Ölü için 7, 40, 52’nci ve ölüm yıl dönümlerinde mevlit okutmak gerekir mi?

Ölü için 7, 40, 52’nci ve ölüm yıl dönümlerinde mevlit okutmak gerekir mi?

Sayın Devin Yazar, genç yaşta bir yakın akrabam vefat etti. Akrabalarımız, özellikle de hanımlar ölü için 7. 40. ve 52. ci gecesinde mevlit okutulması gerektiğinde ısrar ediyorlar. 7. ci gün geçti. Olayın şokunu atlattılar. Şimdi “40. cı gün mevlit okutalım. Yemek verelim. Cenazeye gelenlere de teşekkür yemeği ikram edelim” diyorlar. Ben de dilimin döndüğü ve

DEVİN YAZAR 15 Ağustos 2019 DEVİN YAZAR

Sayın Devin Yazar, genç yaşta bir yakın akrabam vefat etti. Akrabalarımız, özellikle de hanımlar ölü için 7. 40. ve 52. ci gecesinde mevlit okutulması gerektiğinde ısrar ediyorlar. 7. ci gün geçti.

Olayın şokunu atlattılar. Şimdi “40. cı gün mevlit okutalım. Yemek verelim. Cenazeye gelenlere de teşekkür yemeği ikram edelim” diyorlar. Ben de dilimin döndüğü ve bildiğim kadarıyla bu sayıların uydurma olduğunu söylüyorum. Rahmetli için her zaman dua edip, sevabını bağışlayabiliriz desem de anlatamıyorum. Bu konuda lütfen bizi aydınlatır mısınız?

Meraklı

İşin doğrusunu merak eden kardeşim!

Bu adetler İslam’da bulunmamaktadır. İslam’ın iki kaynağı Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler başta olmak üzere diğer sahih kaynaklarda  bu konuyla ilgili bir bilgi yoktur.

Eğer böyle uygulama olsaydı Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ölen çocuklarına ve ashabına, sahabeler de kendi yakınlarına bu işi yapmaktan geri kalmazlardı. Bedir ve Uhud şehitlerine de yapılırdı.

Rasulullah’ın (sav) vefatından sonra dahi hiç bir sahabe böyle bir şeyi yapmamıştır. Mezheb imamlarından da bu konuda bir bilgi gelmemiştir.
7. 40. 52. ci ölüm yıl dönümü günlerinde düzenlenen mevlit programlarının ölüye bir faydası yoktur.

Dini hiç bir dayanağı bulunmayan halk arasında yine kulaktan dolma bilgilerle bu gecelerden 52. gün için “etin kemikten ayrıldığı gün” inanışı vardır. Bu bilgiyi ancak bir kasap veya kadavra uzmanı verebilir.
Halbuki herkesin et, kemik, kas yapısı ve bünyesi farklıdır.

Üstelik sıcak günlerde cenaze daha mezara konmadan koktuğu, ya da yıllar sonra bile açılan mezarda hiç bir çürüme olayının başlamadığı tespit edilmektedir.

Bu merasimler hakkında İmam Şa’rani, “Son zamanlarda zuhur eden büyük bidatlardan biri de, ibadet diye üzerine düştükleri mevlit cemiyetleridir.” diyor.

İbn-i Abidin, “Ölüleri hayırla yad etmek vaciptir. Ama onların arkasından 7, 40 ve 52. ci geceleri bidat’tır. Muayyen gün ve gecelerde evlerde mevlit okutmak o mümin ölüye işkence etmek hükmündedir.”

Mevlit okuma ve okutma geleneği ilk önceleri Rasulullah (s.a.s.) in doğduğu zaman ve sadece camilerde okunuyordu. Sonraları para karşılığında mevlithanlar tarafından rastgele zamanlarda okunmaya başlanmıştır.  Sünnetten uzak insanlar bidat’a girerler, bidat işlerler. Her bidat da bir sünneti ortadan kaldırır.

Günümüzde ise kandil gecelerinde, ölülerin ardından; 7. 40. 52. ve ölüm yıl dönümlerinde mevlidler okunmaktadır.

Mevlidler, dinde olmadığı halde varmış gibi, ibadet çeşitleri arasına katılmıştır. Bundan dolayı, mevlid merasimleri düzenlemek ve mevlid okumak bir bid’attır. Hattâ İslâm’da olmayan, ölünün yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecelerinde okunması İslamla ilgili olmayan bir merasimdir. Bu bidat adetleri bir ibadet şekli olarak İslam’ın bir emriymiş gibi uygulamak ta bir bidat uydurmaktır.

Ancak, Mevlid, halk arasında büyük bir ibadet olarak kabul edilmekte, ölülerin ruhu için mevlidler okutularak, onların günahlarının bağışlanacağı zannedilmektedir.

Halkın cehaletinden ve yanlış inançlarından istifade eden mevlid okuyucuları, bir piyasa oluşturarak, bunu ticarî bir çıkar aracı yapmaktadırlar.
Ölüye mağfiret dilemek, hayırla anmak sünnettir. Fakat ölüler için mevlid okutup, 7, 40,52. geceleri tertip etmek İslâm’ın herhangi bir hükmüne dayanmamaktadır.

Son olarak bir yanlışı daha düzeltelim:

“Ölü için yemek verelim. Cenazeye gelenlere de teşekkür yemeği ikram edelim” şeklindeki düşünce çok yanlıştır. Cenazeye gelenler, sizin o kederli gününüzde maddi manevi her türlü yardımda bulunan insanlar, insanlık ve Müslümanlık gereği olarak o işleri yaptılar. Cenazeye gelenlerin bir teşekkür beklentisi olamaz. Bunun için cenazemize gelenlere biz de teşekkür yemeği verelim demek yeni bir bidat işlemektir, günahtır.

Ancak her zaman ölüleriniz için yemek verip, özellikle öğrenci, fakir ve muhtaç kişileri çağırıp, ikramlarda bulunabilirsiniz. O esnada Kur’an okunur, nasihat yapılır. Dualar edilir. Sevabı da ölülerimize bağışlanır. Bu güzel bir davranıştır. Yapmayan ve yapamayan insanlar günaha girmez; yapabilenler ise çok hayır kazanırlar.

Sevabını ölülerinize bağışlamak amacıyla Kur’an okumanızı, Allah için sadaka vermenizi, imkânınız varsa sadaka-i cariye yapmanızı tavsiye ederim. İşin doğrusunu Allah bilir.