Sevgiyi ifade edebilmek huzur ve mutluluk getirir…

Eşinize “Seviyorum” demek için zorlanıyor musunuz? “İncir çekirdeğini doldurmayacak” nedenler, evliliği çekilmez hale getirebiliyor. Eşlerin birbirine “Seni seviyorum” demesi zor değil! Evlilikte en önemli sorunlar arasında, eşler arası iletişim süresi, kendi aileleri ve eşlerinin aileleri ile olan ilişkileri, toplumsal hayata yönelik davranışlar, ekonomik sorunlarla başa çıkabilmeleri, iş ve meslek hayatındaki sorunlarını çözmede kullandıkları yöntemler, eğer

İLYAS TÜRKMEN 12 Temmuz 2018 İLYAS TÜRKMEN

Eşinize “Seviyorum” demek için zorlanıyor musunuz? “İncir çekirdeğini doldurmayacak” nedenler, evliliği çekilmez hale getirebiliyor. Eşlerin birbirine “Seni seviyorum” demesi zor değil!

Evlilikte en önemli sorunlar arasında, eşler arası iletişim süresi, kendi aileleri ve eşlerinin aileleri ile olan ilişkileri, toplumsal hayata yönelik davranışlar, ekonomik sorunlarla başa çıkabilmeleri, iş ve meslek hayatındaki sorunlarını çözmede kullandıkları yöntemler, eğer çocukları varsa onların bakımı ve yetiştirilmesindeki farklı bakış açıları ve cinsel hayatlarındaki problemler sayılabilir.

Evliliklerdeki sorunlar, hamilelik, düşük ya da kürtajlar, çocuk sahibi olma, ağır hastalıklar, hastanede yatırılma, yoğun ekonomik sıkıntı dönemleri, mesleki konumdaki değişimler, yeni bir yerleşim yerine taşınma, emeklilik gibi kişilerin hayatını etkileyebilecek pek çok değişim sonrasında başlayabiliyor.

Farklı dinler, milletler, mezhepler, farklı sosyo-ekonomik düzeye sahip aile yapıları gibi birbirlerinden çok farklı sosyo-kültürel değerlere ve yargılara sahip olan çiftler de evlilikte önemli sorunlar yaşıyor.

Bireyler çevreden gelebilecek baskı ve zorlamalara göğüs gerecek yapıda ve bunun için gerekli maddi ve manevi güce sahip değillerse birbirlerine ve evliliklerine sahip çıkamayabilirler.

Ancak her ikisi de çevrelerine gerekli aile sınırları koyabilmek için yeterli birikime ve sağlıklı kişilik yapılarına sahipse, evlilikleri çok mükemmel olabilir.

Evlilik Hayatında Yaşanan Problemler ve Nedenleri…
Eşlerin İletişim Becerileri.

Eşlerin birbirleriyle kurdukları sözel, ses tonu ve beden dili ile yapılan iletişim; yetersiz ve kalitesizse evlilik sorunları erken dönemlerde başlayabilir. Eşler birbirlerinin yanında ağlayabilmeli, sevgilerini her şekilde dile getirmelidirler.

“Seni seviyorum” demenin sözel olmayan bin bir çeşit yolu vardır. Ufak bir hediye, değişik bir yemek, telefonla ona yollayacağınız güzel bir yazı ya da resim, eşinizin sevdiği bir demet çiçek, hafta içi ya da sonu birlikte yapacağınız ufak bir gezi vb.

Sabah ayrılırken birbirinize başarılar dilemek, eşiniz eve geldiğinde kapıda sevimli bir yüz ifadesi ile güzel giysiler içinde karşılamak, bunlar arasında sayılabilir.

Ayrıca eşler birbirlerine sadece kendilerine ait, birbirlerinin hoşuna giden bir takım güzel isimlerle/hitaplarla seslenmeyi alışkanlık haline getirmelidir.

Eğer eşler evlilik hayatında biri diğerinin haklarını çiğniyorsa, onun özgürlük alanına müdahale ediyorsa, kararlar sürekli tek tarafın isteği doğrultusunda alınıyorsa, evlilikler çıkmaza girmektedir. Her kurumda olduğu gibi evlilik hayatında da demokratik ve insan haklarına saygılı bir şekilde yürütülmelidir.

Eşlerin Zaman Paylaşımı…

Evliliklerde bireyler sürekli olarak her şeyi birlikte yapmak zorunda olmamalıdır. Mutlaka birlikte vakit geçirecek aktiviteler de olmalıdır. Ancak bireyler zaman zaman kendi arkadaşları ve çevreleri ile de birbirlerinden ayrı zamanlar geçirebilmelidirler.

Kişiler kendine tanıdığı hakların aynısını eşlerine de tanımalıdırlar. Aksi halde efendi-hizmetçi ilişkisi olur ve bu evlilik ilişkilerin temeline dinamit koymak ile eşanlamlı hale gelir.

İş ve Çevrenin Evlilik Hayatına Etkileri…

İnsanların günlük hayatları sirklerde göstericilerin 4-5 topu bir arada havada döndürmesi davranışına benzer. Her top belli bir sürede elde tutulmalı ya da dokunmalı ve birbirleriyle aynı hız ve doğrultuda atılmalıdır.

Toplardan birisi elde fazla tutulur ya da yavaş atılırsa, diğer toplar da düşmektedir. Benzer şekilde eğer kendine, eşine, mesleğine ve çevresine yeterli zamanı ayırmazsa, bunlardan biri bile aksasa diğerleri de zaman içinde zarar görmektedir.

Gene benzer şekilde sadece arkadaşlarınızı ön plana alıyor, eve geç geliyor, eğlencenizin tümünü eşiniz olmadan yapıyorsanız gene sorunlar yaşayabilirsiniz.

Mutluluğunuz başkalarının mutsuzluğu üzerine kurulmamalıdır. Herkesin yeri ayrıdır ve hiçbiri diğerlerini yok etmemelidir.

Aşırı işle haşır neşir olmak evinizi ihmal etmenize yol açıyorsa, iyi bir eş ve iyi bir anne-baba olamazsınız.

Bunun faturasını da uzun zamanda çok daha pahalıya ödersiniz. Evlilik sorunları, çocuklarınızla sorunlar, sağlık sorunları ile karşılaşabilirsiniz. İşte yaşanan sorunlar eve, evde yaşananlar işe taşınmamalıdır.

Çevrenizden duyduğunuz herşeyi eşinize, eşinizden duyduğunuz herşeyi de çevrenize taşımamalısınız. Aksi halde çözümü çok zor düğümler atarsınız. Evin maddi ihtiyaçlarını  karşılamak işin sadece bir yönüdür. Evin manevi, sevgi gereksinimi de karşılanmalıdır. Eş ve çocukların sadece paraya değil sevgiye de ihtiyacı vardır.

Eşler Birbirine “BAĞIMLI” olmamalı…

Bütün hayatınızı da eşinizin üzerine kurmamalısınız ve herşeyi ondan beklememelisiniz. Kendiniz de yaptığınız uğraşlar ve çevrenizle ilişkilerinizden doyum sağlayabilmelisiniz.

Aksi halde eşinizi kıskanır, onun hayatını kısıtlamaya başlarsanız, evliliğiniz tehlikeye girer. Kendi yağınızla kavrulmayı da öğrenmelisiniz.

Eşinizle Beraber “YENİ BİR AİLE” Olduğunuzu Unutmayın…

Artık siz yeni bir ailede yaşıyorsanız o kurumun sağlığı için, gelecekte sizden daha kültürlü, sağlıklı ve mutlu yetiştireceğiniz çocuklarınız için mücadele etmelisiniz. Evlilikle beraber eşler olarak daha farklı bir olgunluk basamağını aşmış bulunmaktasınız.

Buna rağmen hala eski evinizin küçük çocuğu gibi davranırsanız, anne-babanızın sizin hayatınızı istedikleri gibi karışıp yönlendirmesine izin verirseniz, kendi prensipleriniz ve yöntemlerinizle hayatınızı sürdüremezseniz gerekli olgunluğa ulaşamamışsınız demektir.

Bu da evliliğinizin kalitesizleşmesini sağlayacaktır. Kendini evlilik için yeterli olgunlukta hissetmeyen ya da bu olgunluk düzeyine ulaşamamış kişiler evlenmemelidirler.

ÖNE ÇIKANLAR