Kur’anımız okunmadan, Kur’an’ımızı okuyalım!

Bir arkadaşım anlattı: “Seminer yaptığım kalabalık bir salonda Kur’an’ı sevenler el kaldırsın dedim. Herkes el kaldırdı. Kur’an’ı okuyanlar el kaldırsın, dedim. Yarısına yakını el kaldırdı. Kur’an’ı anlayanlar el kaldırsın, dedim. İki üç işi el kaldırdı. Kur’an’ı yaşayıp, uygulayanlar var mı dedim?  Kimse yoktu.„ Rabbim bu yokları çok eylesin. Ramazan- Şerif, Kur’anın indiği ay. Ramazan, Kur’an

ÇELEBİ EFENDİ 02 Haziran 2017

Bir arkadaşım anlattı: “Seminer yaptığım kalabalık bir salonda Kur’an’ı sevenler el kaldırsın dedim.

Herkes el kaldırdı. Kur’an’ı okuyanlar el kaldırsın, dedim. Yarısına yakını el kaldırdı. Kur’an’ı anlayanlar el kaldırsın, dedim. İki üç işi el kaldırdı. Kur’an’ı yaşayıp, uygulayanlar var mı dedim?  Kimse yoktu.„

Rabbim bu yokları çok eylesin.

Ramazan- Şerif, Kur’anın indiği ay. Ramazan, Kur’an ayıdır. Kalblerimize de Kur’anın inmesi, ruhumuza sinmesi gerekiyor.

Kur’an Allah’ın sözü. Kelamullah..

Kur’an okuyan kişi: “Vallahi, ben Rabbim ile konuştum„ dese; yemin kefareti vermesi gerekmez, doğru söylemiştir. Kur’an okuduğumuzda; Allah’ın sözünü dinlemiş, Allah ile konuşmuş ve Allah’a muhatap olmuşuz demektir.

Bu çok şerefli muhataplığı kazanabilmek için Kur’an okumak ve yaşamak gerekiyor.

En hayırlılar tahtının Sultanı, Kur’anın ilk muhatabı Sevgili Peygamberimiz (sav), “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.” buyurarak bu makamın şerefine işaret ediyor.

En hayırlılar tahtına çıkmanın yolunu gösteriyor. Kur’an-ı Kerimi öğrenmek ve onu başkalarına öğretmek…

Kuran-ı Kerim sadece sevap kazanmak, Cennet kazanmak için okunmaz.

Kur’an, mikro ve makro alemin kullanım kılavuzudur.

Yaşadığımız çağı anlamak için Kur’anı, Kur’anı anlamak için de içinde yaşadığımız çağı iyi anlamalıyız.

İçinde yaşadığı çağı iyi okuyamayan bir insan, Kur’an-ı Kerim’i elli defa okusa da hep geçmişe dair şeyler söylemekten kurtulamaz.

Kur’an-ı Kerim ölüler için değil, diriler için gelmiştir.

Bunu Mehmet Akif Ersoy çok güzel dile getirir:

“Ya açar bakarız Nazm-ı Celîl’in yaprağına,

Ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına,

İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkıyla bilin;

Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.„

Kur’an; hem sorularımızın cevabı hem de kıyamete kadar ortaya çıkacak sorunlarımızın çözümüdür.

Kur’an sadece insanları değil, cinleri, melekleri, manevi alemleri ve hatta cansız varlıkları da ilgilendirir. Cansız varlıklar için de kurallar koyar.

Ölmeden önce kendi Kur’anımızı okuyalım

Kur’anın şefaati haktır. Kur’an bize kıyamet gününde şefaatçi olarak gelecektir.

“Hoca çocuğa Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ çocuğun anasının, babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır.” (Hadis)

“Kur’ân-ı Kerîm okunan evden arşa kadar nûr yükselir.” Sema ehli Kur’an okunan evleri temasa ederler.„ (Hadis)

Kur’an okunan evler çok parlak gözükür.

“Kur’ân-ı Kerîm okunan evin hayrı artar, sâkinlerini sıkmaz, melekler oraya toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır.

Kur’ân-ı Kerîm okunmayan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Bu evden melekler uzaklaşır, şeytanlar oraya dolar.” (Hadis)

“Her gece on âyet okuyan, gâfillerden sayılmaz.” (Hadis)

İmâm-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri buyuruyor ki: “Ma’nâsını anlayarak da, anlamayarak da Kur’ân-ı kerîm okuyan cenâb-ı Hakkın rızâsına kavuşur.”

“Ümmetimin yaptığı ibâdetlerin en kıymetlisi, Kur’ân-ı kerîmi, Mushafa bakarak okumaktır.” (Hadis)

Ramazan-ı  Şerif ayını vesile ederek Kur’anı okuyan, okutan, anlayan ve anlatanların sayısının artmasını diliyorum.

Ölüp de arkamızdan Kur’an okunmazdan önce, fırsat elde iken kendi Kur’anımızı kendimiz okuyalım.

Kur’an’ı şefaatçi bulalım.