Öz eleştiri

Öz eleştiri, içimizde kurduğumuz vicdan mahkemesidir. Öz eleştiri yapan kişiler, vicdanın sesine kulak veren kişilerdir. En büyük hata, kendimizi hatasız bilmektir. Öz eleştiriyi ifade için otokritik ve nefis murakabesi kavramları da kullanılmaktadır. Bireylerin ve kurumların, kendi kusurlarını, eksik yanlarını görmesi bir erdemdir. Bu erdeme ulaşmak öz eleştiriyle mümkün olur. “Farzın başlangıcı farzdır” kuralına göre bizi

DEVİN YAZAR 16 Ağustos 2017 DEVİN YAZAR

Öz eleştiri, içimizde kurduğumuz vicdan mahkemesidir.

Öz eleştiri yapan kişiler, vicdanın sesine kulak veren kişilerdir.

En büyük hata, kendimizi hatasız bilmektir.

Öz eleştiriyi ifade için otokritik ve nefis murakabesi kavramları da kullanılmaktadır.

Bireylerin ve kurumların, kendi kusurlarını, eksik yanlarını görmesi bir erdemdir. Bu erdeme ulaşmak öz eleştiriyle mümkün olur. “Farzın başlangıcı farzdır” kuralına göre bizi erdemli yapan öz eleştiri de erdemdir.

Eleştiri sadece başkalarına yönelik olmaz. Kişinin kendi kendini eleştirmesi de gereklidir. Buna öz eleştiri (oto kritik) ya da nefis muhasebesi denir.

İslam’da, nefis muhasebesi ve nefis denetlemesi her gün yapılmalıdır.

Her gün güne başlarken kalbimizin Allah’la münasebetini bir kere daha gözden geçirmeliyiz. Acaba kalb ibresi O’nu gösteriyor mu?

Başkalarını sorgulamak kolay. Zor olan kendimizi eleştirebilmek. Eleştiriye kendimizden başlamalıyız. İşler ters gittiğinde, çevrede suçlu aramak yerine, “Ben bu meselenin hakkını veremediğim için bu belalar başımıza geldi” diyebilmeliyiz. Hz. Ömer anlayışı.

İnsan nefsini sorgularken -ümitsizliğe düşmemek şartıyla– kendini yerden yere vurmalı. Bir savcı gibi sorgulayıcı davranmalı. Fakat başkaları hakkında hep hüsnü zanda bulunmalı, avukat gibi savunmalıdır.

Ebu Hureyre (r.a.) Resulullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“Eğer bir kimsenin -amellerini küçümseyerek- ‘insanlar helak oldu’ dediğini işitirseniz, işte o -kendisini beğendiği için- daha kötü bir şekilde helak olmuştur.” (Tergib ve Terhib, c.5/513)

Öz eleştiri yapabilen kişi, hatasını fark ettiğinde mazeret aramadan kendini eleştirir, hatasını kabul eder.

Olumsuzlukları görmek için “ben hata yapmam, kusursuzum” anlayışından vazgeçilmelidir. Kibir ve gururdan kurtulmadıkça öz eleştiri yapılamadığı gibi eleştirilere de kapanma olur. Tanıdığım birisi.“Benim hayatımda özür yoktur. Ben özür dilemem„ demişti.

Cemaatlerde öz eleştiri       

Öz eleştiri, cemaatler ve cemiyetler için de gereklidir. Cemaat ve kurumların, aynı kulvarda hizmet eden kurumlara karşı kendilerini gözden geçirerek, kusurlarını tespit edip giderme yolunu seçmeleri söz konusudur. Hatalardan ders alma ve daha iyiye ulaşma amacıyla yapılır.

Bu eleştiriyi tarafsız bir kişinin yapması daha yararlı olabilir. Hareket mensupları veya icracıların yapması kısır döngüye sebebiyet verebilir.

Cemaatlerde özeleştiri kültürünün fazla gelişmemesi kısmen Türkiye sosyolojisine, kısmen cemaatlerin yapısına has faktörlere bağlıdır.

Fert ve cemaatlerin öz eleştirisi konusunda Kur’an-ı Kerim bu konuda önemli bir uyarı yapmakta, insanlara iyiliği emrederken kendi nefsimizi unutmamamız gerektiğini söylüyor:

Siz; insanlara iyiliği emreder de, kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitabı da okuyorsunuz, hiç aklınızı başınıza almayacak mısınız?„ (Bakara, 2/44)

Cemaatler hedeflerini ve kullandıkları vasıtalarını gözden geçirerek öz eleştiri yapmalıdır.

Bir ülkenin yöneticileri, dünya konjöktöründeki yerlerini, güç dengelerini ve ilişkilerini gözden geçirerek öz eleştiride bulunmalıdırlar.

Göremediğimiz, yanlış değerlendirdiğimiz birçok şey olmuştur. Kimseden üstün ya da hatasız değiliz. Biz ne kadar bilirsek bilelim, her bilenden daha iyi bilen birisinin varlığını unutmayalım.

“Ve her bilgi sahibinin üstünde daha ziyâde bir bilgin vardır.” (Yusuf, 86)

Kamu vicdanında yaptırımları olsa da fikirlerimizin arkasında durmalıyız fakat ikna edilince de özür dileyip görüşlerimizi değiştirmeye hazır olmalıyız.

Hatalarımızı kabullenmeyi, hatalarımız söylendiğinde rahatsızlık duymadan, eleştirilere açık olabilme erdemine erişebilmemiz dileğiyle…