En son çıkan resmi belgelere göre İsrail, Hamas'ın saldırı planını bir yıldan daha uzun bir süre önce biliyormuş.
Bir yıl önceden hazırlanmış resmi bir rapor saldırıyı ayrıntılı olarak ortaya koyuyor. 7 Ekim benzeri saldırıların senaryolarını ve ön kanıtlarını içeren rapor, İsrailli bakan ve yöneticiler arasında aylar öncesinde elden ele dolaşıyordu. İsrailli yöneticiler raporu incelediler ancak gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söyleyerek görmezden geldi. Biliyorsunuz, daha 7 Ekim günü saldırıda bir tuhaflık olduğunu belirtmiştim; bu kadar küçük bir coğrafyada bu kadar gelişmiş araç gereç ve binlerce istihbaratçı ve güvenlikçi gözetimi altında Hamas’ın böylesine kapsamlı bir operasyonu bu kadar rahat gerçekleştirmesindeki tuhaflıklara dikkat çekmiştim.
Saldırıdan birkaç gün sonra Mısır istihbaratı, kendilerinin saldırıyı 3 gün önce İsrailli yetkililere haber verdiklerini, birkaç kez uyarmalarına rağmen dikkate alınmadıklarını açıklamıştı.
Yeni ortaya çıkan belgeler tuhaflığın boyutlarını gözler önüne seriyor: NYT’de yer alan değerlendirmeye göre İsrail’de de bu konuyu ele alan belgeler, e-postalar ve diğer materyaller yetkililer arasında aylar boyunca dolaştı durdu. Yani 7 Ekim saldırısı asla sürpriz değildi, beklenmedik bir saldırı da değildi.
İsrail yetkililerinin “Eriha Duvarı” kod adını verdiği yaklaşık 40 sayfalık belgeyi okuduğunuzda bu raporun yaklaşık 1.200 kişinin ölümüne yol açan 7 Ekim saldırısının adeta kopyası olduğu hissine kapılıyorsunuz. Belgede Hamaslıların Gazze çevresindeki tahkimatları yıkmayı, sınırın yakınındaki İsrail yerleşim yerlerini ele geçirmeyi ve bir tümen de dahil olmak üzere önemli askeri üsleri işgal etmeyi hedeflediği, bu amaçlar doğrultusunda yöntemler geliştirdikleri yazıyor… (Bu arada rapor adını, günümüz Batı Şeria’sındaki antik surlardan alıyor…)
Belgede, saldırının başlangıcında roket yağmuru yapılacağı böylece hava savunma sisteminin meşgul edileceği, roket saldırıları nedeniyle pek çok askerin sığınaklara koşacağı; insansız hava araçlarının sınır boyunca güvenlik kameralarını ve otomatik makineli tüfekleri devre dışı bırakacağı ve silahlı kişilerin yamaç paraşütüyle, motosikletlerle ve yaya olarak toplu halde İsrail’e akın edeceği, sınırı aşacakları tüm detaylarıyla söyleniyor. Hamas adeta İsrail tarafından hazırlanmış bu raporu ele geçirmiş de bu adımları birebir uygulamış gibi. Tuhaf, çok tuhaf… Raporu okuyunca bir an için bunları Hamas mı İsrail’den öğrendi, yoksa İsrail istihbaratı mı bunları Hamas’tan öğrendi karıştırıyorsunuz. Raporda ayrıca Hamas’ın İsrail askeri kuvvetlerinin yeri ve büyüklüğü, iletişim merkezleri ve diğer hassas bilgileri öğrendiği, bu konularda hazırlık yaptığı da söyleniyor… Hamas’ın bu bilgileri nasıl öğrendiğinin belirsiz olduğu, İsrail birimleri içinde casusları olabileceği iddia ediliyor.
Raporun daha ilginç olan yönü ise Kuran’dan bir alıntıyla başlaması: “Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır”. Maide Suresinin 23. ayetinden bir kısım olan bu alıntı 7 Ekim saldırılarından sonra Hamas’ın kullandığı motto oldu.
“Tesadüfe” bakar mısınız! Nitekim Hamas savaşçıları 7 Ekim günü sınır duvarındaki 60 noktayı aşarak İsrail-Gazze sınırını geçti. Takip eden günlerde Hamaslılar Maide 23. ayeti sıklıkla zaferlerini kutlamak için tekrar edip durdular. Başka bir deyişle İsrail istihbaratı Hamas’ın planlarını, kullanacakları slogana kadar 1 yıl önceden çözmüşlerdi. Hani bazı Hamaslılar diyor ya, “biz telefon kullanmadık, saldırı planlarını kimseyle paylaşmadık” falan diye, “Eriha Duvarı” adlı rapor bunun böyle olmadığını söylüyor… Zaten aksi de düşünülemez, böylesine büyük bir operasyonu aylarca gizli tutamazsınız. “Eriha Duvarı Raporu”nda Hamas’ın öncelikle bölgeyi korumakla görevli Gazze tümeninin bulunduğu Re’im’deki İsrail askeri üssünü istila etmeyi amaçladığı ve Hamas’lılarda tümenin komutası altındaki diğer üslerin listesinin bulunduğunu belirtiliyor… Hamas 7 Ekim’de gerçekten Re’im’e saldırdı ve bu üssün bazı kısımlarını da işgal etti.
Ekim saldırılarını birebir tarif eden resmi rapor 1 yıl öncesinden tüm İsrailli askeri ve istihbarat komutanlarına ve müdürlerine dağıtılmış ancak bu rapor üzerine değerlendirme yapan bazı uzmanlar böyle bir saldırının Hamas’ın kapasitesinin üzerinde olacağını iddia etmişler… Netanyahu ve diğer bakanların raporu görüp görmediği belirsiz dense de bu kadar yayılmış bir raporun Başbakana veya danışmanlarına, müsteşarına, Savunma Bakanına ve diğer ilgili kişilere ulaşmaması düşünülemez. Geçen yıl rapor İsrail’in Gazze sınırını korumakla görevli birimine de gönderilmiş. Ancak bu birimin komutanları yaptıkları askeri değerlendirmede Hamas’ın niyetinin belirgin olmadığını söylemişler. 1 yıl önce Eriha Duvarı raporunu alan Ordu’nun Gazze sınırının savunmasından sorumlu birimi 2022 yılında kendi raporunu hazırladı ve iddiaları tek tek inceledi. Aslına bakılırsa Gazze bölümü analistleri de benzer sonuçlara ulaştılar ve Hamas’ın “benzeri görülmemiş kapsamda yeni bir baskın planlamaya karar verdiğini, bir yanıltma operasyonunun ardından geniş çaplı bir manevra”nın hesabında olduğunu yazdılar.
Ancak bu belgeyi hazırlayanlar saldırının ne zaman olacağına ilişkin tarih vermediler, sadece bir niyet ve hazırlıktan bahsettiler. Başka bir deyişle sınırı korumakla görevli komutanlar da Hamas’ın hazırlıklarının acil bir önlemi gerektirmediğini düşündüler. 7 Ekim saldırısına ilişkin istihbarat bununla da kalmadı, Temmuz 2023’de, yani 7 Ekim Hamas saldırısından tam 3 ay önce İsrail’in sinyal takibinden sorumlu istihbarat birimi “Birim 8200” Hamas’ın yoğun ve tüm gün süren tatbikat ve talimlere başladığını bildirdi. 6 Temmuz 2023’te “Birim 8200” analisti, bir grup diğer istihbarat uzmanına, düzinelerce Hamas komandosunun yakın zamanda üst düzey komutanlarının gözetiminde eğitim tatbikatları yaptığını yazdı. “Birim 8200”ün tarif ettiği tatbikatlar yukarıda özetlediğimiz “Eriha Duvarı” kod adlı raporda geçen faaliyetlerin neredeyse birebir aynısı idi… Ayrıca “Birim 8200” analizcisi kendi tespitleri ile “Eriha Duvarı Raporu”nun tespitlerinin uyduğunu, Hamas’ın planlarını uygulamaya sokmak için hazırlık yaptığını anlattı.
NYT’de yer alan bilgiye göre tüm bu anlatılanları okuyan bir albay “Birim 8200”den gelen değerlendirmeleri ciddiye almadı ve görmezden geldi. Albay, “Birim 8200”ün çabalarını takdir ediyordu ancak tüm bunlar sadece birer senaryoydu ve Hamas’ın saldırı yapabileceğini gösterir bir delil mevcut değildi. Yazışmalarda bir analist, “Senaryonun hayali olduğunu kesinlikle reddediyorum. Hamas’ın eğitim tatbikatının “Eriha Duvarı’nın içeriğiyle” tamamen eşleştiği görülüyor. Bunlar, savaş başlatmak için tasarlanmış bir plan, bu sadece bir köy baskını planı değil” dedi. Eğer İsrailli yetkililer, bu uyarıları o günlerde ciddiye almış olsaydı ve bazı takviye kuvvetlerini Hamas’ın saldırdığı güney istikametine kaydırsaydı saldırılar ya hiç mümkün olmayacaktı ya da 7 Ekim’deki boyutlarda olmayacaktı… Tabii bu durumda İsrail’in Gazze operasyonları da başlamayacaktı, 15 bin sivil ölmeyecek, onbinlerce bina yıkılmayacaktı vs.
slına bakılırsa bu tür değerlendirmeler 2016 gibi çok daha eski raporlarda da yer alıyor ve Hamas’ın sınırı aşıp İsrail ile kendi topraklarında çarpışmayı planladığı söyleniyor. 2016 Savunma Bakanlığı değerlendirmesinde “Hamas bir sonraki çatışmayı İsrail topraklarına taşımayı planlıyor. Böyle bir saldırı ile çok sayıda rehine almayı ve hatta İsrail’de bazı yerleri işgal etmeyi planlıyorlar” deniyor. Dahası 2016 tarihli Bakanlık raporunda Hamas’ın gelişmiş silahlar, GPS bozucular ve insansız hava araçları satın aldığı belirtiliyordu. Ayrıca Hamas’ın iki yıllık bir süre içinde saflarına 6.000 kişi daha ilave ederek savaşçı sayısını 27 bin kişiye çıkardığı söyleniyordu.
Savunma Bakanlığı, böyle giderse Hamas’ın savaşçı sayısını 2020 yılına kadar 40.000’e ulaştırmasının muhtemel olduğu hesap ediliyordu. 2016 raporu Hamas saldırısını bir plan, hatta belki de sadece bir hayal olarak sayıyor, ancak 2022 Eriha Duvarı raporu bu planları destekleyen hareketlenmeyi de ortaya koyuyor. “Birim 8200”ün verdiği bilgiler ise Hamas’ın bu planı icra aşamasına geldiğini saldırıdan 3 ay önce kanıtlıyor. Üstelik 7 Ekim saldırısından 3 gün önce Mısır istihbaratı İsraillileri arıyor ve Hamas’ın yakın bir zamanda saldırı yapacağını bildiriyor. Mısırlılar bu uyarılarını bir kez de yapmıyor, defalarca tekrarlıyorlar. Bir de saldırıdan önceki günlerde Hamas’ta bir hareketlilik olduğuna dair bir çok gözlem ve raporlama da var. Tüm bunlara rağmen İsrail’in harekete geçmemesini basit bir gafletle açıklamak çok zor. Hiçbir olasılık dışlanamazsa da burada asıl güçlü olasılığın İsrail birimlerinin körleştirilmesi ve kuvvetli bir manipülasyondan bahsetmek mümkün