Eyvah, çocuğum romantik duygular içinde

Soru :

7. sınıfta 13 yaşında bir oğlum ve 19 yaşında üniversiteye başlamış bir kızım var. Oğlum daha düne kadar karşı cinslerle dalga geçerdi. Şimdi herhalde ergenliğin verdiği hislerle olsa gerek, onlara ilgi duymaya başladı. Bu durumun hem okul hayatını hem de sosyal hayatını olumsuz etkileyeceğinden endişe ediyorum. Henüz yaşı da küçük. Bu durum normal mıdır onu da bilmiyorum. Kızım ise bir erkekle çıkıyor , evlilik düşünüyorum, diyor. Nasıl yaklaşacağımı bilemiyorum. Çocuklarımızın romantik ilişkileri konusunda bizleri bilgilendirir misiniz?

Cevap :

Öncelikle şunu belirtmekle yazıya başlayım, sevmek, sevilmek ve aşık olmak harika duygulardır. Yaratıcının insana sihirli bir hediyesidir. Bu duyguların yaşanması çocuğu olgunlaştırır, kişiliğinin eksik parçalarını tamamlar, kendini yeniden anlamaya ve tanımaya çalışır. Duygularını hem tanımayı hem de yönetmeyi öğrenirler. Çocuklarla bu konuda çatışmak değil onları anlayıp doğru ebeveyn yaklaşımlarıyla bu süreci sağlıklı geçirmesi sağlanmalıdır.

Ergenlik, çocuklarda biyo-psiko-sosyal değişimleri içeren bir dönemdir. Hormonları değişen çocuk artık karşı cinse ilgi duymaya başlar. Bu çocuğun gelişiminin biyolojik olarak normalliğini işaret eder. Ayrıca süslenmeye o güne kadar olduğundan daha çok dikkat eder. Saçlarının bakımını asla ihmal etmez ve saatlerce vaktini ayna başında geçirir. Bu ebeveynleri bazen çıldırtır, oysa bu durum ergen sosyolojisi açısından son derece normaldir.

Elbette gencin temel ihtiyacı bu dönemde sevmek, sevilmek ve kabul edilmektir. Karşı cinsten ilgi görmek onu inanılmaz mutlu eder. Yüzünde çıkan bir sivilce onun en büyük kabusudur. Burnunu büyük ya da yamuk bulabilir, defalarca ayna da burnunu inceler ve eğer boyu akranlarına göre biraz daha kısa ya da kilolu ise bu durum onda kompleksli davranışları tetikler. Bu dönem gençlerin romantik duygularını tanımak hem ergenle girilecek çatışmayı önler hem de onlara yardımcı olmayı sağlar. Ailelerin, çocuklarının romantik ilişkiler konusunda şunları bilmeleri gerekir :

1. Bu dönemde ergenler romantik ilişkilerini hayal ederler. Yaklaşık günde ortalama iki – üç saati romantik ilişkilerini düşünerek ve bu ilişki hakkında hayal kurarak geçirmektedirler. Karşı cinsten gördüğü ilgi ya da ilgisizlik, onu rahatsız eden kıskançlık durumları çocuğun hayallerinden çıkmaz onu meşgul eder. İlişki sağlıksızsa okul başarıları da düşer.

2. Romantik ilişkilerde bulunan genç bağlanma duygusu yaşar. O güne kadar ailesine, hususiyle de kızlarda anneye, erkeklerde babaya bağlıyken artık karşı cinse bağlanmaya başlar. Onun istekleri daha önemli olmaya başlar. Kızlarda bağlanma duygusu erkeklere göre daha duygusal olur. Özellikle üniversite dönemindeki kızlarda ailesinden uzak ve bir erkeğin korumasında olma, kendisini güvende hissetmesine neden olur.

3. Bu ilişkiler çocuğun aldığı kültüre göre etki yapar. Mütedeyyin bir kültürden gelme çocuklarda duygusal ilişkiler suçluluk duygularına neden olur. Bir taraftan din öğretilerinin çocukta oluşturuduğu “Günah Baskısı” öbür taraftan da “Biyo-psikolojik ihtiyaçlar” arasında sıkışıp kalan bir ergen vardır.

Otokontrol mekanizmaları kurulmuşsa çocuklar büyük yanlışlar yapmaz. Aileiçi çatışmaların, huzursuzluğun yoğun olduğu ailelerden gelen çocukların bu süreçte duygusal ilişkilerde hata yapma durumu çok daha fazladır. Karşı cinsle beraber olmayı bir kurtuluş olarak görebilir. Genç kendi ızdıraplarını bastırmak için büyük yanlışların içine girme riski taşır. Normalde ergenlerde romantik ilişkiler kısa süreli olmakta, çok azı evliliğe dönmektedir. Fakat üniversite dönemiyle birlikte daha ciddi ilişkiler kurulmaya başlanır.

4. İlişkisine karşı çıkmak gizli yapmanın yolunu açar. Çocuğun yaşadığı duyguları ailesiyle paylaşması çok önemlidir. Soğukkanlı bir şekilde dinlemeyi başarmak çoğu kez kolay olmayabilir. Ne var ki tepkisel her hareketimiz, çocuğumuzu daha büyük yanlışların içine iteceğini aklımızdan çıkarmamamız gerekir . Sakin bir üslupla dinleme , karşı taraf hakkında bilgi toplamak gerekir. Niçin beraber olduğunu, beraberliğin içeriği hakkında bilgi alınmalıdır.

5. Üniversite dönemindeki kızınız yanlış biriyle beraberse, hatasını görmesi beklenmeli. Duygusal yoğunluğun içinde çok az genç sağlıklı karar verebilir. Genç, kendi partnerinin çok büyük hatalarını bile tatlı bulabilir. Ailenin hiç anlamadan, bilmeden ilişkiye karşı çıkması kızı daha da karşı tarafa bağlayabilir. Beklenmeli ve diyaloglar hakkında bilgi toplanmalı. Beklentileri, yaşam tarzı, aile yapısı ve değerleri gibi durumlar anlamaya çalışılmalı. Bunlar üzerine kızla , sağlıklı bir üslupla konuşulmalıdır. Herşeye rağmen kızınızın yanlışta ısrar etitiğini düşünüyorsanız ona asla baskı yapmayın, tehdit etmeyin. Ya çocuğunuzun değer verdiği biriyle doğruları anlatın ya da hatasını görmesi bekleyin. Eğer 19 yaşındaki kızınız herşeye rağmen yine de evliliğe evrilecek ilişkide devam etmek isterse onun ayrı bir fert olduğunu kabul edin ve kararlarına saygı duyun. Çünkü her insanın iradesini kullanma özgürlüğü vardır.

6. Kompleksli gençlere dikkat edilmeli. Ergenlik döneminde arkadaşları arasında ilgi odağı olmamış gençler daha çok hata yapar. Kilosu fazla, burnu büyük, boyu küçük gençler o güne kadar hiç ilgi görmemişse , kötü niyetli kişilerin kolayca elde edeceği bir yem olabilirler. Hususiyle günümüzde internet gibi vasıtalarla bu gençlerin kötü niyetli kişilerin kollarına düşme riski çok yüksektir. Böyle çocukları olan aileler evlatlarını cesaretlendirmeli, girdiği sosyal paylaşım sitelerini bilmeli, gerekirse bir pedagogdan yardım almalıdırlar.

7. Baba- kız diyalogları gözden geçirmeli. Ailesiyle özellikle de babasıyla problem yaşayan ergen kızlar sevdiği ya da sevdiğini zannetttiği kişi ile beraber olmak ve onunla mutlu bir hayat yaşamak için evden kaçabilirler. Kızların bu durumu tatlı bir hayalden ibaret olduklarını anlamaları çoğu kez geç kalmış olur. Çünkü bazı hataların telafisi çok acı ve zor olabilir. Böyle durumlarda anlayışla , sakin bir üslupla çocuğunuzla konuşmanız gerekir.

8. Çocuğun aileden aldığı eğitim ve ahlaki değerler onun davranışlarını belirler. Bir ergenin ebeveynliyle sağlıklı bir bağlanması olmuşsa, ilgi ve sevgi ihtiyacı karşılanmışsa, sağlıklı bir eğitim ve terbiye almışsa , o çocuk insana değer vermeyi, dürüstlüğü, insan onuruna saygı duymayı ve cinsel dürtülerine hakim olmayı bilir. Ve böyle bir gençten kimseye zarar gelmez ve kimse de ona zarar veremez.

9. Cinselliğin çok özel olduğu anlatılmalı. Bu özel hissin ve ihtiyacın sadece insanın evlenebileceği biriyle ve evlendikten sonra yaşayabileceği anlatılmalıdır. Evlilik öncesi bu duyguların yaşanması evliliğin cazibesine zarar verebileceği unutulmamalı. Cinsellik sevginin en doruk noktasıdır ve en özel birisiyle yaşanmalıdır o da kişinin kendi eşidir.

Unutmayın! Mutlu bir ailenin inşaası güven ve sadakat üzerine kurulur.