Salavat ve Salâten Tünciynâ

Farz namazından sonra dua etmek sünnettir. Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî’in rivayet ettiği bir hadiste Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Biriniz namazı kıldıktan sonra, Allah’a hamdu sena etsin, sonra Peygamber’e salavat getirsin, ondan sonra dilediği duaları yapsın.” (bk. Neylu’l-Evtar, 2/577) Namazlardan sonraki tesbihatta okunan duaların ve uygulamaların bir kısmının aslı hadis-i şeriflerde bulunmaktadır. Ve yine 

ÇELEBİ EFENDİ 15 Eylül 2017 ÇELEBİ EFENDİ

Farz namazından sonra dua etmek sünnettir. Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî’in rivayet ettiği bir hadiste Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:

“Biriniz namazı kıldıktan sonra, Allah’a hamdu sena etsin, sonra Peygamber’e salavat getirsin, ondan sonra dilediği duaları yapsın.” (bk. Neylu’l-Evtar, 2/577)

Namazlardan sonraki tesbihatta okunan duaların ve uygulamaların bir kısmının aslı hadis-i şeriflerde bulunmaktadır. Ve yine  tesbihattaki çoğu duaların peygamberimiz tarafından da yapıldığını görmekteyiz.

Pek çok kişi tarafından farz namazdan sonra Salaten Tünciyna duası okunuyor.

Salaten Tünciyna duası; “bu Salâvat-ı Şerifenin büyük önemi ve sevabı vardır. Sürekli bu salavata devam edenin, belalardan emin, gelecek musibetlere perde, arzularının kolay, rızkının da bereketli olacağı ümit edilir.

Şafiî mezhebinde duanın korku mânâsına gelen cümlelerinde ellerin içinin yere çevrilip aşağıya tutulur.  Hanefi’de ise avuç içinin aşağıya çevrilmesi sadece yağmur duasında meşru kılınmış, diğerlerinde uygulanmamaktadır.

Şafilerin dua ederken musibetten sakınmak için ellerini aşağıya çevirmeleri bazı hadislere dayanmaktadır ki sünnettir.

“Peygamber Efendimiz (sav), Allah’tan bir şeyin olmasını istediği zaman ellerinin içini yukarıya çevirirdi. Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi.” ( bk. Müsned, Ahmed b. Hanbel IV/56; el-Fethu’l-Kebir, II/357)

Bu nedenle ellerini dua ederken aşağıya çevirenler, bu hadislere göre amel etmiştir. Hanefiler ise bu konuda Şafileri taklit etmiş oluyor. Bunda  bir sakınca yoktur.

“Bu konuda İbni Fakihani “Fecri Münir” isimli kitabında özetleyeceğim şu olayı nakleder:

Maneviyat büyüklerinden Ebu Musa, fırtınalı bir havada gemide imiş. Müthiş bir fırtına gemiyi batırmaya az kaldığı sırada Peygamber Efendimize iltica etmiş:

Ya Resulallah, gemimiz batacak, içindeki bunca masumlar suya gark olup ölecekler. Lütfen bize bir kurtuluş çaresi göster!..

O sırada kulağına şöyle bir hitap vaki olmuş: Ey Ebu Musa! Tüncina duasını okuyun! Yani, kurtaran duayı okuyun, kurtaran duayı…

Demiş ki: Ya Resulallah, bu Tüncina duası hangisidir, biz bilmiyoruz?

Efendimiz (asm) bugün namazlardan sonra okumakta olduğunuz (Salaten Tüncina)’yı okumuş, bunu okuyun, diye tenbih buyurmuş.

Gemideki yolcular hep birlikte bunu Ebu Musa’dan öğrenip okumuşlar, fırtına dinmiş, sağ salim karaya ayak basmışlar.

Faslı Davut Efendinin yazdığı “Delailü’l-Hayrat”ta da geçen bu salavatı şerife için Bediüzzaman Hz. “Bir çok aktabların okumakta titizlik gösterdiği salavat.” diye bahseder.

Bu salavat-ı şerife ilham ile yazılmıştır. Ne okuyana ne de okumayana bir ısrar olmamalıdır. Okunursa sevabı var, okunmazsa günahı yoktur. Ben şahsen okurum, okunmasını da isabetli bulurum. İsmi üstünde kurtaran salavat.„  (bk. Ahmet Şahin, Güncel Sorulara Çözümler)

Allahümme ecirna demenin hükmü  nedir?

Resulullah Haris Et-Temimiye şöyle buyurmuştur:

“Akşam namazını kıldığın zaman yedi defa ‘Allahümme ecirnâ minen nâr’ de. Şayet bu duayı okur, o gece ölürsen, Cenab-ı Hak seni cehennemden uzak kılar. Aynı şekilde sabah namazını kıldıktan sonra okur, o gün ölürsen yine cehennemden azat edilmiş olarak yazılırsın.”

İbnu Abbâs anlatıyor: “Resülullah teşehhüdden sonra şunu okurdu:

“Allahümme inni eûzü bike min azâbi cehennem ve eûzü bike min azâbi’I-kabri ve eûzü bike min fitneti’d-Deccâl ve eûzü bike min fitneti’I-mahyâ ve’I-memât. = AIIahım, ben cehennem azabından sana sığınırım. Kabir azabından da sana sığınırım. Deccal fitnesinden de sana sığınırım, hayat ve ölüm fitnesinden de sana sığınırım.” (Ebu Dâvud, Salât 184)

Bu ölçüler çerçevesinde sünnete uygun şekilde namazlarınızı kılmanızı, tesbihata devam etmenizi ve istikamet üzere yaşamanızı dilerim.

ÖNE ÇIKANLAR