Muhacir-Ensar kardeşliğinin neresindeyiz?

SORU: Sayın Devin Yazar, Her yönden kardeşimiz olan pek çok kişi ciddi mağduriyetlerden sonra Muhacir olarak bu ülkelere geldiler. Muhacirlere Ensar olmak gerekiyor. Tarihte hep duyduğumuz Medine’deki Muhacir –Ensar kardeşliğini acaba tekrar gerçekleştirebilecek miyiz? Nefsim adına benim gibilerin duyarsızlığına az da olsa art niyetli kişilerin provoke etmeleri “görüyorsunuz ki size yardım etmiyorlar” demeleri de eklenince kardeşlik duyguları zedeleniyor. Aramıza duvar örülüyor. Küsmeler oluyor. Bizler Muhacir- Ensar kardeşliğinin neresindeyiz? Bu konuda  bize neler tavsiye edersiniz? Ensar olma yolunda bir kardeşiniz

Değerli kardeşim,

Duyarlılığınıza teşekkür ederim.

Hicret bir defa yaşanıp, bitmiş tarihsel bir olgu değildir. Muhacir de olacak, Ensar da olacaktır.

Ölümü göze alıp, özgürlüğünü, evini, barkını, vatanını terk eden kişilere muhacir, onlara yardım edenlere de Ensar diyoruz.

Bir şeye Allah ve Elçi’si değer vermişse o şey değerlidir. Allah ve Resûlü bizlere hicrette yüce bir gaye göstermişlerdir. Yani Muhacirin hedefi Allah’tır, O’nun Cennetidir, cemalidir, rızasıdır, Resûlullah’ın şefaatidir.

Ensar ise ilgi ve alaka kahramanıdır. Çünkü insanlarla ilgilenmek, onların dertleriyle dertlenmek Rabbimizle irtibatı kavi tutmanın en güçlü vesilesidir. Biz insanlara ilgi gösterip, yardımlarında bulunduğumuz sürece Rabbimiz de bize ilgi gösterecek, yardımımızda bulunacaktır. İnsanlara candan ve gönülden ilgi, alaka ilahi rahmetin bizi çepeçevre kuşatmasına, rahmetin inmesine sebep olacak kuvvetli bir iksirdir.

Değerli kardeşim,

Her işin bir mevsimi vardır ve her şey mevsiminde güzeldir. Tohum atma zamanında tembellik yapan, ürün elde edemez. Mevsimler rantabl olarak değerlendirilmelidir.  Her mevsimde ne yapılıyorsa, ne yapmak icap ediyorsa şayet, onun üzerinde yoğunlaşarak, bütün himmetimizi ona sarf etmemiz lazım.

Bu mevsim Muhacirlere Ensar olma mevsimidir. Muhacir, dava adamıdır. Davası için candan, canandan vazgeçmiş kişidir. Dava adamı sürüldüğü yerde sürgün verir. Muhacir dava adamının yeni yerinde kök salıp, sürgün verebilmesi için desteğe yani Ensara ihtiyacı vardır.

Gün Ensar olma günüdür.

Nasıl olsa birileri yardım yapıyor demeyelim

Rabbimiz muhacir kardeşlerimize yardım ettirerek bizi Cennete koymak istiyor. Bizler bunu bilmesek de, bizlere böyle bir fırsat sunulmuştur. Bu günler Muhacir kardeşlerimizi kucaklama, teselli etme günleridir.

Muhacirler tarafından hayırla yad edilmek için ve en başta Allah’ın rızası için Ensar olmak zamanıdır.

Ertelemekten vazgeçip, “nasıl olsa birileri yapıyor” demeyelim. Biz yapmazsak kimse yapmaz diyelim. Duyarlı olalım.

İleride yaparım diyerek erteleyenler, kaybedenlerdir. Ensar olmak hayırlı bir iştir. Bu hayır işinde öncüler bizler olmalıyız.

Günümüzde Ensar olmak, evini açmak, onu kardeş bilmek, ekmeğini bölüşmek ve her türlü ihtiyacına yardımcı olmakla olur.

Resulullah Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:

“Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderirse Allah Teala o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir.”

Bir kişi Resulullah Efendimiz’e gelip : “Ya Resulullah! İnsanların Allah’a en sevgili olanı kimdir ve amellerin Allah’a en sevgili olanı hangisidir?” diye sormuştu.

Resulullah Efendimiz (sav) şöyle cevap verdi: “İnsanların Allah’a en sevgili olanı, insanlara en faydalı olanıdır. Amellerin Allah’a en sevgili olanı ise bir Müslüman’ın kalbine sürur vermen, onu sevindirmen veya bir sıkıntısını gidermen veya borcunu ödeyivermen veya açlığını gidermendir.

Şu muhakkak ki bir kardeşimle onun ihtiyacını gidermek üzere yürümek, benim için, Medine’deki şu mescidimde bir ay itikaf yapmamdan daha sevimlidir. Kim kendini tutar, gazaplanmazsa Allah Teala onun ayıplarını örter, kim gereğini yapmaya gücü yettiği halde öfkesini yutarsa, Allah Teala kıyamet günü onun kalbini ümit, huzur ve emniyetle doldurur. Kim kardeşiyle birlikte onun ihtiyacını görmek için yürür ve o ihtiyacı karşılarsa, Allah Teala, insanların ayaklarının kaydığı gün onun ayağını sabit kılar.”

Yine Peygamber Efendimiz(sav) şöyle buyurmuştur: “Kim bir kardeşinin ihtiyacını görmek için yürürse, Allah Teala onu yetmiş beş bin melek ile gölgelendirir. Bu melekler ona dua ederler. O işi bitirinceye kadar ilahi rahmet deryası içinde olur. Kardeşinin işini görüp bitirdiğinde ise kendisine bir hac ve umre sevabı yazılır.”

Zira Allah rızası için insanlara hizmet etmek Hak katında en makbul ameldir.

Resulullah Efendimiz(sav) şöyle buyurmuştur: “ Allah bir kuluna hayır murad ettiğinde onu insanların ihtiyaçlarını karşılama yolunda istihdam eder. “

Şeyh Sadi de Allah yolunda hizmet edebilmeyi nimet bilmek gerektiğini şöyle ifade buyurur: “ Seni hayır işlemeye muvaffak kıldığı için Allah’a şükret. Zira Hak Teala seni lütuf ve ihsanıyla boş bırakmadı. Padişaha hizmet eden, ona minnet yükleyemez. Bilakis seni istihdam ettiği için sen ona minnettar ol.”

Dolayısıyla muhtaçlara hizmet, kamil mü’minlerin en önemli özelliklerindendir. Gönlü, Allah ve Rasulü’ne gerçek bir sevgiyle dolu olan bir müminin muhtaçlara yardım etmemesi ve ertelemesi söz konusu olamaz.

Kışkırtmalara karşı dikkatli olunmalıdır.

Ensar-muhacir kardeşliğini bozacak her türlü davranıştan uzak bulunulmalıdır.

Ensar ve muhacir, basiretli olmalıdır. Her türlü kışkırtma ve ayartmalara ve fitnecilere  karşı uyanık bulunmalıdır. Aralarına fitne sokmak isteyenlerin sözlerine uyarak birbirine karşı kin, haset ve soğukluk gibi kalbdeki yardım etme feyz heyecanını giderecek olumsuz duygulardan arınmalıdır.

Medine münafıkları Muhacir Ensar arasına fitne sokmak için çok çalıştılar. Günümüzün münafıkları da sureti haktan gözükerek aramıza fitne tohumları ekmeye çalışıyorlar. Bunlara inanmayalım, fırsat vermeyelim.

Bu mevsim Ensar olma mevsimidir. Ensar olabilmek en yüksek payedir.

Tarih ve siyer bize “Ensarı iyiliksever, Muhaciri de ahde vefalıydı” diye anlatır.
Davasına vefalı günümüzün mefkure muhacirlerine elini, evini ve gönlünü açan güzel insanlara, ensarlara selam olsun.

Sorularınız için [email protected]