Evlilik hayatındaki fikir ayrılıkları korkutmasın

Evlilik hayatında eşler arasındaki fikir ayrılıkları rahatsız edici olabilir.  Aslında  korkutucu ve rahatsız edici değildir. Hatta eşinizi daha iyi tanımanız ve anlamanız için size fırsat verir. Fikir ayrılıklarında eşinizi   dikkatli dinleyin ve tam olarak ne anlatmak istiyor onu anlamaya çalışın. Bir konuyu tartışırken, eşinizin size karşı olumsuz tavrından ve kabul etmemesinden rahatsız olabilirsiniz. Bu gibi

İLYAS TÜRKMEN 22 Şubat 2018 İLYAS TÜRKMEN

Evlilik hayatında eşler arasındaki fikir ayrılıkları rahatsız edici olabilir.  Aslında  korkutucu ve rahatsız edici değildir.

Hatta eşinizi daha iyi tanımanız ve anlamanız için size fırsat verir. Fikir ayrılıklarında eşinizi   dikkatli dinleyin ve tam olarak ne anlatmak istiyor onu anlamaya çalışın.

Bir konuyu tartışırken, eşinizin size karşı olumsuz tavrından ve kabul etmemesinden rahatsız olabilirsiniz. Bu gibi durumlarda sorunu abartmaktansa mümkün olduğu kadar kısa kesmeye çalışın.

Hayatın zorluklarına karşı tek başınıza değil, eşinizle beraber durabileceğinize inanın. Bunu unutmayın ve her ne olursa olsun eşinizin yanında olduğunuzu hissettirin.  Anlaşmazlıklar ve tartışmalar olabilir.

Önemli olan anlaşmazlıkların varlığı değil, onları çözerken ilişkinizi ve iletişiminizi en az yıpratacak çözüm yöntemini  uygulamanızdır. Evlilikte güven, sadakat, sevgi ve saygı çok önemlidir. Bunları yitirmediğiniz takdirde evliliğinizde çözülemeyecek problem yoktur.

Farklılıkların Bilincinde Olmak…

Kadın ve erkek arasındaki bedensel, duygusal, zihinsel ve kişilik yapılarındaki farklılıklar oldukça belirgindir. Bu durum doğaldır ve genetik yapının bir gereğidir. Eşler birbirinin aynısı olmadığını ve eşinin kendinden farklı olması gerektiğini bilmesi aralarındaki ilişkinin sağlıklı olması için çok önemlidir.

Aksi takdirde bizim hissettiğimizi eşimizin de hissetmesini arzularız. Bu ise ne mümkündür, ne doğrudur ve ne de gereklidir. Çünkü insanlar tek tip yaratılmamışlardır.

Sevdiğimiz kişiye nasıl davranıyorsak onun da bize  aynı şekilde davranmasını beklemek olgunlaşmamış bir kişilik belirtisidir. Sevgiyi kimileri konuşarak, kimileri de hediyeleşerek ifade ederler.

Yine bazıları sevgilerini yardım davranışı ile bazıları da fizikî temas yani dokunma ile gösterirler.  İşte bu farklılıkları bilmek “duygusal farkındalığı” dolayısıyla iyi ilişki kurmayı sağlar. Eşler arasındaki iyi ilişki mutluluk ve huzur getirir.

Kültür Farklılıklarının Evliliğe Yansımaları..

Kültürel farklılıklar, içinde büyüdüğü toplumun değer yargıları, otoriter anne babaya sahip olma vb. durumlar evlilikte eşler arası iletişim kurmayı ve sorunlar için çözüm bulmayı etkileyecektir.

Eşler arası iletişim sorunları karşı cinsi tanıma eksikliğinden veya yetiştiği aile içerisindeki olumsuz yaşantılardan kaynaklanabilir. Örneğin eşlerden birinin annebabasının sık sık birbirine küsmesi, birbirleriyle konuşmamaları ve sürekli çatışma ortamını görmesi…. vb.

Kültürlerin birbirinden farklı olduğu değil, tarafların değişime açık olup olmadığı önemlidir. Bir taraf “Ben böyleyim, değişmem…” diyorsa, karşı taraf zor durumda kalabilir. Her iki taraf alışkanlıklarından taviz vererek birer adım atıp orta noktada buluşursa, kültürel farklılıklar evliliği pek fazla etkilemez.

Kıssadan Hisse…

Sevgi, Fedakarlık Yaptırır…

Yaşlı bir adam sabah erkenden evinden çıkmış ve yolda ilerlerken bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış. Hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler yaşlı adamı hemen en yakın hastaneye ulaştırmışlar. Hemşireler önce pansuman yapmışlar ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemişler. Bundan dolayı biraz beklemesini istemişler.

Yaşlı adam; acelesi olduğunu, röntgen istemediğini söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormuşlar. “Eşim huzur evinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum…” demiş. “Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz.” deyince.

Yaşlı adam üzgün bir ifade ile “Ne yazık ki karım Alzheimer hastası hiç bir şey hatırlamıyor, hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor..” demiş. Hemşireler hayretle “Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz?” diye sormuşlar. Adam buruk bir sesle “Ama ben onun kim olduğunu biliyorum” demiş…