendilerine ait olmadığını, İsrail’deki yerel firmanın kararı olduğunu söyledi ve kendisini İsrail’deki şubelerden ayrıştırmaya çalıştı. Ancak bu savunmalar hiçbir şekilde ikna edici olmadı ve Filistin yanlısı gruplar McDonald’s’ı İsrail’i destekleyen firmaların başına eklediler.

Bu durum Suudi Arabistan gibi ülkelerde McDonalds temsilciliği olan Arap işadamlarını da etkiledi ve onlar da İsrail’deki şube ile herhangi bir bağları olmadığını açıklamak zorunda kaldı. Suudi Arabistan’ın McDonald’s franchise’ı Ekim ayında yaptığı açıklamada, İsrail’deki McDonald’s’ın yemek bağışladığı haberiyle ilgili olarak “bunun onların bireysel bir kararı olduğunu onaylıyoruz. Ne küresel McDonald’s’ın, ne bizim ne de başka bir ülkenin bu kararda ne doğrudan ne de dolaylı bir rolü veya ilişkisi vardı” dedi.

Protestolar ve boykotlar neticesinde şirketin hisse senedi fiyatı bugüne kadar yüzde 10 kadar ve geçen yılın bu zamanına göre yüzde 5,5 oranında düştü.

Özellikle Arap dünyasında, Endonezya’da ve Malezya’da eskiden çok kalabalık olan burger şubeleri tenha kaldı. Dubai gibi turistik yerlerde dahi McDonalds’lar ciddi oranda boş kaldı. Arap dünyasında McDonald’s’ı protresto etmek Arap vatandaşlar için İsrail’e ceza vermenin en kolay yolu. Gazze’de yaşanan dramı durdurmak için kendisini çaresiz hisseden, hükümetlerinin etkisiz politikaları konusunda bir şey yapamayan insanlar bu yolla vicdan rahatlaması da sağlıyor. Yani meselenin bir de psikolojik tarafı var.

İsrail’deki tüm şubeleri yerel işadamından satın aldığını açıklayan firma bu kararıyla müşterilerin geri dönmesini umuyor. Şirket CEO’su “bu karar sonucunda herkesin büyük bir rahatlama yaşayacağını sanıyorum” diyor. Oldukça iyimser bir beklenti. Belki de geç alınmış küçük bir önlem.

McDonald’s gibi boykotlardan olumsuz etkilenen bir diğer firma da kahve devi Starbucks oldu.

Daha ilk günden boykotların hedefi olan Amerika merkezli firma Orta Doğu’dan elde edilen gelirde büyük bir düşüş yaşadı. Starbucks, internet sitesinde yaptığı açıklamada, İsrail hükümetini herhangi bir şekilde desteklediği yönündeki iddiaların “kesinlikle yanlış” olduğunu iddia etti.

Starbucks’ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki franchise operatörü Alshaya Group, Mart ayı başında, boykotların da etkisiyle bölgesel şubelerinden 2 bin işçiyi (iş gücünün yaklaşık yüzde 10′unu) işten çıkaracağını duyurdu.

Görünüşe göre boykotlar şirketlere zarar vermişe benziyor. Bunun İsrail ve ABD üzerinde nasıl bir etkisi olduğu belirsiz, ancak tüketiciler seslerini bir şekilde duyurmuş oldular.