Sevgi ağacı dikin ve kurutmamaya çalışın

Sayın Devin Yazar, bir yıllık nişanlılıktan sonra birbirimizi severek evlendik. Sevdiğimizi sanmıştım. Meğer aldanmışım. Hiçbir şey ilk günlerdeki gibi değil. Evliliğimiz daha senesini doldurmadan çatırdamaya başladı. Ayrılsak mı, diye de düşünmeye başladık. Sizce bu doğru mu? Neler yapabiliriz?

Tutku

Sevgili oğlum,

E- maille iki defa gönderdiğin uzun mektubun özeti bu kadar. Ayrılmayı gerektiren hiçbir şey yok ortada. Birbirinizi ihmal etmişsiniz. Sevginiz biraz küllenmiş, aşkınız monotonlaşmış. Hepsi o kadar.

Kısa süreli bir tatil kaçamağı yapın. Aşkınıza vakit ayırın. Seni seviyorum derken gözlerinizin içine bakın. 

“Onlar da yeni evlenmişlerdi. Evliliklerinin ilk aylarında, evliliğin hiç de hayal ettikleri
gibi olmadığını anlamışlardı.
Aslında birbirlerini seviyorlardı. Son zamanlarda küçük bir söz, ufak bir hadise aralarında orta çaplı bir kavganın çıkmasına yetiyordu.
Evlenmeden önce birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüşlerdi. Ama şimdilerde ise, işten eve evden işe. Her şey rutinleşiverdi.
Bir akşam oturup, ilişkilerini gözden geçirmeye karar verdiler. Her ikisi de, boşanmayı istememekle beraber, işlerin böyle gitmeyeceğinin farkındaydılar.
Erkek, “Aklıma bir fikir geldi”dedi. “Bahçeye bir ağaç dikelim. Eğer bu ağaç
üç ay içinde kurursa boşanalım. Kurumaz da büyürse ayrılmayı bir daha aklımızdan geçirmeyelim. Bu süre içinde de ayrı ayrı odalarda kalalım.”
Bu ilginç fikir eşinin da hoşuna gitti. Ertesi gün gidip bir meyve fidanı aldılar
ve birlikte bahçeye diktiler.
Aradan bir ay geçti. Bir gece bahçede karşılaştılar.
Her ikisinin de elinde içi su dolu birer bidon vardı.”

Değerli oğlum,

Sekiz ay önce gönlünüze diktiğiniz sevgi ağacını kurutmayın. O ağaç ilgi ister, sevgi ister, fedakârlık ister. Bunları verirseniz karşılığını mutlaka alacağınızı unutmayın. Selamlar.