Azim ve gayretin meyvesi

Azim ve gayretin meyvesi

Daha önce bu köşede APSS derneğinin faaliyetlerinden bahsetmiştim. Bir grup psikolog ve psikiyatrist arkadaş ile başlattığımız mütevazi çalışmalardan. Zamanla değişik branşlardan uzmanların da katılımı ile çalışmalar disiplinlerarası bir boyut kazandı ve gelenek ile modernite arasında köprüler kurmaya başladı. İşte, uluslararası boyutta gerçekleştirilen seminer, kongre, araştırma tarzı faaliyetler yıllar sonra ile büyük meyvesini verdi ve ortak

DR. MUSTAFA AKDAĞ 13 Mart 2022 DR. MUSTAFA AKDAĞ

Daha önce bu köşede APSS derneğinin faaliyetlerinden bahsetmiştim. Bir grup psikolog ve psikiyatrist arkadaş ile başlattığımız mütevazi çalışmalardan. Zamanla değişik branşlardan uzmanların da katılımı ile çalışmalar disiplinlerarası bir boyut kazandı ve gelenek ile modernite arasında köprüler kurmaya başladı.

İşte, uluslararası boyutta gerçekleştirilen seminer, kongre, araştırma tarzı faaliyetler yıllar sonra ile büyük meyvesini verdi ve ortak çalışmaların ürünü olan Kuran-i kerim üzerine disiplinlerarası analizler serisinin ilk kitabı “Fatir Suresi” yayımlandı.

Konunun uzmanları da teyit edeceklerdir ki, Kur’ân-ı Kerim üzerine yapılan özellikle psikolojik ve pedagojik merkezli disiplinlerarası araştırmalar maalesef bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. İşte bu eser belki de alanında ilk örnek sayılabilecek nitelikte.

4 ana bölümden oluşan eserin metodolojisi de dikkate şayan. Müstakil bölümleri kaleme alan yazarlar, çalışmalarını heyet huzurunda sunup müzakereye açıyorlar. Heyetinin getirmiş olduğu yorum ve eleştiriler de kitaba girmiş oluyor. Böylece hem bilimsel metotlar hem de geleneksel müzakere metodu mezcedilmiş oluyor. Söz konusu Kur’ân-ı Kerim olunca da elbette daha hassas davranılması gerekiyor. İşte bu noktada da ilahiyatçı uzmanların katkısı çok önem arz ediyor. Bu açıdan da eser tefsir çalışmalarına mütevazi de olsa önemli bir katkı sağlayacak nitelikte.

Bu yeni tarz bakış açısı hem yeni tefsir metotlarının geliştirilmesine hem de derin boyutlara perde aralanmasına vesile olacaktır. Bu yönüyle de zamanla gelişip tekâmül edecek potansiyele sahip. Burada yer alan tespit ve bilgilerin teoride kalmayıp, pratik olarak da bu alanda çalışma yapan, tedavi, terapi, eğitim ve danışmanlık faaliyetleri yürüten insanlara kolaylıklar ve pratik çözümler sağlayacağı muhakkak.

İlk kitabın konusu olarak seçilen sure de çok anlamlı: Fâtır suresi Kur’ân-ı Kerim’in otuz beşinci suresi ve ilk ayette geçen “yaratan” anlamına gelen “Fâtır” kelimesinden alır. Derneğin ilk çıkan eseri olması itibari ile de çok manidar.

Sure, Peygamber Efendimiz’in (sav) ve ona inananların büyük sıkıntılar yaşadığı bir dönemde adeta onları teselli mahiyetinde inmiş ve özellikle pedagoji ve psikoloji perspektifinden bakılınca da önemli mesajlar içermektedir.
Hayatın her alanında inananlara yol gösterici olan Kur’ân-ı Kerim sadece bir inanç kaynağı değil, aynı zamanda akıl ve ruh için de bir ahlak ve eğitim rehberi. Bu yönüyle de pedagoji ve psikoloji disiplinleri ile de yakın ilişki içinde. Onlara yeni ufuklar açacak bir potansiyele sahip. Bu açıdan da bilhassa çocuk ve yetişkin eğitiminde onun rehberliğine kulak vermek büyük önem arz etmektedir.

İlk bölümde çocuk ve ergen psikiyatrisi Dr. Metin Aysel’in bu sure üzerine derinlemesine metodolojik analiz ve okumaları yer almakta. Araştırmacı, geleneksel yorumlama tarzının dışına çıkarak kendi metodolojisini ortaya koymuş.

O’na göre sırasıyla: Kümeler oluşturma, Soyutlama, Ayırma, Metne sadık sıralama, Adlandırma ve Pratik uygulama şeklinde özetleyebileceğimiz bu yöntem ile sureye sistematik bir yaklaşım tarzı getirilmiştir.

İkinci bölümde ise değerli öğretmen-pedagog Sabriye Salbaş hanımın Alman Pedagog Klaus Beyer’in temellendirdiği pedagojik anlayışı esas alarak Fâtır suresine getirdiği yorumlar mevcut. Bu yaklaşımda eğitim hep bir hedefe odaklı olmalıdır ve bu hedef(ler) aktif ve bilinçli bir şekilde ele alınmalıdır. Burada Beyer’in modelindeki temel beş kategori esas alınarak 9 ayeti analiz edilmiş. Bu kategoriler ise sırasıyla: Eğitmen, eğitilen/çocuk, eğitim hedefleri, eğitim prensipleri ve eğitim kategorileridir.

Üçüncü bölümde ise Dr. İsmail Yavaş bey sureyi bir psikiyatrist gözüyle hem teoriye hem de tecrübesine dayanarak orijinal yorumlarla analiz etmektedir.
Sümeyye Acar Hanım ise 4. bölümde bir fizikçi olarak sureye bilimsel bir bakış açısı ile yaklaşmış ve fen ve fizik ilminin ışığında surede geçen Rüzgarların oluşumu ve hava akımları, su ve suyun kaldırma kuvveti, Momentum ve Zaman kavramları, Güneş, Dünya,
Ay’ın çekim kuvvetleri, Ses dalgaları, renkler ve Kuantum fiziği konularına değinmiş.

Kısacası, tıpkı bir okyanus gibi olan Kuran’dan istifade ederken kabımız ne kadar büyük ise, dalgıç da ne kadar yetenekli ve ekipman da ne kadar sağlam ise, o kadar derine inip en kıymetli incilere ulaşma imkânı var.
Bu eser de mütevazi bir şekilde, bütün imkânsızlıklara rağmen azimle, sabırla ve imanla bu incileri arayan değerli katılımcı ve araştırmacıların bir eseri.
Değerli şeylerin maalesef geri plana itildiği günümüzde umarız bu tarz çalışmaların sayısı artar ve zor da olsa ortaya çıkan bu ürünler gerekli ve hakkettiği ilgiyi görür.