Osmanlı’nın dünya hukuk tarihine katkıları

Modern bir devlet için gelir-giderlerin korunması ve idaresi için tapu kadastro işlemlerinin sağlam kayıt altına alınması, üretilen malların bir standardının oluşturulması, yerel yönetimlerin güçlendirilerek yerinde hizmetlerin sunulması, tüketicilerin piyasaya arz edilen mal ve hizmetlerden faydalanırken haklarının ve halk sağlığının korunması, çevrenin yaşanabilir bir şekilde korunup gelecek nesillere miras bırakılmasının hukuki ve ekonomik sistem açısından hayati

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 09 Haziran 2017

Modern bir devlet için gelir-giderlerin korunması ve idaresi için tapu kadastro işlemlerinin sağlam kayıt altına alınması, üretilen malların bir standardının oluşturulması, yerel yönetimlerin güçlendirilerek yerinde hizmetlerin sunulması, tüketicilerin piyasaya arz edilen mal ve hizmetlerden faydalanırken haklarının ve halk sağlığının korunması, çevrenin yaşanabilir bir şekilde korunup gelecek nesillere miras bırakılmasının hukuki ve ekonomik sistem açısından hayati önemi tartışılmayacak kadar açıktır.

Bununla birlikte günümüzde bilim dünyasındaki gelişmelerde batının hep bir adım önde olması ve örnek olarak sunulması, diğer yandan devamlı olarak geçmiş tarihimizin ihmal edilip görmezden gelinmesi doğu milletlerinde özellikle de Türk milletinde karamsarlıkların oluşmasına sebebiyet vermekte.

Oysa bunun böyle olmadığını görmek için şöyle tarihimize bir dönüp bakmamız yeterli.

Ancak Cumhuriyetin kuruluşundan beri halen güzel ülkemizin tapu kadastro işlemlerinin bitirilemediği ve bu nedenle birçok insanımızın haklarının kaybolduğu ve buna ilişkin davaların Guinness rekorlar kitabına girecek kadar uzayıp gittiğini de belirtmekte yarar var.

Türk ve dünya hukuk tarihine baktığımızda her güzel şeyde olduğu gibi hukuk konusunda da necip Müslüman Türk milletinin önderlik yaparak dünyada ilk tapu kanununu Fatih Sultan Mehmet döneminde hazırlayıp uyguladığına şahit oluyoruz.

Bu konuda ilk yazılı hukuki düzenleme Fatih zamanında yapılan ve halen Topkapı Sarayı Revan Köşkü kitapları arasında 1935 ve 1936 nolu kanun mecmuasında bulunan ‘’Kanunname-i Kitabeti Vilayet’’ isimli tapu kanunu sadece Osmanlı’nın değil dünyanın da ilk tapu kanunudur.

Bunu sadece Türk insanı değil, eğitim almış çoğu hukukçu bile bilmiyor. Hatta Osmanlı’nın hukuk konusundaki ilki sadece buda değildir.

Zira Fatih Sultan Mehmet’ten sonra II. Beyazıt zamanında çıkartılan Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisabı (Belediye) Kanunnameleri de dünya hukuk tarihinin ilkleridir.

Çünkü bu kanunnameler en mükemmel ve en geniş ilk belediye kanunu olmakla kalmayıp, aynı zamanda dünyada ilk tüketici haklarını koruyan, ilk standartları belirleyen, ilk gıda güvenliğini sağlayıp ilk çevre ve hayvan haklarını koruma altına alan kanunlardır.

Özellikle bu kanunnameler asrına göre çok harika hukuk kodlarıdır.

Sizlerin de şaşıracağı birkaç örnek verelim; İstanbul Kanunnamelerinin 24 ve 45.maddeleri günümüzde mevcut olan Belediye Kanunuyla benzer hükümler içerir.

Esnafın, satılan malların ve tartı aletleriyle satış fiyatlarının denetlenmesi, aksine hareket edenlerin ise mahkeme kararıyla cezalandırılması hususunda belediyeye tüketiciyi korumak amacıyla görev vermekte, esnafın hakkının da korunması için bir hukuk devletinin gereği olarak verilecek ceza veya tedbir için de mahkeme kararını şart koşmaktadır. Aynı 500 yıl sonra bugünkü gibi.

Bursa Kanunnamesinin 74. maddesinde olduğu gibi Edirne Kanunun namesinin 58. maddesinde de hayvan haklarının korunması yönünden muazzam düzenlemeler vardır.

O dönemde yük taşımasının kamyonları sayılan yük hayvanlarının zavallı canlılar olduğu belirtilip, bu hayvanların nallarının ve bakımlarının yapılması zorunlu hale getirilmiş, onlara ağır yük vurulmamasının denetlenmesi de hüküm altına alınmıştır.

Belki o dönem uygulamada zaten olan bu durum bir hukuk normuna bağlanarak belirli görevlerle yaptırımlar getirilmiştir. Hayvan haklarının henüz daha geçtiğimiz yüzyılın başlarında savunulmaya başlandığı düşünülürse bu maddelerin çok ileri bir hukuk anlayışının eseri olduğu da daha iyi anlaşılır.

İşte görmezden gelinen veya siyasi/ideolojik söylem ve tabulardan arınmış bilimsel olarak yeterince araştırılıp insanlığa katkıları gün yüzüne çıkartılmayan, hak, hukuk ve adalete dayalı asıl Osmanlı budur.

www.av-yilmaz.de

ÖNE ÇIKANLAR