Safer ayı, uğursuz bir ay mıdır? Okunacak dualar nelerdir?

Safer ayı, uğursuz bir ay mıdır? Okunacak dualar nelerdir?

Bu gün safer ayının birinci günü. “Temcid pilavı” gibi ısıtılıp, ısıtılıp önümüze getirilen konulardan bir tanesi de: “Safer ayı için “bela ve musibet ayı” demek uygun mudur? Sosyal medyada böyle yorumlar görüyoruz. Ne derece doğru olduğunu bilemiyoruz. Eğer safer ayında uğursuzluk  varsa hangi sebeplerden dolayı “uğursuz ay” olarak adlandırılmıştır. Bu ayda okuyabileceğimiz dualar var mıdır?”

ÇELEBİ EFENDİ 30 Eylül 2019 ÇELEBİ EFENDİ

Bu gün safer ayının birinci günü. “Temcid pilavı” gibi ısıtılıp, ısıtılıp önümüze getirilen konulardan bir tanesi de: “Safer ayı için “bela ve musibet ayı” demek uygun mudur? Sosyal medyada böyle yorumlar görüyoruz. Ne derece doğru olduğunu bilemiyoruz. Eğer safer ayında uğursuzluk  varsa hangi sebeplerden dolayı “uğursuz ay” olarak adlandırılmıştır. Bu ayda okuyabileceğimiz dualar var mıdır?”

Bu ve buna benzer sorular sosyal medyada yine dolaşıma başladı.

Eğer dinimizi ana kaynaklarından öğrenmez isek, ikilemde kalırız. Bizim için ölçü: Dini bilmez kişiler ve bilinçsiz medyatik hocalar değildir.

Safer ayı için “bela ve musibet ayı” demek yanlıştır.

Böyle bir anlayış, yukarıda bahsettiğim İslam’ın ana kaynaklarına ve ruhuna da aykırıdır. Bu düşünce tarzı, kimden gelirse gelsin İslam’ın “kulluk terbiyesine” de yakışmaz.

Birer uyarı ve ikaz şeklindeki felaketler başka aylarda olmuyor mu?

Bela ve musibet meydana geldiğinden dolayı o günleri uğursuz saymak peygamber (sav) tarafından yasaklanmıştır. Bela ve musibet o gün ve o aya rast gelmiş olabilir.

Safer ayının özelliği nedir?

Safer ayı hicrî ayların ikincisidir. Muharrem ayı bitti. Bu gün safer ayının birinci günüdür.

İslamdan önce, cahiliyye döneminde Safer ayı uğursuz ay olarak tanınıyordu. Bu ayda umre yapmak büyük günahlardandı. Peygamber Efendimiz (sav): “Umre her zaman helaldir.” (buhari, Hac, No: 777) buyurmak suretiyle bu uğursuzluk inancını ortadan kaldırmıştır.

Fakat asırlardır uygulanan bir yanlış anlayışın bir anda kaldırılması da kolay değildi. Bu ayda kıyılan nikahların uzun ömürlü olmayacağı, bu ayda yapılan işlerin de uğursuzlukla biteceği tarzındaki yanlış cahiliyye inançları hurafe olarak halk arasında devam etti.

Zararlı medyanın oyuncağı haline gelen, halkın dini inançlarını sömüren çıkarcı kişiler ve “medyatik hocalar„ maalesef dini bilgisi zayıf kişilere zarar veriyorlar.

Bu konuda kesin hüküm Ebû Hüreyre’nin (ra) rivâyetiyle Resûlullah (asm) Efendimiz tarafından şöyle verilmiştir: “İslam’da teşe’üm (uğursuz sayma, kötüye yorma) yoktur. En iyisi tefe’ül (iyiye yorma) vardır. (Buhari, Tıb, 54)

Başka bir pırlanta tavsiyede de “Eşyada uğursuzluk yoktur, Safer ayında uğursuzluk yoktur, baykuşun ötmesinde bir uğursuzluk yoktur.” (Müslim, Selâm, 102) buyurulmak suretiyle İslam’da böyle zararlı bir anlayışın olmadığı kesinlikle belirtilmiştir.

“Rivayetlere göre bu ayda yaşanan çeşitli sıkıntılar yüzünden Araplar safer ayını uğursuz olarak görmeye başlar. Ancak İslamî döneme geçildiğinde bu yanlış algıyı düzeltmek için safer ayına ‘saferü’l-hayr’ ya da saferü’l-muzaffer’denilmeye başlandı.

İlahiyatçı yazar Ahmed Şahin, bir yazısında safer ayını bela ve musibet ayı olarak anmanın caiz olmadığından bahsediyor. Şahin, “İslam’da bir tefe’ül anlayışı vardır, bir de teşe’üm yorumu söz konusudur.

Tefe’ül, herhangi bir gün ve vakitten, olay ve görüntüden iyi manalar çıkarmak, teşe’üm ise kötülük ve uğursuzluk yorumları yapmaktır ve teşe’üm caiz görülmemiştir. Bu sebeple safer ayını bela ve musibet ayı olarak yorumlamak bir teşe’ümdür. Teşe’üm ise caiz değildir” diyor.

Gökten bela değil, rahmet iner

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevhit Ayengin, böyle bir anlayışın İslam diniyle bağdaşmadığını söylüyor:

“Gökten bela inmez, rahmet iner. Bela yağdıran bir Allah anlayışı İslam’ın değerleri ile taban tabana zıttır. Rahman ve Rahim olan bir Allah’a bu tür şeyleri atfetmek tamamen yanlıştır.

Safer ayını uğursuz olarak niteleme cahiliye devri uygulamasıdır. Ondan şiddetle uzak durmak gerekir. Safer ayının bela ve musibet ayı olması için bu konuda dikkate alınabilecek sahih delillerin yani ayet ve hadislerin olması gerekir. Böyle bir şey yoktur, aksine mevcut uğursuzluk anlayışını düzelten, onu reddeden ifadeler vardır.”

Sonuç olarak; Safer ayının normal aylardan olduğunu tespit ettikten sonra; Her ne kadar güvenilir kaynaklarla teyit edilmese de, Safer ayında yapılması uygun bulunan şu duâyı zikredebiliriz:

“Bismillâhirrahmânirrahîm:

Allah’ım; hamd ve şükür Sana mahsustur! Minnetim Sana’dır! Ben Senin kulunum; ve ben bundan dolayı huzurluyum! Nefsimi, dînimi, dünyamı, âhiretimi, işlerimin sonunu ve amelimi Sana emânet ediyorum.

Bütün Muhammed (asm) ümmetini Senin gücünün, havlinin, kudretinin ve kuvvetinin şiddetinden, Sana emânet ediyorum! Muhakkak Sen, emâneti koruyansın; hükmü nâfiz olansın; kazâsı gâlib olansın!” (Sorularla islamiyet)
“Yâ Ahkeme’l-Hâkimîn ve yâ Esrae’l-Hâsibîn ve yâ Ekrame me’mûlin ve ecvede mes’ûlin yâ Hayyu yâ Kayyûmu yâ Kadîmü yâ Ferdu yâ Vitru yâ Ehadu yâ Samedu yâ men lem yelid ve lem yûled ve lem yekun lehû küfüven ehad! Yâ Azîzu Yâ Vehhâbu Salla’llâhu alâ hayr-i halkıhî Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma’în! Âmin!”