İslam’a göre ticaret nasıl olmalıdır? Ticaret ahlakı konusunda bilgi verir misiniz?

İslam’a göre ticaret nasıl olmalıdır? Ticaret ahlakı konusunda bilgi verir misiniz?

İslamda ticaret, değerli olan bir malı, değerli olan bir diğer mal veya para karşılığında değiştirmektir. İslami kurallara göre yapılan ticaretin amacı; mutlaka kazanmak değil, toplumun ihtiyacı olan yararlı şeyleri temin ederek hem sevap kazanmak hem de normal, helal ve meşru bir kazanç elde etmektir. İslâm hukukuna göre servet kazanmak kaç kısma ayrılmıştır? İslâm hukukuna göre

DEVİN YAZAR 11 Nisan 2019 DEVİN YAZAR

İslamda ticaret, değerli olan bir malı, değerli olan bir diğer mal veya para karşılığında değiştirmektir. İslami kurallara göre yapılan ticaretin amacı; mutlaka kazanmak değil, toplumun ihtiyacı olan yararlı şeyleri temin ederek hem sevap kazanmak hem de normal, helal ve meşru bir kazanç elde etmektir.

İslâm hukukuna göre servet kazanmak kaç kısma ayrılmıştır?

İslâm hukukuna göre servet kazanmak altı kısma ayrılmıştır?

  1. Bir Müslümanın kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamaya yetecek kadar para kazanması ‘farz’dır.
  2. İslamın yücelmesine maddî katkıda bulunmak ve malını Allah yolunda infak için çok çalışıp da güzel bir ibadettir. Bu gaye için çalışıp para kazanan kişi sürekli ibadet hâlinde sayılır. Allah’ın dinine yardım etmek, hayır kurumları açmak, insan yetiştiren kurumları ayakta tutmak için çalışmak “sünnettir.„
  3. Fakirlere yardım etmek ve akrabalarına ikram etmek için kazanmak ‘müstehap‘tır.
  4. Meşru şekilde, güzel ve rahat bir hayat sürmek için ‘mübah‘tır.
  5. Başkalarına karşı kibirlenmek, servetiyle azgınlık ve taşkınlık yapmak için kazanmak, bu kazanç helal yolla dahi olsa ‘haram‘dır.
  6. Bunlardan başka, İslâm, çalışıp kazanabilme gücüne sahip olan bir kimsenin dilenmesini yasaklamıştır.

Bir ticaretin helal bir ticaret sayılabilmesi için hangi özellikler bulunmalıdır?

1) Alıcı ve satıcının rızası bulunmalıdır.
2) Karşılıklı iyi niyet ve dürüstlük olmalıdır.
3) Yapaılan bu ticaret, taraflardan birine veya başkalarına zarar vermemesi gerekir.

Ticaret  yapacak kişinin haramı ve helali bilmesi gerekir mi?

Hz. Ömer şöyle buyurmuştur: “Bizim çarşımızda ancak dini bilen kimseler satış yapsın!” (Tirmizi)

İbn Abidin farz olan ilimleri sayarken sayarken şöyle demektedir: “Meslek erbabına ve bir şeylerle meşgul olan herkese, o mevzudaki haramdan kaçınabilmesi için onunla ilgili ilmi ve ona terettüp eden ahkamı öğrenmesi farzdır. Dolayısıyla alış-veriş ile ilgili bilgiler de bu meselelerle uğraşan kimselere farzdır.”

Ticaret ibadete engel olursa, ne yaplaıyız?

Ticaret ibadete engel olmamalıdır. Ticaretimizi ibadet hayatımıza göre ayarlamalıyız. İbadetini aksatmayan bir tüccarın helal malların ticaretini yapması ibadet sayılmıştır. Ticaret için ne şekilde olursa olsun, ibadeti aksatmak, namazları kazaya bırakmak caiz değildir.

Ticaret yaparken ibadetini aksatmayanlar Allah tarafından şu şekilde övülmüşlerdir: “Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.„ (Nur, 24/37)

Ticarette dürüstlüğün fazileti nedir?

Rasulullah buyurdu ki: “Emîn, doğru sözlü ve müslüman bir tâcir, kıyâmet günü şehîdlerle berâberdir.” (İbn-i Mâce, Ticârât, 1)

Yine Efendimiz aleyhisselam buyurdu ki: “Kıyamet günü tüccarlar günahkarlar olarak diriltileceklerdir. Ancak Allah’tan sakınanlar, iyilik yapanlar ve doğruluktan ayrılmayanlar müstesnadır.(Tirmizi, İbn Mace)

Ebu Hureyre anlatıyor: Rasulullah çarşıda bir yiyecek yığınına rastlayınca elini yığına daldırıp çıkarınca parmaklarına yaşlık bulaştı. Satıcıya; “Ey mal sahibi, nedir bu?” diye sordu. Satıcı; “Ey Allah’ın Rasulü, yağmur ıslattı” deyince Rasulullah şöyle dedi: “Bu yaşlığı üste getirip herkesin görmesini sağlayamaz mıydın? Kim bizi aldatırsa o bizden değildir!” (Müslim)

İslamda helal kazanç neden önemlidir?

“Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir. Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu ise Allah’a çok kolaydır.” (Nisa/29-30)

Rasulullah buyurdu ki: Hiç kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Allah’ın Peygamberi olan Davut da kendi elinin emeğini yerdi. (Buhari)

Rasulullah, bir sabah ashabı ile oturup sohbet ediyordu. O sırada kuvvetli bir genç erkenden iş yerine doğru geçti. Ashaptan bazıları onun hakkında şöyle dedi:

“Ey Allah’ın Rasulü! Keşke gençliğini ve gücünü Allah yolunda değerlendirseydi. Erkenden dünyalık kazanmaya gideceğine, buraya gelip birkaç şey öğrenseydi” Rasûlullah onlara şu cevabı verdi:

“Öyle demeyin! Şayet bu genç küçük çocuğunun ihtiyacını temin etmek için gidiyorsa o Allah yolundadır,

Eğer yaşlı anne babasının ihtiyaçlarını temin etmek için gidiyorsa bu kişi Allah yolundadır.

Eğer kendini iffetli tutmak için gidiyorsa o Allah yolundadır.

Fakat bu kişi insanlara karşı gösteriş ve övünmek için çalışıyorsa şeytanla beraber ve şeytanın yolundadır.” Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, 19/129)

“Ey insanlar! Allah’tan hakkıyla sakının ve (dünyevi) talepte mutedil olun. Zira hiçbir kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkını eksiksiz elde etmeden ölmez. Rızkı gecikse bile ona kavuşacaktır. Öyleyse Allah’tan hakkıyla sakının ve (dünyevi) talepte mutedil olun, helal olanı alın ve haram olanı terk edin.” (İbn Mace)

Konumuzu Lokman Hekim’in oğluna şu hikmetli tavsiyesiyle bitirelim.

“Yavrucuğum! Helâl kazanç ile yoksulluktan korun. Fakirliğe düşen kimse üç musibetle karşılaşır:

Birincisi, din zayıflığıdır. Çünkü fakirlik insanı kötülüğe sürükler.

İkincisi, akıl zayıflığıdır. Çünkü ihtiyaç düşüncesi insanı şaşırtır.

Üçüncüsü, mürüvveti ve insanlığı kaybolur.” (Gazâlî, İhyâ, 1/763)

Hepinize helal ve bol kazanç dilerim. Rabbimiz, helalden kazanıp, helal yollara harcayan kullarından eylesin.