Fıtraten kadın ve erkekler farklı yaratılmışlardır. Cinsler arasındaki bu farklılık iletişimi de farklı kılmaktadır. Olayları görme, hissetme, algılama, düşünme, değerlendirme kısacası hayata farklı gözlerden bakarak, farklı yaşama gibi. Aslında cinsler arasındaki bu farklılıklar bir zenginliktir. Zira gerek kadın, gerekse erkek tek başına eksiktir. Bu eksikliklerini bir araya gelerek tamamlarlar. Ancak böyle bir durumda bile bazı
Fıtraten kadın ve erkekler farklı yaratılmışlardır. Cinsler arasındaki bu farklılık iletişimi de farklı kılmaktadır. Olayları görme, hissetme, algılama, düşünme, değerlendirme kısacası hayata farklı gözlerden bakarak, farklı yaşama gibi.
Aslında cinsler arasındaki bu farklılıklar bir zenginliktir. Zira gerek kadın, gerekse erkek tek başına eksiktir. Bu eksikliklerini bir araya gelerek tamamlarlar. Ancak böyle bir durumda bile bazı yanlış davranışlar söz konusudur. Bunun için kadın ve erkek psikolojisi bilinmelidir. Aksi durumda iletişimsizlikler söz konusu olmakta bu da aileyi yıkıma götürmektedir.
Barışmak için ilk adımı erkek atar
Eşler arasında bir dargınlık meydana geldiğinde barışmak için erkekler ilk adımı kadınlardan beklerler. Oysa kadınlar daha duygusaldır. Bu yüzden daha fazla incinirler. Bu sebeple dargınlıktan sonraki ilk barış adımını erkekler atmalı. İçten bir gülümseme, sevgi dolu bir bakış, yerine göre bir çiçek, ya da başka bir hediye pek çok dargınlığı tatlıya bağlayabilir.
Kadın beklentilerine cevap ister
Kadınların, kocalarından beklentilerinin büyük çoğunluğu gerçekleşmediği takdirde, zaman içinde bu duyguları yara alır. Bunu eşine sözlerle ifade etmeye başlar. Oysa erkekler eşlerinin bu konuşmalarından rahatsız olurlar. “Ne çok konuşuyorsun!” derler. Hatta bu durumu kapris, huysuzluk olarak değerlendirirler. Aslında bu durum kadınların yıllarca yaşadıkları hayal kırıklığının bir şekilde dışa vurmasıdır.
Kadın kendisini daha haklı görür
Araştırmaya göre tartışma sonunda eşler daha çok anlaşma yanlısı tavır sergiliyorlar. Bu oran kadın ve erkekte farklıdır. Kadınların yüzde 34’ü, erkeklerin de yüzde 17’si tartışmalarda hep kendilerini haklı görüyorlar. Erkeklerin yüzde 23’ü ise tartışmayı, boyun eğip küserek bitiriyor. Bu oran kadınlarda daha düşüktür.
Kadın ve erkek beynini farklı kullanır
Erkekler aynı anda beyninin bir tarafını kullanırken, kadınlar iki tarafını da kullanırlar. Beyninin iki tarafını kullanan kadınlar aynı anda iki işi birlikte yapabilirler.
Erkekler genelde mantıksal düşünürler, kadınlar ise mantıksal düşünmeyle beraber daha çok duygusal düşünürler. O yüzdendir ki kadınlar daha iyi hissederler. Örneğin, çocuğun ağlamasından ne istediğini bilirler. Oysaki erkekler ayırt edemezler.
Erkek ve kadın yaşlandıkça değişir
Kadınlar duygusal, erkekler mantıksal düşünürler. Kadınların konuşma oranı erkeklerin iki katıdır. Bu durum yaşlılık dönemine kadar devam eder. Yaşlılık dönemine kadar çok konuşkan ve duygusal olan kadınlar bu dönemde duygusallıklarına aklilik katarak yavaş yavaş mantıksal düşünmeye başlarlar. O zamana kadar daha çok suskun olan erkekler ise yeniden konuşmaya başlayarak duygusal davranma isteği içerisine girerler: “Beni görmüyorsun, duymuyorsun, anlamıyorsun…” demeye başlarlar. Bu dönemde kadınlar yalnız yaşantılarını sürdürebilirler; ancak erkekler yanlarında sürekli bir yoldaş ararlar.
Kadın gördüğünü, erkek ihtiyacını alır
Kadınlar gördüklerini, erkekler ise ihtiyacı olan şeyleri alırlar. Kadınlar alışveriş yapma konusunda kendilerini mümkün mertebe frenlemeye çalışmalı ve bir de kendisine bu konuda gaz veren kişi veya kişilerle mümkün mertebe sürekli bir araya gelmemelidirler.
Problemleri kadın farklı, erkek farklı çözer
Erkek ve kadının iletişim dili farklıdır. Erkek bir sorun yaşandığında kendi kabuğuna çekilir, düşünür ve çözüm üretir. Yani çözüm odaklıdır. Kadın ise o an için sorunu çözmeyi hedeflemez, sorunu kocasıyla paylaşmak ister.
Erkek iletişimin bilgi aktarımını, kadın ise yalnızlığını giderme ve paylaşma boyutunu önemser. Bir başka deyişle, iletişimde erkeği sonuç, kadını ise süreç ilgilendirir.
Diğer yandan tartışmalarında erkekler susmayı, kadınlar ise konuşmayı tercih ederler. Tartışma esnasında erkekler susarak ve kaçarak, kadınlar ise konuşarak ve erkeğin üzerine giderek tartışmayı neticelendirmeye çalışırlar.
Erkek seçen, kadın seçilen olmak ister
Yaratılış gereği kadınlarda beğenilme, erkeklerde güzelliği arama arzusu vardır. Güzellik her zaman aranan bir durumdur. Güzellik kadında olduğu için erkek o güzelliğe ulaşmak ister. O nedenle kadın aranan, erkek ise arayan durumundadır.
Kadın kendi ayağına en iyi adayın gelmesini beklerken, erkek ise en uygun adayı arama çabası içerisine girer ve kadının ayağına gider. Bu yüzden evlilik için kızların ayağına gidilir. İletişimde de bu böyledir; ilk adım daima erkek tarafından atılır.
