Çocuğa doğduğu anda yapılacak vazifeler

Yeni doğan çocuğa, doğumunun ilk günlerinde yapılması gereken bir kısım vazifeler vardır. Bunlar: Tahnîk ettirmek, kulağına ezan ve kamet okumak, dua etmek, akîka kurbanı kesmek, şükür için ziyafet vermek ve manası güzel bir isim vermektir. Tahnîk ettirmek: Tahnîk, hurma ve benzeri bir şeyi ağızda çiğnedikten sonra çocuğun damağını onunla ovmaktır. Dolayısıyla tahnîk, çocuğa anne sütünden

PANORAMA - NEWS 24 Nisan 2017

Yeni doğan çocuğa, doğumunun ilk günlerinde yapılması gereken bir kısım vazifeler vardır. Bunlar: Tahnîk ettirmek, kulağına ezan ve kamet okumak, dua etmek, akîka kurbanı kesmek, şükür için ziyafet vermek ve manası güzel bir isim vermektir.

Tahnîk ettirmek: Tahnîk, hurma ve benzeri bir şeyi ağızda çiğnedikten sonra çocuğun damağını onunla ovmaktır. Dolayısıyla tahnîk, çocuğa anne sütünden önce verilmesi gereken ilk gıdadır. Bu şekilde yapılmasının hikmeti; çocuğun ağız kaslarının harekete geçirilmesi, emme esnasında zorlanmaması ve mideye şekerli bir şeyin ulaşması sağlanarak iştahın açılmasıdır.

Bu işi mümkünse ilmiyle âmil, ahlakta kâmil sâlih kişilere dua ettirerek yaptırmak uygun olur. Hz. Âişe (r.anhâ) “Çocukların doğduğu zaman Resûlullah’a (sav) getirildiğini, O’nun da, bu çocuklara hayır dua edip tahînkde bulunduğunu” belirtmektedir.

Allah Resûlü (sav) bu uygulamayı sadece kendi torunları için yapmamış, bütün Müslüman çocuklara da teşmil etmiştir. İslam terbiyecileri bu sünneti, çocuğu bir âlime götürerek tahînk ettirmek suretiyle sürekli kılmaya çalışmışlardır.

Ezan ve kamet okumak: Dünyaya geldiği anda çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okunur. Bu telkinin, bir hoca tarafından yapılması gerektiği düşünülse de, bu vazifeyi çocuğun babası yapabilir.

Ezan ve kametin mana ve muhtevasında tekbir, tevhid, nübüvvet ve namaz gibi dinin esasları bulunmaktadır. Dünyaya yeni gelmesi itibariyle kalbinde hiç bir yanlış düşünce olmayan çocuğa, şeytanın musallat olup hayal dünyasına çirkin tablolar sunmadan önce,

Allah’ın (cc) büyüklüğünü ve yüceliğini ifade etmek, Resûlullah’ı (sav) duyurmak, İslâm’a girmeyi sağlayan şehadet kelimesini söyleyerek kalbinde tesir bırakmak lazımdır. Bu vazife her anne babanın ilk görevleri arasında yerini almalıdır.

Dua etmek: Dua müminin silahı, dinin direği, semâvât ve arzın nurudur. Bu nedenle, yeni doğan çocuğa dua etmek çok önemlidir. Hz. Âişe (r.anhâ), “Yeni doğan çocuklar Allah Resûlü’ne (sav) getirilirdi. O da bunlara mübarek olmaları için dua eder, tahnîkde bulunurdu” der.

Doğum anında yapılan bu dua, o anla sınırlandırılmamalı; ileriki dönemlerde de çocuğun manevi hayatının güzelleşmesi, aklî melekelerinin inkişafı, başına gelebilecek kaza ve belaların defi adına duaların devam ettirilmesi oldukça önemlidir.

İsim koymak: Hassasiyetle üzerinde durulması gereken hususlardan biri de çocuğa uygun bir ismin konulmasıdır. Verilecek olan isimin, kendi milletimizin kültürel ve inanç değerlerine uygun olması ve aynı zamanda bu ismin manasının da güzel olması gerekir.

Allah Resûlü (sav) “Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız, öyleyse isimlerinizi güzel koyun” buyurmaktadır. İsmin manası çocuğun hayatına müsbet veya menfi olarak tesir etmektedir. Manası güzel olan isimlerin pozitif, manası kötü olan isimlerin negatif olarak çocuğun hayatına yansıması söz konusudur.

O nedenle çocuklara isimler verilirken manaları güzel olan ve kendi değer yargılarımızı ifade eden isimlerin tercih edilmesi çok mühimdir.

Akîka kurbanı kesmek: Yeni doğan bir çocuk için, doğumunun ilk günlerinde Cenab-ı Hak’a bir şükür nişanesi olarak kesilen kurbana “Akîka kurbanı” denir. Akîka kurbanını çocuğun doğumunun yedinci günü kesmek müstehabtır (sevilen, beğenilen).

Kesilen bu kurban her ne kadar çocuğun doğumunun yedinci gününde kesilmekle beraber, doğumundan itibaren buluğ çağına kadar da kesilebilir. Akîka kurbanı, şükür niyetiyle yapılan bir mübâh ibadet olmakla beraber, bu niyet ve davranış kurbiyete (Allah’a yakınlığa) dönüşmektedir.

Allah Resûlü (sav), torunları Hasan ve Hüseyin için akîka kurbanlarını kesmiş ve ümmetine de “Doğan çocuğu için kurban kesmek isteyen kessin, erkek çocuğu için birbirine denk iki koyun kız için ise tek koyun kessin” buyurmuştur.

Tavsiye edilen bu vecibeyi dini bir gereklilik olarak değil de, doğum gibi bir mutlu olayın yakın çevreye duyurulması, sevincin paylaşılması, böylelikle toplumda fertlerin dayanışma ve kaynaşmasının sağlanması olarak anlamak gerekir.

Ziyafet vermek: Çocuğun dünyaya gelmesi bir anne baba için büyük bir kıvanç vesilesidir. Bu sevinci akraba, eş ve dostlarla paylaşmak ve onları çocuğun doğumundan haberdar etmek, onların çocuk adına hayır duada bulunmalarını sağlamak, diğer taraftan çocuğun sağ sâlim doğmasından dolayı şükretmek ve kaynaşmaya vesile olmak için bir ziyafet vermek önemlidir.