Geriye sayım: 2.1.0= Bayram

Zamanın altın dilimindeyiz. Zamanın ve Ramazan’ın eşref saatindeyiz. Cuma günündeyiz, belki de “icabet” saatindeyiz. Rahmeti sonsuzun kapısında, ellerimizle beraber gönüllerimizi de açıp rahmet dileniyoruz. Son iki gün… Yarın Cumartesi son iftar. Son iftar; vedanın hüznü, kavuşmanın sevinci. İki zıt duygu bir arada. Bayram sabahında, her akşam yaşadığımız iftar sevincinin bir aylık sevincini toptan yaşayacağız. Cennetteki

ÇELEBİ EFENDİ 23 Haziran 2017

Zamanın altın dilimindeyiz. Zamanın ve Ramazan’ın eşref saatindeyiz. Cuma günündeyiz, belki de “icabet” saatindeyiz.

Rahmeti sonsuzun kapısında, ellerimizle beraber gönüllerimizi de açıp rahmet dileniyoruz.

Son iki gün… Yarın Cumartesi son iftar.

Son iftar; vedanın hüznü, kavuşmanın sevinci. İki zıt duygu bir arada.

Bayram sabahında, her akşam yaşadığımız iftar sevincinin bir aylık sevincini toptan yaşayacağız. Cennetteki sevincin iz düşümü, peşin tattırılan kısmı… Reyyan kapısından girişin öncü lezzeti…

Ne mutlu orucunu tutabilenlere ve Reyyan kapısından davet edilen kutlu oruç kahramanlarına…

Son iftar aynı zamanda hüzündür. Çünkü her ayrılık acıdır, hüzündür…

Sadece oruca veda etmiyoruz ki…

İftar hareketliliği… Sahur bereketi… Mukabele etkinliği… Zekât, sadaka, fitre, fidye, infak, iftariye güzellik ve cömertlikleri de… geride kalacak.

Aslında geride kalmadılar.

Giden günler mazi olup, geride kalmadılar. İstikbal olmak için, Cennet olmak için, ölümsüzleşmek için öldüler. Tohum gibi çürüdüler.

Dolu dolu yaşanan Cennet olası güzel bereketli günler, istikbal olmak için ileriye doğru akıp, gittiler ve bir vakum oluşturacaklar. Amel sahiplerini sahiplenecekler. Çekip Reyyan kapısına çıkaracaklar inşaallah…

Bir rahmet rüzgarı esti, geçti. Seherlerde ve sahurlarda elleriyle beraber gönüllerini de açanlar rahmete kavuştular. Kavuşmaktalar. Hala şansımız var. Bunun için son iki günümüz kaldı. Her dakikası değil, her saniyesi; ömrümüzün son saniyesiymiş gibi değerlendirilmesi gereken rahmet günleri…

Bunları düşünüp, iç geçiriyoruz. Kendimizi, amellerimizi bir daha gözden geçirelim.

Geri kalan son iki günü hayatımızın son iki günü gibi kıymetlendirelim.

Arefe günü ve Bayram gecesini nasıl değerlendirelim?

Yarın Cumartesi günü arefe, yarın gece ise, Bayram gecesi. Allah dostları ve ibadet aşıkları bu gün ve bu geceyi değerlendirmeye çok önem vermişler, bulunmaz fırsatlar olarak kabul etmişlerdir.
Arefe günü ve bin ihlas suresi

İhlâs Sûresini farklı sayılarda okumanın fâziletlerine dair hadisler olduğu gibi, 1000 defa okumanın faziletiyle igili rivayetler de vardır:
“Kim ki bin kere ‘Kulhüvallahü ehad’  Sûresini okursa, kendi nefsini Allah’tan satın almış olur.”

“Kim ki Arefe gününde bin kere ‘Kulhüvallahü ehad’ Suresi’ni okursa, Allahu Teâlâ ona istediğini verir.”

Bu nedenle arefe günü bin defa İhlas suresini okumak, selef-i salihinden gelen bir adet olmuştur.

Bediüzzaman hazretleri de “Arefe gününde müstahsen bir âdet-i İslamiyeye binaen Sure-i İhlası yüzer defa tekrar ederek okuyup” demek suretiyle bu geleneğe işaret etmiştir Bu sayının bin olduğunu da şu sözlerle ifade etmiştir:

“Azîz, mübârek kardeşlerim! Pek çok selâm. Bizim memlekette eskide Arefe gününde bin İhlâs-ı Şerîf okurduk. Ben şimdi bir gün evvel beş yüz, Arefe’de dahi beş yüz okuyabilirim. Kendine güvenen birden okuyabilir.”
Hadis-i şeriflere göre; “İhlâs suresini okumak kul hakkı hariç diğer bütün günahların affına vesiledir.” (Ebu-ş şeyh)

…Ve Final, Bayram Gecesi

Peygamber Efendimizin verdiği müjdeye göre “Kim Ramazan ve Kurban Bayramı gecesini ihyâ ederse, kalblerin öldüğü günde onun gönlü, kalbi ölmez.”

İhyâ etmek; kalkıp namaz kılmak, zikir yapmak, Kur’an okumak, insanlara ders, sohbet yaparak, irşat ve tebliğde bulunmak sûretiyle sevaplı faaliyetlerle doldurmak, gàfil geçirmemek demektir.

Ebu Ümame (ra) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim her iki bayramın da gecesini, Allah’tan sevap umarak ibadetle geçirirse kalplerin öldüğü günde kalbi ölmez.”

Fakat ne yazık ki, kadınıyla erkeğiyle en yoğun olduğumuz vakitler de bu iki bayram gecesi oluyor.

Ne yazık ki çoğu zaman alış veriş, bayram temizliği vs. derken telaş eden vakit bulup bu bereketli geceyi tam değerlendiremiyoruz.  Bir bakıyoruz ki feyizli vakitler geçip gitmişler.

Kendimizi manevi yönden hazırlıksız olarak Bayramın ortasında bulup, keşke dememek için bu günden itibaren maddi manevi hazırlıklara başlayalım.

Bağışlanmış bir kul olarak Bayrama kavuşup, gerçek bir Bayram yaşamanızı, çevrenize de yaşatmanızı Rabbimden dilerim. Bayramınız mübarek olsun.