Trafik ve telefon

Trafiğin yoğun olduğu metropollerde, yaşantımızı trafiğe göre düzenliyoruz. Trafik stresimiz daha trafiğe çıkmadan başlıyor.

Trafik, bir kültür ve yaşam biçimidir. Yaya ve sürücü olarak trafik kurallarına uymak, medeni ve eğitilmiş olmanın göstergesidir.

Yaya, bisikletli veya sürücü olarak trafiğe katıldığımızda, trafikte olanlara nezaketle yaklaşmak, empati yapıp, onları anlamaya çalışmak insan olmanın gereğidir.

Ayrıca öfkemize hakim, yol vermede centilmen, çevreye rahatsızlık vermemek, arabadan çöp ve izmarit atmamak gibi davranışlar da kişiliğimizi ele vermektedir.

Şoför, sürücü belgesi ve gerekli evrakları olan değil, trafik kurallarına uyan kişidir.

Kendimizden ve trafiktekilerin can güvenliğinden sorumluyuz. Az bir dikkatsizlik kendi hayamıza ya da masum bir kişinin hayatına mal olabilir.

Trafik kurallarına uymanın dindeki karşılığı, farzdır. Çünkü uyulan her trafik kuralının bir nedeni, uyulmayanın da bir bedeli vardır. Bazen bu bedel masum bir hayat olabiliyor.

Aynı şekilde hız sınırını aşarak kaza yapan kişi, ölürse intihar etmiş, bir kişinin ölümüne sebep olmuşsa katil olur.

Kurallara uymayan, direksiyonda başka şeylerle meşgul olan aceleci sürücülere şunu tavsiye ediyorum; kuraldışı sollamak, aşırı hız, yolunuzu değil, ömrünüzü kısaltır. Güç olmasın geç olsun deriz. Aynı şekilde “Geç gitmek, hiç gitmemekten iyidir” diyelim. Arkamızdan “rahmetli de sollamıştı dedirtmeyelim. Yani “geç kaldı desinler, geçmiş olsun demesinler.„

Korkak desinler, acemi desinler; ama rahmetli demesinler.

Trafik kuralları insanlar içindir. Trafik kurallarına sadece insanlar uyar. Trafik kurallarına uyarak, insanlığınızı gösteriniz.

Direksiyonda cep telefonuyla konuşmak, ölüme davetiye göndermektir

Can, Allah’ın verdiği emanet. En büyük farz, nefsimizi korumak. Yani nefesimizi korumak. Nefesi, kendi isteğimizle sonlandırmamak.

Bu “can„ emanetini korumak zorundayız. Hiçbir şey canımızdan daha değerli değildir. Ne telefonla konuşmak ne de başka bir şeyle ilgilenmek.

Telefon kullanmak sürücülerin hata yapmasına ve tehlikeleri fark etmemelerine yol açmaktadır.

Telefonla konuşan sürücünün dikkatinin dağılması sadece kullanım esnasıyla sınırlı değildir. Konuşma bittikten sonra da dikkat dağınıklığı, tehlikeleri fark edememe, zihinsel odaklanma eksikliği devam etmektedir. Bu da trafik kazalarına davetiye çıkarmaktır.

“Cep telefonu kullanımı„ tehlikesi, sadece numara çevirirken ya da konuşurken değil, telefon beklerken ve görüşme bittikten sonraki süreyi de içine almaktadır. Kaza riski o zamanlarda da vardır.

Hoparlörden konuşsanız, elinizi ve parmağınızı hiç kullanmasanız, telefonu elinize almasanız bile dikkatinizi konuşmaya ve konuşmanın içeriğine vereceğiniz için trafik işaretlerine, trafiğe olan dikkatiniz azalır. Böyle durumlar kaza riskini kat kat artırır.

Sürücü için telefonla sadece konuşarak değil; SMS yollamak ya da WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamaları kullanmak, e-postaları kontrol etmek ya da sosyal medya uygulamalarıyla meşgul olmak da büyük bir risk faktörüdür.

Aracın aynasını ayarlama yaparken, torpido gözünde güneş gözlüğü aramak gibi araç parçalarını kurcalamak da dikkatinizi dağıtır. Bunun için arabanın motorunu çalıştırmadan önce ihtiyacınız olan her şeyi ayarlamalısınız.

Yapılan araştırmalara göre araç kullanan kişinin mesajlaşması ya da sosyal medyayı takip etmesi, kaza riskini 23 kat artırmaktadır.

Sürücünün deneyimli olması veya cep telefonu kullanmaya alışkın olması da riski azaltmaya yetmemektedir. Hem telefon kullanmaya alışkın hem de deneyimli sürücüler oldukları halde bu kişilerin iki-üç kat daha fazla hata yaptıkları gözlenmiştir.

Telefonla konuşmak, navigasyon cihazını ayarlamak gerekiyorsa, arabayı güvenli bir yerde durdurup bunlar yapılmalıdır.

Araba sürerken telefonu sessizde bırakmak, bildirimleri sessize almak veya onu ulaşabileceğiniz alanın dışında bırakmak gibi size yardım edebilecek önerilerden yararlanabilirsiniz.

Sürücünün telefonla konuşurken kaza yapmaması için en etkili önlem; direksiyonda iken cep telefonunu kapalı tutmaktır. Direksiyon başındayım, kapsama alanı dışındayım, diyerek güvenliğinize katkıda bulununuz.

Bu iyiği kendinizden esirgemeyiniz.