İyi bir anne baba olabilmek için, öncelikle eşler birbirleriyle karı-koca/eş olarak uyumlu, geçimli ve mutlu olmasını bilmesi gerekir. Mutsuz, geçimsiz ve depresif belirtiler gösteren eşlerin çocuklarında, diğer mutlu ve uyumlu eşlerin çocuklarına göre çok daha fazla davranış bozuklukları gözleniyor. Anne babaların mutlu çocuk yetiştirebilmesi için öncelikle kendi, aile ve evlilik hayatında mutluluğu önemsemesi ve bunun
İyi bir anne baba olabilmek için, öncelikle eşler birbirleriyle karı-koca/eş olarak uyumlu, geçimli ve mutlu olmasını bilmesi gerekir. Mutsuz, geçimsiz ve depresif belirtiler gösteren eşlerin çocuklarında, diğer mutlu ve uyumlu eşlerin çocuklarına göre çok daha fazla davranış bozuklukları gözleniyor.
Anne babaların mutlu çocuk yetiştirebilmesi için öncelikle kendi, aile ve evlilik hayatında mutluluğu önemsemesi ve bunun için de çaba göstermesi gerekir. Bu kendi bedensel, sosyal ve duygusal sağlığını daha iyi hale getirerek mümkün olabilir. Stres ve kaygı nasıl bulaşıcı ise, mutluluk ve huzur da aynı şekilde bulaşıcıdır…
Eşler her koşulda birbirlerine saygı, sevgi ve ilgi göstermeye gayret etmelidir. Eşlerin ilişki ve iletişiminde saygı, sevgi ve ilgiyi koruyamamaları, birbirlerine sergiledikleri olumsuz söz, tavır ve davranışların artmasına sebep olur.
Eşinize olan saygı, sevgi ve ilginizi sadece onun yanında değil, o yokken de göstermeye gayret edin. Örneğin, bir akrabanıza ya da arkadaşınıza eşinizi kötüleyen veya çekiştiren bir cümle kuracaksanız önce durun ve düşünün. Eğer o size bunu yapsaydı ne hissederdiniz?
Birbirinizi affetmeyi öğrenin. Her evlilikte zaman zaman eşler birbirlerini incitebilecek veya hayal kırıklığına uğratabilecek davranışlar sergileyebilirler. Bu gibi durumlarda kimsenin mükemmel olmadığını düşünün.
Ayrıca sizin de eşinize karşı sergilediğiniz bu tip davranışları hatırlayın. Böylece affetmeniz kolaylaşacaktır. Zihninizde yer alan olumsuz duygu ve düşünceler davranışlarınıza olumsuz olarak yansıyabilir.
Hatta bu durum eşinizin düşünce ve duygularını olumsuz etkileyerek, evin içinde olumsuz bir elektriğin oluşabileceğini unutmayın. Sizin affedici tavrınız ve gerektiğinde özür dilemeyi bilmeniz, eşinizi de etkileyip aynı şeyi yapmaya teşvik edebilir.
Çatışma çözme becerinizi geliştirin. Her evlilikte tartışmalar olur ve bu normaldir. Ancak çatışmalarınızı çözümleyebilmek, kendinizi evliliğinizde güvende hissetmenize yardımcı olur. Kendinizi tanımaya ve kişiliğinizi geliştirmeye gayret edin. Kendinizi tanımak için göstereceğiniz çaba, aynı zamanda ilişkinizin gelişimine de olumlu yansıyacaktır.
Eşinizle birlikte yapmaktan zevk alabileceğiniz ortak ilgi alanları keşfedin. Eşlerin her alanda ilgilerinin ortak olması ve illa aynı şeylerden zevk almaları beklenemez. Ancak eşlerin beraberce yapmaktan zevk alabilecekleri ortak aktivitelerinin olması huzur ve mutluluklarını arttırır.
Aile ve anne babaların çocuklarının fiziksel, duygusal, ruhsal ve sosyal gelişimleri üzerinde önemli etkiye sahiptirler. Sağlıklı ailenin temelinde eşler arasında sağlıklı “karıkoca” ilişkisi ve iletişimi vardır.
Eşler arasındaki sağlıklı karıkoca ilişki ve iletişimi bulunan bir aile hayatı, çocukları tarafından hem “iyi bir anne baba” hem de “iyi bir karı-koca” olarak model alınır. Karı-kocanın birbirlerine sergiledikleri sevgi, saygı, nezaket, anlayış, hoşgörü, sabır gibi olumlu duygu ve tavırlar çocuklar tarafından gözlenir. Eşlerin iletişim ve çatışma çözme konusundaki becerileri de çocuklarına örnek oluşturur.
Çocuklar stres, çatışma, engellenme gibi olumsuzluklar karşısında nasıl tepki vereceklerini, çoğunlukla anne babalarının tepkilerine dayanarak öğrenip sergilerler. Özellikle okul çağlarında öfke veya saldırganlık gibi davranışlar sergileyen çocukların, genellikle anne babalarında da bu gibi özelliklere rastlanmaktadır.
İyi Bir “KARIKOCA” İlişkisinin Çocuğa Kazandırdıkları… Çocuğun 0-6 yaş döneminde sosyal, zihinsel ve duygusal gelişimini etkileyen en etkili ilişki anne ve babası arasındaki “KARI-KOCA” (eş) ilişkisidir.
Çocuklar, içlerine doğdukları ailede anne ve babalarını birbirine güvenen, olası tartışmaları çözebilen, birbirine sevgi ve anlayış göstererek yakın hisseden bir “KARI-KOCA” olarak gördüklerinde, kendilerini “güvende” hissederler.
Aile içinde birlik, beraberlik, güven, sevgi ve yakınlığı yaşamak, çocukların sosyal ve duygusal olarak sağlıklı büyümelerini sağlar. Ayrıca, kendi aileleri içinde örnek bir “KARI-KOCA” ilişkisi görmeleri, ileride kendi özel hayatlarına da olumlu bir şekilde yansır.
Çocuklar erken yaştan itibaren çoğunlukla anne babaları arasındaki yoğun tartışma, çatışma, güvensizlik, kopukluk ve iletişimsizliğine şahit olduğunda ise duygusal olarak yara alır. Aile içinde kendini güvende hissedemeyerek endişe ve korku yaşar. Çocuklar bazen aileyi bir arada tutmak ve kurtarmak adına “arabuluculuk rolünü” üstlenebilir.
Bazen de duydukları üzüntü, endişe ve umutsuzluk ile aileden uzaklaşabilir. Alt ıslatma, tırnak yeme, korku ve endişeler, okula devamsızlık ve derslerde başarısızlık, öfke patlamaları, depresyon ve intihar riski gibi duygusal ve davranış sorunları da kaçınılmaz olarak gözlenebilir.
Çocukluklarında kendi aileleri içinde bunalım yaşayan anne babalar da benzer şekilde depresyon, kaygı bozuklukları, bağımlılık, öfke kontrol problemleri ve intihar riski gibi sorunlara yaşayabilir.
Bu sebeple, çocuklarımıza vermemiz gereken en değerli hediye mutlu ve huzurlu bir “KARI-KOCA” ilişkisidir. Sağlıklı bir “KARI-KOCA” ilişkisi, aynı zamanda her yetişkinin kendi duygusal sağlığı ve yaşam kalitesi adına da çok önemlidir.
*İlyas Türkmen-Aile ve Evlilik Danışmanı-Eğitim Koçu
