Evlilik sorumluluk ister…

Evlilikte eşlerin sağlıklı “biz” olabilmeleri, öncelikle sağlıklı “ben” olmalarına bağlıdır. Ayrıca “biz” olmanın anlamını bilmek ve anlamak şarttır. “Biz” olmanın anlaşılması ve gereklerinin bilinmesi evlilik için çok önemlidir. Sağlıklı “biz” olabilmek için; sosyal, bedensel ve duygusal bakımdan sağlıklı “ben” olunması gerekir. Ancak sağlıklı bireyler sağlıklı “biz” olabilir. İnsanlar kadın-erkek olarak hayatını paylaşmak, ister sevgi, ister

İLYAS TÜRKMEN 28 Eylül 2017 İLYAS TÜRKMEN

Evlilikte eşlerin sağlıklı “biz” olabilmeleri, öncelikle sağlıklı “ben” olmalarına bağlıdır.

Ayrıca “biz” olmanın anlamını bilmek ve anlamak şarttır. “Biz” olmanın anlaşılması ve gereklerinin bilinmesi evlilik için çok önemlidir. Sağlıklı “biz” olabilmek için; sosyal, bedensel ve duygusal bakımdan sağlıklı “ben” olunması gerekir. Ancak sağlıklı bireyler sağlıklı “biz” olabilir.

İnsanlar kadın-erkek olarak hayatını paylaşmak, ister sevgi, ister aşk, isterse mantık eksenli olsun, duygu ve düşüncelerinin seçtiği kişiyle mutlu olmak ve “biz” olmak için evleniyorlar. Peki, bu evlilik masalları nasıl huzursuz, uyumsuz ve geçimsiz bir yaşama dönüşüyor?

Evlenirken “Prenses” olan kadınlar, nasıl kötü kalpli bir cadı olarak görünüyorlar erkeklerin gözüne veya birer “prens” olan erkekler nasıl oluyor da pamuk prenseslerin kalplerini söken kötü niyetli birer avcı oluveriyorlar? “Evlilik” denen olgu mu yaşatıyor bunu insanlara, yoksa herkes en başta bir hata mı yapıyor?

Boşanma Tek Çözüm Mü?

Son yıllarda boşanmaların hızla artması evlilikte doğal bir süreç olarak algılanmaya başlandı. Boşanma bir haktır ancak her zaman tek çözüm değildir. Toplumdaki bu anlayışın ciddi anlamda sorgulanması gerekmektedir.

Gerek sosyolojik gerekse psikolojik açıdan insanların içindeki derin boşluğun sebepleri irdelenmeli ve önce kişilerin, sonra ailelerin mutluluğu ve mutlu evliliklerin sağlanması için uzun süreç gerektirecek eğitim çalışmalar yapılmalıdır.

Son zamanlarda kişileri boşanma aşamasına getiren sebeplerin başında para hırsı, kariyer düşkünlüğü, kazanmaya odaklı yaşam kurma ilk sıralarda gelmektedir.

Ayrıca son zamanlarda oldukça düşündürücü olan kişilerin haz düşkünlüğü, bir işin sadece keyifli yanlarını isteyip sorun kısmıyla ilgilenmek istemeyip, hiç üzüntü yaşamadan, hiç emek vermeden her şeyin istediği gibi olmasını isteme, hiç çaba göstermeden iyi bir evlilik yaşamayı isteme duygusu, eşlerin evliliğin getirdiği yükümlülüklerden kaçmaya ve eşlerin birbirlerinden uzaklaşmaya başlamasına neden olmaktadır.

Evliliğe İnanmak ve Sorumluluk Şart

Günümüzün değişen toplumsal ve sosyolojik değer yargıları neticesinde insanların sorumluluk duygusunun az geliştiği bir toplum haline geldiğimiz söylenebilir. Bu durum evlilik içinde eşlere rollerin belirlenmesi ve sorumlulukların paylaşılması açısından sorun yaşatmaktadır.

Eşler arasında iletişim kopukluğu en temel boşanma nedenleri arasında. Herkes evlilik içinde kendi istek ve arzuları doğrultusunda yaşamak ister ancak sorunlar olduğunda, eşler arasında iletişime dair bağın olması, sorumlulukların paylaşılması bu sorunların çözülmesini sağlayabilmektedir.

Ancak iki tarafın da evliliğe inancı ve isteğinin olmaması veya sorunların aşılabileceğine inancının olmaması durumlarında eşler boşanmayı çözüm olarak görmeye başlamaktadır.

Aşırı Teknoloji Kullanımı Evliliğe Zarar Veriyor

Aşk, sevgi, saygı, sadakat, paylaşım, kanaat vb. kavramların içi boşaltılıp şekilci anlayış hayatın her alanında kendini göstermektedir.

İnsanlar mutlulukları için birbirlerine emek vermek durumunda, kendi öz saygılarını yitirmeden, birbirlerinin kişiliklerine saygı duymak, ortak mutlukları için “biz” olmanın anlamını kavramış olmaları gerekmektedir.

Boşanma sebepleri arasında, günümüzde gittikçe yaygınlaşan sosyalleşmenin sanal ortama kayması, internet, arkadaşlık siteleri ve bunların eşler tarafından aile hayatlarının düzenini bozacak şekilde kullanılması gösterilebilir.

Eşler evlerine geldikleri zaman “evdeki gerçek durumdan” daha çok sanal ortamda kısa süreli kendilerini eğlendirecek sosyalleşme alanlarını tercih etmekte, evlilik birliği içinde paylaşılması gereken zamanı bilgisayar başında geçirmekteler. Bu durum eşler ve aile bireyleri arasındaki ilişkiye zarar vermektedir.

Evlilik, eşlerin birbirleriyle sevgi, saygı, sadakat, paylaşım ve hoşgörü ekseninde ortak istek ve kararlarıyla bir hayatı paylaşma, içinde hayatın getirdiği tüm zıtlıkları acı-tatlı paylaşarak beraber yaşama isteğidir.

Evlenmeden önce, kişinin evlilik ile ilgili konularda evleneceği kişi ile konuşarak iletişim kurması, gerek maddi gerek manevi konularda birbirlerinin fikirlerini bilmeleri ve öğrenmeleri gerekiyor.

Evlendikten sonra evlilik içinde çıkan sorunların önce konuşularak, gerçekten birbirini anlamaya çalışarak ve anlaşılır hale gelinerek veya bir uzmandan yardım alınarak çözülmeye çalışılması iyi bir başlangıç olacaktır.

ÖNE ÇIKANLAR