Dua adabı

Cesede değer kazandıran ruhun gıdası, duadır. Kalbimizin gücü, kuvveti ve nuru duadır. İbadetlerimizin özü, iliği ve omuriliği duadır. Bizi insanlık çizgisinde tutan, istikamet üzere yaşatan ve yüce alemlere yücelten sırlı ibadet duadır. İlâhî sevgiye er­diren insanlık semasına çıkaran iki kanadın birisi ilim diğeri duadır. “Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden

DEVİN YAZAR 08 Kasım 2017 DEVİN YAZAR

Cesede değer kazandıran ruhun gıdası, duadır.

Kalbimizin gücü, kuvveti ve nuru duadır.

İbadetlerimizin özü, iliği ve omuriliği duadır.

Bizi insanlık çizgisinde tutan, istikamet üzere yaşatan ve yüce alemlere yücelten sırlı ibadet duadır.

İlâhî sevgiye er­diren insanlık semasına çıkaran iki kanadın birisi ilim diğeri duadır.

“Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.„ (Bakara, 186)

Dua, Allah’ın biz kullarından istediği ve mutlaka kabul edeceğini söylediği bir ibadettir.

Yaptığımız dualarımız mutlaka kabul edilecektir. Fakat bunun önemli bazı şartları vardır. Peygamber Sallallahü aleyhi ve sellemin öğrettiği şekilde yapmamız gerekmektedir.

Bu konuda bazı pırlanta tavsiyeler şöyledir:

Sa’d b. Vakkas (Peygamberimizin huzurunda ) ayağa kalktı ve: Ya Rasûlallah! Beni duâsı kabul olunanlardan kılması için Allah’a duâ ediniz, ricasında bulundu.

Hz. Peygamber (Ona duâ etmedi fakat duâsı ka­bul edilecek kullardan olmanın yolunu göstererek) şöylece öğüt verdi:

“-Ya Sa’d! Yemeğini helal kazançla alınmış he­lal gıdalardan hazırla. (Helâl yer, helâl içersen) duâsı
kabul olunan kullardan olursun.”

Duânın kabul olunması için riâyet olunması gere­ken bu şartla ilgili bir diğer hadîslerinde ise Peygambe­rimiz şöyle buyurmaktadır: “Kişi, elini semaya doğru kaldırır. Ya Rab! Ya Rab! der, (ister.) Fakat yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır. Haramla beslenmiştir. Bu durumu (de­vam ettikçe) duâsı nasıl kabul olunur?„

Dualarımızın kabule şayan olmasının bir şartı da duaya Allah’a hamd ve Peygamberimize salât ve se­lâm ile başlamaktır.

Übeyd oğlu Fudâle (ra.) şöyle anlatıyor. Allah’ın Resulü (sav) Hz. Muhammed (Mescitte) otururken bir adam (gelerek Mescid’e) girdi. Namaz kıldı, (namazını bitirince de) “Allahım! Beni affet bana merhamet et.„ şeklinde duâ etmeye başladı.

Allah’ın Resulü (ona) şöyle buyurdu:

“-Ey namaz kılıp duâ eden kişi! Acele ettin. (Bun­dan sonra şöyle yapıver:)

-Namazını kılıp oturunca Allah’a lâyık olduğu şe­kilde hamd et. Bana da salât getir. Sonra (dilediğin gibi) Rabbine duâ et.„

Duada neler isteyelim?

Bizler çoğunluk itibariyle nasıl dua edeceğimizi bilemediğimiz gibi neler isteyeceğimizi de bilemiyoruz.

Halbuki duaların zamaniliği vardır. Yani her dönemin en önemli gündemi ne ise ve neye gereksinim duyuluyorsa o konuda yoğunlaşıp, dua edilmelidir.

  • “Allahım, senden faydalı bir ilim, kabul edilmiş bir amel, güzel bir rızık dilerim.„
  • “Ey kalbleri evirip çeviren! Kalbimi dinin üzerinde sabit eyle!„
    “Allahım! Acizlik, tembellik, korkaklık, yaşlılık, cimrilik, ihtiyarlık ve kabir azabından sana sığınırım.„
  • “Allahım! Fayda vermeyen ilimden, korkmayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.”
  • Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: “Ben size, o duaların özeti olan bir dua bildireyim mi? Şöyle dersiniz:
  • -Allahım! Biz senden, Peygamberin Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin istediği hayrı dileriz. Peygamberin Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem sana hangi şerlerden sığınmış ise, biz de o şerlerden sana sığınırız.„
  • “Allah’ım, kalblerimizi hayır üzere kaynaştır, aramızı bul, bizi kurtuluş yollarına ilet ve bizi karanlıklardan kurtarıp nura kavuştur!”
  • “Açık, gizli tüm hayasızlıklardan bizi uzaklaştır! Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalblerimizi ve eşlerimizi bizim için mübarek eyle!”
  • “Tövbelerimizi kabul eyle! Sen tövbeleri çokça kabul eden ve sınırsız merhamet edensin!”
  • “Nimetine karşı bizi şükredenler kıl, bize bolca verip, nimetlerini tamamla!”
  • “Allahım, seni zikretmekte, sana şükretmekte ve senin ibadetini iyi yapmakta bana yardım et!”
  • “Allahım! Beni bağışla, bana hidâyet et, bana rızık ver ve bana afiyet ihsan eyle!„
  • Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, her namazın ardında şöyle derdi:“Allahım! Küfür, fakirlik ve kabir azabından sana sığınırım.”

“Kabul buyuracağına tam bir şekilde inanarak Al­lah’a duâ ediniz.„ buyuran bir Dua Kahramanı’nın ümmeti olarak dua ibadetinden bıkmayalım. Duam varsa elbette duyan ve icabet eden vardır deyip duaya devam edelim.

Rabbim dualarımıza kabul mührü vursun!