Kafası karışıklara alevilik bilgisi

Hz. Ali Ehlibeyttendir. Ehlibeyt ise kutsaldır, Hakk’ın nurudur.

REMZİ KAPTAN 01 Aralık 2023 YAZARLAR
Hz. Ali zahiri olarak doğmuş, yaşamış ve Hakk’a yürümüştür.Batında ise daha cümle kainat var olmadan var olan kutsal nurdur.
Lamekân mülkünün padişahıdır ve batında varlığı daim olandır.Hz. Ali’ye sevgi, muhabbet, bağlılık onu bilen ve tanıyanlar için vazgeçilmezdir, hayatidir.
Sezgiyle, ilhamla, himmet ve marifetle olduğu kadar akıl ve bilgiyle bu bilinir, yaşanır.
Tarihten günümüze ve günümüzden geleceğe sayısız ozan, yol insanı, eren Hz. Ali’nin izinden gitmiş, yolunu yol bilmiş ve bilinçle ona sayısız methiyeler yazmış, batında onunla birliği sağlamıştır.
İşte bu bir aşk halidir ve aşkı ancak ve ancak yaşayanlar bilir nasıl bir lezzet olduğunu ve dünyevi hiç bir tatla kıyaslanmayacak kadar olağanüstü olduğunu.
Hz. Ali’nin bendelerinden olmak, izini sürmek, yolundan gitmek, davasını sahiplenmek şu kısacık ve ölümlü ömürde onurların en büyüğü, şereflerin en yücesi, payelerin en üstüdür.
Hurafe, batıl ve boş değildir bu dediklerimiz. İşte meydan, gelir görür ve yaşarsın.
Alevilik bir inançtır.
Her inançta olduğu gibi Alevi inancının da ritüelleri, kuralları, erkânları, inançla bütünleşmiş ulu şahsiyetleri, varoluşa (hayatın gayesine) cevapları vardır.
Alevilerin toplu halde yaptıkları ibadet cemdir. Tuttukları oruçları Muharrem ve Hızır orucudur. Kutladıkları bayramları Kurban Bayramı, Nevruz, Hıdırellez ve Gadir Hum Bayramıdır.
Ehlibeyt Aleviler için kutsaldır, adeta Hakk’ın nurunun insan sıfatında yer yüzüne yansımasıdır. 12 İmama saygı, sevgi ve değer vardır.
Hz. Muhammedin şahsında cümle peygamberlere inanç vardır. İnsan-ı Kamil olmak esas görevdir ve Alevilik yolunun amacı insani kemalet mertebesine ulaştırıp İnsan-ı kamil olmasını sağlamaktır.
Alevinin bireysel ibadetinde şekil ve form yoktur ve kişi dilediği vakit, dilediği ve bildiği dilde ve hatta hal dili ile duasını, yakarışını, ibadetini yapabilir.
Alevilik inancına göre ölümlü olan bedendir ve can (ruh) ölümsüzdür. Dünyaya gelmiş olmak, yaşıyor olmak, canın beden sahibi olup batından zahire çıkmış olması; farkındalığa ulaşmış her kişi için mucizedir, en büyük ödüldür.İbadet, dua, tefekkür bunun bilincinde olmak içindir. Bunun bilincinde olan daim bir salat ve şükür halindedir.