Hedefi belli olmayan evlilik eşleri yorar…

Hedefi belli olmayan evlilik eşleri yorar…

Evlilik hayatında huzurlu ve mutlu olabilmek için eşlerin evlilik hayatı ile ilgili hedef ve beklenti birliği, güven, sadakat, sevgi, saygı, fedakârlık, anlayış çok önemlidir. Eşler mutlu ve huzurlu evlilik hayatı için hedef ve beklenti birliği konusunda birlik ve anlayış sağlayarak birbirlerine yardımcı ve destek olmaları gerekir. Evliliğin başlangıcı olan nikâh törenindeki, sözleri unutmamak gerekir. “İyi

İLYAS TÜRKMEN 21 Ocak 2019 İLYAS TÜRKMEN

Evlilik hayatında huzurlu ve mutlu olabilmek için eşlerin evlilik hayatı ile ilgili hedef ve beklenti birliği, güven, sadakat, sevgi, saygı, fedakârlık, anlayış çok önemlidir. Eşler mutlu ve huzurlu evlilik hayatı için hedef ve beklenti birliği konusunda birlik ve anlayış sağlayarak birbirlerine yardımcı ve destek olmaları gerekir.

Evliliğin başlangıcı olan nikâh törenindeki, sözleri unutmamak gerekir. “İyi günde-kötü günde, varlıkta-yoklukta, sağlıkta-hastalıkta, her durumda birbirini eş olarak kabul etme…” ifadeleri unutulmamalı.

Evlilik hayatında yaşanan huzursuzluk ve geçimsizlikler hem eşleri, hem çocukları, hem yakın akrabaları, hem de toplum hayatını olumsuz etkiler. Çünkü eşler arasındaki uyumsuz ilişkiler çocukları olumsuz etkiler.

Gergin ve sürtüşmeli bir karı-koca ilişkisi, çocuklar için güvensiz ve tedirgin bir ortam meydana getirir.  Aile ve evlilik hayatında yük ağır olduğu için eşler birbirinin  yardımına ihtiyaç duyarlar. Bu yardımlaşma olmazsa evlilik ve aile hayatının uzun, sağlıklı ve huzurlu devam etmesi mümkün değildir.

Karı-Koca mı? Anne-Baba mı?

İyi bir “karı-koca” olmadan, iyi bir “anne-baba” olunabilir mi?
İnsanların toplumda farklı rolleri vardır. Aile içindeki bireylerin de rolleri vardır. Yaşama ‘’birey’’ olarak başlanır, zamanı gelince evlenilir ‘’eş’’ yani ‘’karı-koca’’ olunur. Çocukları olunca da ‘’anne-baba’’ olunur. Çocukları evlenir ‘’kayınvalide’’ ya da ‘’kayınpeder’’, torunları olur ‘’büyükanne/nine-büyükbaba/dede’’ olunur. Çocuklar kardeş sayısına ve cinsiyetine göre ‘’abi-abla’’ rolü benimsenir.

Özellikle eşler rollerini iyi benimsemeli ve sorumluluklar ihmal edilmemeli ve sürekli çatışmaya girilmemeli. Eğer sorumluluklar yerine getirilmez ve sürekli çatışmaya girilirse ilişkiler bozulur.

Aile içinde sürekli yersiz ve çözümsüz çatışma yaşanır. Bu da ailenin sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürlü olmasını engeller. Eşler boşanmakla kendi aralarındaki “karı-koca” rolü bitse de, çocuklarına karşı “anne-baba” rolü ve sorumluluğu bitmez. İyi bir “karı-koca” olmadan da iyi bir “anne-baba” olunamaz.

“Kaliteli Aile ve Evlilik Hayatı” için eğitim şart…

Evlilik uzun bir süreç olduğu için, evliliğin belirli dönemlerinde aile hayatının değerlendirilmesi, ve gözden geçirilmesi gerekir. Genel itibariyle evlilik hayatı içinde “Çocuğun dünyaya gelmesi, okula başlaması, ergenlik dönemi, okul-iş veya evlilik nedeniyle evden ayrılması”, “Eşlerden birinin sağlık problemi veya bir yakının kaybı” , “Emeklilik” vb. dönemler olabilir. Bu dönemlerden önce yapılacak eğitimlerle eşlerin önceden bilgilendirilip, karşılaşacağı problemleri çözebilme becerisi kazandırılmış olur.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 verilerine göre 569.459 çift evlendi. Boşanan çiftlerin sayısı 128.411oldu. Boşanmaların %38,7’si evliliğin ilk beş yılı içinde gerçekleşmiştir.

Genelde bunun sebebi “fiziki şiddet”, “uyuşmazlık” ve “cinselliktir.” Evliliğin 6-10 yıllarında boşanma oranı %20,7’dir. 11 yıl ve üstü evlilerde boşanma oranı ise % 40.6 olarak tespit edilmiştir. Bu da gösteriyor ki, evlilik ve aile hayatını huzurlu, mutlu ve uzun ömürlü olabilmesi için; eşlerin gayret ve çaba göstermesi gerekir. Aksi takdirde evliliği kurtarabilme düşüncesiyle dünyaya gelen çocuklar dahi evliliği kurtaramaz.

Hedefi Belli Olan Evliliğin Çocuğa Kazandırdıkları…

Çocuğun duygusal ve zihinsel gelişimini etkileyen en önemli ilişki anne ve babası arasındaki olumlu  “KARI-KOCA” (eş) iletişimi ve ilişkisidir. Çocuklar, içlerine doğdukları ailede anne ve babalarını birbirine güvenen, olası tartışmaları çözebilen, birbirine sevgi ve anlayış gösteren bir “KARI-KOCA” olarak gördüklerinde, kendilerini “güvende” hissederler.

Aile içinde birlik, beraberlik, güven, sevgi ve yakınlığı yaşamak, çocukların ruhsal ve duygusal olarak sağlıklı büyümelerini sağlar. Kendi anne-babasında örnek bir “KARI-KOCA” davranışlarını görmeleri, ileride kendi evlilik hayatlarına da olumlu bir şekilde yansır.

Çocuklar erken yaştan itibaren çoğunlukla anne-babaları arasındaki yoğun tartışma, çatışma, güvensizlik, kopukluk ve iletişimsizliğine şahit olduğunda ise ruhsal ve duygusal olarak yara alır.

Aile içinde kendini güvende hissedemediğinden endişe ve korku yaşar. Duydukları üzüntü, endişe ve umutsuzluk ile aileden uzaklaşabilir. Bu sebeplerden dolayı, çocuklarımıza vermemiz gereken en değerli ve etkili hediye; geçimli, uyumlu ve mutlu bir “KARI-KOCA” iletişimi ve ilişkisidir.