Ne Arabistan ne Rusya

 ABD, dünyanın en büyük petrol üreticisi oldu… Pandemi sırasında ABD petrol üretiminin çökmesinden yalnızca 3 yıl sonra, enerji şirketleri günde 13,2 milyon varil ile rekor bir üretim gerçekleştiriyor.

SEDAT LAÇİNER 05 Aralık 2023 YAZARLAR

Amerika bu rakamla Rusya veya Suudi Arabistan’ı geride bıraktı, dünyanın en çok petrol üreten ülkesi oldu. Petrol akışı 2022 başından bu yana günde yaklaşık 800 bin varil arttı ve analistler sektörün gelecek yıl üretimine günde 500 bin varil daha eklemesini ve günlük üretimin 13, 7 milyon varile çıkmasını bekliyor.

Amerika’da petrol patlamasının en önemli nedenlerinden biri Ukrayna Savaşı’yla başlayan petrol fiyatlarındaki artış ve Kovid salgının sona ermesi… Artık nispeten daha pahalı kuyuları işletmek bile daha verimli…

Savaşın etkisiyle petrol fiyatları bir ara 100 doları dahi aştı ve halen de yüksek seviyelerde gidiyor… Yani Ukrayna Savaşı’nın önemli bir kazananı da Amerikalı petrol (ve gaz) üreticileri ve satıcıları…

Rusya gaz ve petrolünü bırakmak zorunda kalan Avrupalılar bu açığı Amerikan enerji ithalatı ile kapattı. Geçtiğimiz yıl Avrupa’ya en çok gaz satan Rusya’nın yerini ABD aldı. Avrupa’da satılan petrolde de ABD’nin payı arttı..

Bol petrol üretimi, fiyatları dengelemek isteyen Amerikan yönetiminin elini bu konuda da güçlendiriyor. Rusya, Arap ülkeleri ve Venezuela gibi ülkelerin fiyatları tek başına belirleme gücünü elinden alan Washington, hem para kazanıyor hem de fiyatları ekonomisini bozmayacak bir düzeyde tutabiliyor..

ABD şu anda günde yaklaşık 4 milyon varil petrol ihraç ediyor; bu, Suudi Arabistan dışında kalan tüm OPEC üyelerinden daha fazla… Buna rağmen ABD hala ihraç ettiğinden daha fazlasını ithal ediyor çünkü iç talep arzı aşıyor.

Ayrıca birçok Amerikan rafinerisi, Kanada ve Latin Amerika’da üretilen daha ağır petrolü, Kuzey New Mexico, Teksas ve Dakota’daki kaya petrolü sahalarından sızan daha hafif ham petrolden daha kolay rafine edebiliyor, bu nedenle tercih ediyor…

Hatırlanacağı üzere pandemi döneminde Amerikan petrol sanayi büyük sorunlarla karşılaştı, fiyatlar çökünce Exxon Mobil gibi yatırımcılar kaçmaya başladılar. 2020 sonunda Amerika’nın petrol üretimi 13 milyon varilden 11 milyon varile düşmüştü. Sondaj kulesi sayısı da 800’den 350’ye geriledi. Haliyle pek çok işçi işsiz kaldı, firmalar battı… Şimdi ise ABD, adeta yeni bir “petrol patlaması” yaşıyor.

Yeni ABD petrol üretiminin çoğu, Teksas ve New Mexico arasında kalan Permiyen Havzasından geliyor. Alaska’da ve Meksika Körfezi açık denizinde de bazı yeni projeler ve genişlemeler bulunuyor.

Petrol üretimindeki patlama Biden’ın çevre ve ekonomi politikalarındaki yaman çelişkileri de su yüzüne çıkarıyor. Biden, başkan seçilmeden önce Amerika topraklarında yeni petrol sondajı yapılmaması ve elektrikli araçlara geçiş sözü vermişti.

Ancak Biden’ın 4 yıllık başkanlık karnesi tam tersi bir tablo ortaya çıkardı.  Biden, Alaska gibi son derece kritik bir çevrede bile büyük bir sondaj projesini onayladı. Alaska çok önemli, çünkü Alaska’da yapılan her türlü insan faaliyeti bölgede ısınmayı artırıyor, kutba yakın bu bölgenin dengesini daha da bozuyor. Elbette bu da çevrecileri kızdıryor.  Şu günlerde petrol firmaları, ABD topraklarında ve denizlerinde harıl harıl petrol ve gaz arıyorlar.

Bunu anlamak mümkün; çünkü yenilenebilir enerjiye geçmek bir süreç ve zaman alıyor. Pat diye petrolden gazdan vazgeçmek mümkün değil. Ayrıca atmosfer kirliliğini durdurmak için sadece elektrikli araçlara geçmek de yeterli değil; tüketiyorsanız kirletiyorsunuz demek. Sadece fosil yakıtları suçlayarak sorumluluktan kaçamaz, dünyayı da kurtaramazsınız. Kimse tüketimden vaz geçmeyeceğine göre petrolle çalışan arabaları suçlamak bir açıdan iki yüzlülük.

Öte yandan Biden gibi siyasetçilerin seçim öncesi söylediklerinin tam tersini yapmaları da ayrı bir yanıltma…  Pandemiyle ortaya çıkan enflasyon Avrupa ve ABD yöneticilerini zora soktu ve enflasyonun en önemli nedenlerinden biri olarak enerji fiyatları görüldü. Bu nedenle Başkan Biden, gaz ve petrol fiyatlarını kontrol altına almayı öncelikli hedef saydı ve üretimi artırmanın yollarını aradı. ABD’de üretim arttıkça fiyatlar dengelendi.