Dünyayı etkisi altına alan virüs salgınıyla mücadele her alanda çeşitli önlemler alınarak hayata geçiriliyor. Salgının yayılımını önlemek amacıyla sosyal izolasyon sağlanmaya çalışılırken, koronavirüs nedeniyle milyonlarca insan da evlerine kapandı. Ancak bu durum başka sorunları da açığa çıkarıyor. Evde alışık olmadığı izole bir şekilde geçirilen zaman oldukça stresli bir süreç. Karantina süresi uzadıkça, insanlar sıkıldıkça, virüs
Dünyayı etkisi altına alan virüs salgınıyla mücadele her alanda çeşitli önlemler alınarak hayata geçiriliyor. Salgının yayılımını önlemek amacıyla sosyal izolasyon sağlanmaya çalışılırken, koronavirüs nedeniyle milyonlarca insan da evlerine kapandı.
Ancak bu durum başka sorunları da açığa çıkarıyor. Evde alışık olmadığı izole bir şekilde geçirilen zaman oldukça stresli bir süreç. Karantina süresi uzadıkça, insanlar sıkıldıkça, virüs ile ilgili belirsizlik arttıkça korku, kaygı ve stresin tetiklediği psikolojik ve duygusal davranış bozuklukları ortaya çıkmaktadır.
Küçük bir alanda, normalden daha uzun süre bir arada kalmak, aile içi ilişkilerde hem pozitif hem negatif dinamiklerin harekete geçmesine neden oluyor. “İletişimleri zayıf eşler” bu süreçten daha fazla olumsuz etkilenebilir.
Normalde “iletişimi iyi eşler” dahi bu zorlu dönemde, birbirlerinin alışkanlıklarını ve davranışlarını giderek daha fazla rahatsız edici bulabilir ve birbirlerine tahammülleri azalabilir. İletişim becerileri zayıf, sürekli eleştirel tepki veren, birbirini takdir etme eğilimi zayıf eşler için bu süreç daha çok yıkıcı sonuçları beraberinde getirebilir.
Evde Stres Kontrol Edebilmek İçin…
Evde sürekli olmak, kimisi için can sıkıntısı, kimisi için özgürlüğünün elinden alınması, kimisi için de her zamankinden daha çok yorulmak ya da daha çok düzensiz ve kontrolsüz beslenme demek…
Bu süreçte kendini mutlu eden şeylere yoğunlaşmak, mutluluğu başkalarından beklemek yerine küçük şeylerle mutlu olmasını bilmek ve kendi kendine mutluluk üretebilmek oldukça önemlidir. Bu süreçte kesinlikle yapılmaması gereken şey; koltukta uzanıp tüm gün virüs ile ilgili haberleri takip etmek.
Birlikte evde uzun zaman geçirme zorunda olduğumuz bu süreçte, eşlerin birbirine sevgilerini her fırsatta ifade etmeleri ve birbirine empati ile bakabilmeleri için fırsatlar araması gereklidir. Özellikle çatışma ve tartışma anlarında, virüs salgını sürecinde yaşanan kaygı, korku ve öfke duygularının beklenen duygular olduğunu eşler birbirlerine ifade etmelidir.
Eşler bu duyguları hissettikleri ve kontrolsüz ifade ettikleri için birbirlerini suçlama ya da eleştirme eğiliminde olmamaya ve birbirine karşı anlayışlı olmaya çalışmalıdır.
Günlük İş Bölümü ve Zaman Planlaması Şart…
Aileler ve eşler bu süreçte evin içinde kitap okumak, film izlemek, evin içinde değişiklikler yapmak, dolapları düzenlemek, yeni dil ya da beceri öğrenmeyi denemek gibi farklı şeylerle kendilerini meşgul etmesini öğrenmelidir. Eşler birlikte bazı aktiviteler yapabilecekleri gibi bağımsız olarak da aktiviteler yapmalılar. Her insan hem birlikte hem de yalnız zaman geçirmek, kendi vaktini bu yönde planlamak ve değerlendirmek ister.
Evdeki zamanı iyi planlamak ve iyi bir iş bölümü yapmak hem kendi hem de eş ve çocukların ruh sağlığı için faydalı olacaktır. Ancak aldığımız kararları uygulayamadığımız zaman bunun için başkasını suçlama ve bunu bir çatışmaya dönüştürme eğilimi içinde olabiliriz. Bizi yeteri kadar motive etmediği ya da engellediğini düşünerek eşimizi ve çocuklarımızı suçlayabiliriz.
Kendi kararlarımızı tek başımıza alarak evdeki diğer bireyleri bunları yapmaya zorlamamak gerekir. Her ne kadar bir aile olunsa da ailedeki her bireyin farklı ihtiyaç ve beklentileri olan, stresi farklı şekilde yaşayan ve mücadele eden farklı kişisel özelliği olan bireyler olabileceği unutulmamalıdır. İçinde bulunduğumuz belirsiz süreçte günlük iş bölümü ve zaman planlaması mutlaka yapılmalıdır.
Empati ve Ben Dili İletişimi Canlandırır…
Tüm toplumu ve bireyleri olumsuz etkileyen bu süreçte aile içi iletişimde çok dikkatli olmak gerekir. “Empati” kurmaya ve “ben” dilini kullanmaya özen göstermek gerekir. Empati, kişinin bir iletişim ve ilişki esnasında, kendini karşısındakinin yerine koyarak onu anladığını ve ona karşı daha duyarlı bir yaklaşım içinde olmasıdır.
Ben dili, kişinin kendisini rahatsız eden davranışların kendisinde nasıl bir duygu uyandırdığını söyleyiş biçimidir. “Sen” dili ile kişiyi genel olarak suçlamak yerine “ben” dili kullanılarak rahatsız olduğumuz davranış vurgulanır. Ben dilinde, özellikle olumsuz duyguların yaşandığı durumlarda, kişiye önce davranışı tanımlanarak, bu davranıştan nasıl etkilendiği belirtilir ve ardından, ne hissedildiği söylenir.
Aile bireylerinin kişisel özelliklerine göre onları değersizleştirecek, mahcup edecek ve üzecek dilin kullanılmaması gerekir. Özellikle bu dönemde, insanların birbirlerine karşı daha çok sevecen, saygılı, hoşgörülü, anlayışlı, sıcak, yakın, destekleyici davranmaları gerekmektedir. Böylelikle, yaşadığımız stresli dönemi, zorlukları daha kolay ve daha az zararla atlatabiliriz.
Umudunuzu ve Sabrınızı Korumasını Bilin…
Bu dönem bir gün mutlaka bitecek ve normal günlük hayatımıza geri döneceğiz. Evde kaldığımız süreyi mümkün olduğu kadar planlı. etkili ve verimli bir şekilde değerlendirmek gerekiyor. Aile bireyleriyle birlikte etkinlikler yapmak, yeni şeyler öğrenmek, özellikle fiziksel aktivite yapmak faydalı olacaktır.
Yaşlı, hasta, ihtiyacı olan kişilere gerekli önlemler alınarak yardımcı olmak, hayır kurumlarının organize ettiği “sosyal destek” programlarına katılmak strese karşı bireyi koruyan bir tampon işlevi görebilir. Sosyal destek, güç durumdaki birey ve ailelere sağlanan maddi, duygusal ve zihinsel yardımlardır. Özellikle sosyal destek ağları oluşturmak ve sosyal destekte bulunmak birey, aile ve toplum olarak bu süreci zararsız atlatmamıza yardımcı olacaktır.
Gelecekle ilgili güzel hayaller kurmak, iş bölümü yapmak, zamanı iyi yönetmek, fiziksel egzersiz yapmak, olumlu düşünmek, sosyal destek almak ve vermek bedensel ve ruh sağlığı için çok önemli yöntemler olabilir…