Kadın sevgi, erkek saygı ister

Aynı aile ortamında yaşamak sevgi ve saygıyı gerektirir. Eskiler, “Üslub-u beyan, aynı ile insandır.” derler. Yani bir insanın konuşma üslubu, onun karakter ve şahsiyetini ortaya koyar. Bir kişi eşine karşı, hangi şartlarda olursa olsun üslubunu bozmamalı; sevgi ve saygıda kusur etmemelidir. Ailede eşlerin birbirine güzel hitaplarla hitap etmesi, edep ve nezaketlerinin bir yanıdır. Bu aynı

MEHMET TOY 12 Şubat 2018 MEHMET TOY

Aynı aile ortamında yaşamak sevgi ve saygıyı gerektirir. Eskiler, “Üslub-u beyan, aynı ile insandır.” derler. Yani bir insanın konuşma üslubu, onun karakter ve şahsiyetini ortaya koyar. Bir kişi eşine karşı, hangi şartlarda olursa olsun üslubunu bozmamalı; sevgi ve saygıda kusur etmemelidir.

Ailede eşlerin birbirine güzel hitaplarla hitap etmesi, edep ve nezaketlerinin bir yanıdır. Bu aynı zamanda Kur’an ve sünnetin bir üslubu, kültürümüzün de bir ürünüdür. Beyin hanımına şefkatli, anlayışlı ve tatlı davranması, hanımın da beyine hürmetli ve itaatkâr davranması evlilik bağlarını güçlendiren en önemli amillerdir.

Sevgi ile saygı, yapışık ikizler gibidirler; ikizleri ayırmaya kalkışsanız yaşayamaz ölürler. Eşler arasındaki sevgi ve saygı da aynen öyledir; karı koca arasından bu iki kavramı çekip alsanız ailede mutluluk namına bir şey kalmayacaktır.

Eşler arasında saygı mı, yoksa sevgi mi önceliklidir? Sorusu öteden beri hep dillendirilir. Bu soruya verilecek cevap öncelikle saygı olmalıdır. Çünkü saygının olmadığı yerde sevgi de biter. Bugün ailede huzurun yaşanması bir manada saygı müessesesinin işletilmesiyle mümkündür. Yapılan araştırmalara göre erkek saygı, kadın ise sevgi istemektedir.

Gönül sevgisiz olmaz! Gönülde sevgi yoksa mutluluk da olmaz. Sevgi, hanımlar için manevi bir gıdadır. Bu gıdayı onlara daima sunmak gerekir. Bir erkek, hanımının sevgi dilini keşfedip onun anladığı manada sevgisini sürekli ifade etmelidir.

Kadınların çoğu sevildiğini sözel olarak duymak isterler. Kocasının dilinden sevildiğini duymak ve özellikle onun sevgisini hissetmek kadınlar için çok önemlidir.

Ancak erkekler, kadınlar kadar duygularını belli etmezler; belli etmeyince de kadınları tatmin edemezler. Bu nedenle kadınlar kocalarından yakınır dururlar. Bu bir bakıma doğrudur, erkekler bu konuda biraz ihmalkâr davranabilmektedirler. Onun için Peygamber Efendimiz (sas), “Mümin, mümin kardeşini sevdiğini söylesin.” tavsiyesinde bulunmaktadır.

Cenab-ı Hak kadını erkeğe nazaran zayıf, narin ve zarif olarak yaratmış ve ona güzellik ve cazibe vermiştir. Yaratılıştaki bu yönler aslında bir kadını sevilmeye layık hale getirmektedir. Ancak kadın kendisini eşine sevdirecek bu güzel yanlarını ortaya koyup tatbik etmezse, kocasının muhabbetini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

İnsanı sevdiren kendi huyudur. Eşinden saygı bekleyen erkek, eşine sevgiyle yaklaşmalıdır ki o yuvada sevgi çiçekleri açsın. Sevebilmek bir yetenek işidir aslında. Sevilmiş olan kişi ancak başkasını sevebilir. Sevilmeyen kişi sevemez.

“Dünyalar kadar sevgi” tabiri eşler arasında öteden beri sürekli dillendirilir. Ebedi hayat düşünüldüğünde bu tabir çok basit kalır. Bir kadın kocasına “Kendisini ne kadar çok sevdiğini” sormuş.  Erkek “Seni dünyalar kadar seviyorum!” demiş. Kadın üzülüp suratını asmış. Kocası sormuş “Neden üzüldün hanım?” Geçen gün babam “Bu dünya beş para etmez” demişti de ona üzüldüm demiş. Evet, dünyalar kadar değil, ebediyen sevebilmek…

Sevgi önemlidir ancak tek başına yeterli değildir. Sevginin koruyucusu olan saygıya da ihtiyaç vardır. Sevginin yolu saygı ve hürmetten geçer. Saygının olmadığı bir yerde başta sevgi olmak üzere birçok güzel hasletler sönmeye yüz tutar. Üstelik saygının yaşanmadığı yerde aşk da yaşanmaz. Saygı, sevgiyi besleyen bir ana damardır ve aynı zamanda onu koruyan bir elbisedir.

Erkekler hanımlarından sevgiden ziyade saygı beklerler. Hanım beyine hürmetle davranır ve bu hislerle hitap eder; bey de hanımına sevgiyle mukabelede bulunursa aralarında sarsılmayan bir bağ oluşur. Bu bağ da kalpleri birbirlerine bağlar.

Pek çok kadının kabullenmekte zorlandığı; fakat Hadis-i Şerifte “İnsanın insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadının kocasına secde etmesini emrederdim.” buyrulduğu gibi, evlilik hayatında kadının kocasına saygılı olması gerektiği vurgulanır. Bir erkek, hanımı tarafından ne kadar sevilirse sevilsin eğer ondan sürekli saygısızlık görürse, sevgisinin önemli olmadığını düşünür.

Aile içinde eşlerin birbirine güzel hitaplarla hitap etmeleri edep ve nezaketlerinin bir yanıdır. Bu aynı zamanda Kur’an ve Sünnetin bir üslubu, kültürümüzün de bir ürünüdür.

Saygısızca söylenen her bir söz, kabaca yapılan her bir davranış, sevgi duvarından inşa edilen o yuvanın bir tuğlasını eksiltir ve zamanla yıkılmasına sebep olur.

Hiç kimse güzel hayallerle kurulan bir yuvanın yıkılmasını istemez. Madem istemez, o halde eşler muhabbet hisleriyle dopdolu; birbirlerine karşı sevgi ve saygı tohumlarını aralarında sürekli yeşerterek ebediyete doğru yol almalıdırlar.

Bu kutlu yolda Peygamber Efendimizin (sas) “Erkek hanımına, hanım da beyine sevgiyle baktığında Cenab-ı Hak da onlara rahmet nazarıyla bakar.” sözü hiç akıldan çıkartılmamalıdır!