Çocuğunuza karşı “evet, hayır” yarışına girmeyin!

Anne babaların; farklı kişilik yapısına sahip olarak yaratılmaları, değişik ortamlarda yetişmeleri ve bu nedenlere bağlı olarak da anlayışlarının farklı olması, çocuklarına karşı tek bir çizgide, aynı yaklaşımlarda bulunmalarını zorlaştırmaktadır. Aslında farklılıklar bir zenginliktir ve çocuğun yetişmesinde olumlu yönde katkılar sağlamaktadır. Ancak bu yön yani çocuğa karşı farklı yaklaşımlar yap-boz şeklinde olmamalıdır. Eğer olursa bu, çocuğun

MEHMET TOY 17 Ocak 2018 MEHMET TOY

Anne babaların; farklı kişilik yapısına sahip olarak yaratılmaları, değişik ortamlarda yetişmeleri ve bu nedenlere bağlı olarak da anlayışlarının farklı olması, çocuklarına karşı tek bir çizgide, aynı yaklaşımlarda bulunmalarını zorlaştırmaktadır.

Aslında farklılıklar bir zenginliktir ve çocuğun yetişmesinde olumlu yönde katkılar sağlamaktadır. Ancak bu yön yani çocuğa karşı farklı yaklaşımlar yap-boz şeklinde olmamalıdır. Eğer olursa bu, çocuğun pisikososyal gelişimini olumsuz yönde etkilemekte ve onda büyük sıkıntı ve sarsıntılar meydana getirmektedir.

Çocuğun istekleri karşısında yer yer anne “evet” baba da “hayır” diyebiliyor. Çocuğun isteklerine, anne ve baba tarafından farklı cevapların verilmesi ve neticede bu isteklerin onlar tarafından yerine getirilmesi, çocukta kişilik bozukluğuna yani çocuğun ikiyüzlü ve yalancı olarak yetişmesine neden olmaktadır.

Anne veya baba fark etmez, birisinden yüz bulan çocuk “Nasıl olsa dediğimi diğeri yapacak” düşüncesiyle hareket etmekte ve istediğini yap(tır)ma gayreti içerisine girmektedir.

Anne ve babanın çocuğa karşı yaklaşımı ve onu olumlu yönde yönlendirmeleri çok önemlidir. Bazen baba disiplinli, anne ise hoşgörülü olabilmektedir. Çocuğun davranışları, konuşması, hal ve hareketleri tamamen iki kutup tarafından farklı şekilde yönlendirilmeye çalışılırsa bu davranış şekli, çocukta davranış problemleri ve bazı psikolojik sorunlar şeklinde kendisini göstermektedir.

Babanın koyduğu kuralı annenin bozması veya tam tersi annenin koyduğu kuralı babanın bozması çocuğun kararsız, çekingen, çelişkili ve tutarsız davranmasına yol açmaktadır. Bu durum çocukta; tırnak yeme, tik, konuşma zorlukları, uyku ve yemek düzeninin bozulması şeklinde kendini göstermektedir.

Tutarsız davranışlar olarak, bir de zaman içerisinde önceden verilen kararların değiştirilmesi söz konusudur. Anne veya baba bir hafta önce aldığı kararları bir hafta sonra sebepsiz bir şekilde değiştirme davranışı içerisine girmektedir. Bu davranış şekli çocuğu ikili davranmaya itmektedir.

Bazen de anne babalar neşeli durumda iken, çocuğun istekleri karşısında “evet” diyebiliyorlarken, kızgın olduklarında kararlarını değiştirip “hayır” diyebiliyorlar. Bazen de tepki gösterilmesi gereken yerde tepki göstermiyor, aksine gösterilmemesi gereken yerde gösteriyorlar. Bu davranış şekli de çocuğun agresif davranış sergilemesine neden olmaktadır.

Anne ve babanın dışında çocuğu tutarsız davranmaya sevk eden bir başka etken de, büyükanne -büyükbaba veya yakın akrabalarının tutum ve davranışlarıdır.

Bazen anne babalar çocuklarına karşı nasıl davranacaklarına dair kendi aralarında kararlar alırlar. Aldıkları bu kararların aksine, bazen büyükanne veya büyükbabalar alınan bu kararlara uymamakta ve farklı davranmaktadırlar. Büyüklerin bu farklı davranışları anne ve babayı etkisizleştirdiğinden çocuk anne ve babası yerine büyüklerine itibar etmeyi tercih etmektedir.

Burada anne babalara büyük görev düşmektedir; çocuk hakkında aldıkları kararları, başta büyükanne ve büyükbaba olmak üzere kendi büyüklerine anlatmalı ve aldıkları bu karalara uymaları gerektiğini onlara uygun bir dille ifade etmelidirler.

Çocuğa karşı tutarsız davranmama adına anne babaların dikkat etmesi gereken bir hayli hususlar vardır. Bunları kısaca sıralayacak olursak:

Anne baba arasında, çocukla alakalı görüş farklılıkları olabilir bu gayet normaldir, bu görüş farklılıkları çocuğun yanında katiyen dile getirilmemeli.

Çocuk hakkında verilecek kararlarda, anne baba kararını vermezden önce aralarında fikir birliğine varmalı ve sonra düşüncelerini dile getirmelidirler.

Çocuğun yanında, çocukla ilgili düşünceler karşılıklı desteklenmeli; çocuğun istekleri karşısında anne “evet” diyorsa, baba da “evet” demeli, anne “hayır” diyorsa, baba da “hayır” demelidir.

Çocuğun huzurunda veya diğer zamanlarda tutarsız söz ve davranışlarda bulunmamalı ve özellikle anne ve baba karşılıklı olarak çocuğun yanında birbirlerini eleştirmemeli, aksine desteklemelidirler.

Çocuk hakkında verilen kararlar zaman içerisinde sürekli değiştirilmemeli, özellikle anne ve baba çocukla alakalı kendi aralarında aldıkları kararları başta kendi büyüklerine ve yakınlarına önceden bildirmeli ve onların da bu kararlara uymaları gerektiğini beyan etmelidirler.

ÖNE ÇIKANLAR