“Çocuklarda olumsuz davranışlar”

“Çocuklarda olumsuz davranışlar”

Henüz Anaokuluna (Kindergarten) giden ve çok yaramazlık yapan bir oğlumuz var. Kardeşleriyle geçinemiyor, ve arkadaşlarıyla da kavgalı. Bizimle de genellikle hep tartışır. Sebebi ne olabilir? Ebeveyn olarak ona karşı tutumlarımız nasıl olmalı? Bir uzmana getirmek gerekir mi? Yaramazlık, aileler ve toplum tarafından kabul edilmeyen davranışlar olarak tanımlanır. Burada kastedilen olumsuz davranışlar ise unutulmamalıdır ki her

HÜSEYİN BOZAN 24 Nisan 2022 HÜSEYİN BOZAN

Henüz Anaokuluna (Kindergarten) giden ve çok yaramazlık yapan bir oğlumuz var. Kardeşleriyle geçinemiyor, ve arkadaşlarıyla da kavgalı. Bizimle de genellikle hep tartışır. Sebebi ne olabilir? Ebeveyn olarak ona karşı tutumlarımız nasıl olmalı? Bir uzmana getirmek gerekir mi?

Yaramazlık, aileler ve toplum tarafından kabul edilmeyen davranışlar olarak tanımlanır. Burada kastedilen olumsuz davranışlar ise unutulmamalıdır ki her olumsuz davranışın mutlaka bir amacı vardır. Aileler olumsuz davranışları olan çocuklar karşısında çaresiz değildirler.Şunlara dikkat edilmeli:

1. Henüz 1-3 yaşlar arasındaki çocuklarda evin her tarafını karıştırma, ortalığı batırma, televizyonu kapatma, kabloları çıkarma, duvarları boyama gibi olumsuz görünen davranışlar anormal değil, bilakis çocuğun keşif döneminde olduğunun göstergeleridir. Bu davranışlar belli sınırlar dahilinde , aileler tarafından engellenmemeli hatta teşvik edilmelidir.

2. 2,5 yaşında çocuklar “Erken Ergenlik” denilen “Yeniyetmelik Dönemine” girerler. Bu dönemdeki çocuklar ailelerini rahatsız eden olumsuz davranışları olabilir. Ailenin isteklerine karşı gelmekten büyük keyif alırlar, savaşmayı severler. Ancak bu geçici bir dönemdir, yaklaşık bir yıl sürer. Ebeveyn çok üzerinde durmazsa zamanla çocuk normal davranışlar sergileyecektir. Çocuğun üzerine gidilirse olumsuz davranışlar pekişmiş ve daha da büyütülmüş olur.

3. Çocuklarda ilgi ihtiyacının doyurulması gerekir. Aileler çocuklarıyla muhabbet etmez, oynamaz, onları dinlemez, yaptıklarını görmezden gelirlerse çocukta istenmeyen olumsuz davranışları harekete geçirmiş olurlar.

Çocuk birşeyler yaparken ailesine de yaptığını göstermek ister. Bazen bir resim bazen çok basit ve sizin için anlamsız ama onun için çok önemli birşey olabilir bu.

Ebeveyn o sırada kendi işleriyle meşgul olduğunda, yani çocuğuyla ilgilenmediğinde çocuk bu kez yöntem değiştirir ve meşru olmayan yollarla dikkatleri üzerine çekmek isteyecektir.

Ya televizyonu kapatır ya bardaktaki suyu yere döker ya da ailenin çok kızdığını bildiği bir şeyi yaparak ilgiyi olumsuz da olsa üzerine çekmek ister.

Oysa ki çocuk birşeyler yaparken onunla ilgilenmeli ve söyledikleri mutlaka dinlenilmelidir, görmezden gelinmemeli. Telefonla konuşan anneye çocuk yaptığı bir şeyi göstermek ister. Anne “Görmüyormusun telefonla konuşuyorum“ demek yerine telefondaki sese

– Bir dakika sana az sonra döncem, deyip çocuğun kendini ifade etme isteğine öncelik vermesi gerekir. Ya da çocuğuna ” Şimdi telefonla görüşüyorum hemen bakacağım” diyebilir. Asla bağırıp yanından kovmamalı. ” Görmüyormusun aptal çocuk ! Telefonla görüşüyorum” gibi.

4. Çocuklarda öfke birikimi , intikam alma duygusunu tetiklediği unutulmamalıdır. Anne-babasıyla değişik zamanlarda sorunlar yaşayan çocuklar bunları bilinçaltında gizlerler yani kaydederler. Sevilmediğini, istenmediğini, kendisinin değersiz olduğunu düşünebilirler. Ebeveynlerin zayıf yönlerini keşfederek onları bilinçli bir şekilde üzmek isterler. Burada şuna dikkat edilmeli; siz sinirlendikçe veya üzüldükçe o bundan haz mı alıyor, mutlu mu oluyor? Eğer öyleyse çocuk sevilmediğine inanıyordur ve içinde ailesine karşı muazzam bir öfke birikimi vardır. Burada ebeveynle çocuk arasında hemen sevgi bağlarının kurulması, iletişimin tekrar sağlıklı zemine çekilmesi gerekir. Çünkü bu çocuklar kendileri incinmiş oldukları için muhataplarını da incitmek isterler.

Bu çocuklara ebeveynler sert ve öfkeli tepkilerde bulunmamalı ve elbette asla inatlaşmaya gitmemeli. Çocuğun aslında sadece sıcak bir bakışa, tatlı bir dokunuşa ihtiyacı vardır.

5. Aile içi şiddet ortamında yaşamak zorunda kalan çocuklar, buradaki gerilimden beslenirler. Daha agresif ve saldırgan olurlar. Aileye karşı öfkeyle doludurlar. Böyle bir sosyal ve aile zemininde yetişen çocuklarda da olumsuz davranışlar sıklıkla görülmektedir. Anne-babalar çocuklar önünde yaptıkları şiddetli kavgalarda hem çocukları üzerler hem onları saldırgan yaparlar hem de çocuklar nazarında kendi kredilerini tüketerek kendilerini değersizleştirirler.Çocukarın karşısında kavga etmekten kaçınılmalıdır. Bu çocuklarını kaygı ve öfke ile doldurmak demektir.

6. 4-6 yaştan sonra yaramazlıklar ve yukarıda zikrettiğim olumsuz davranışlar sürekli devam ediyorsa bir uzmana yani pedagog yardımı alınmalıdır.

Pedagog hem çocukla özel hem de aile birlikte çalışmalıdır ki sorunu öğrenip, belli ödevler ve görevler vererek çözüm üretebilsin.