Bayram düşünceleri

Bayram, manevi anlam taşıyan belli bir günde, bir toplumun, milletin, topluluğun bütün fertlerinin bir sevinci paylaşması, bir ortak duyguyu yaşamasıdır. İnsanın kendisini o duygu selinin içinde bulmasıdır.

Bayram Rabbimizin en büyük hediyesi. Tek başımıza da kalsak yine bayram yaparız. Bulunduğumuz mekanı Bayram yerine çeviririz. Fakat tek başımıza bayram olmaz. İslam’da bazı ibadetlerin topluca yapılması önerilir. Onun icin cemaat halinde kılınan namaza daha çok sevap verilmektedir.

Bayram tamamıyla toplumsaldır. Bayram dost ile gelir, yâr ile gelir.

İnsanlar, değerler etrafında birleşir. Bizi, değerlerimiz yaşatır. Bayram, en büyük değerlerimizden biridir. Değerlerimizi kaybedersek, değersizleşiriz.

Bayramlarımızı yaşatalım. Bayramlar şeairdendir. Bayramlar, bizim dini ve kültürel değerlerimiz arasından çıkmaya başlayalı, tatil beldeleri Bayram yerine döndü.

Bayram günlerinde “İslamiyet, yemek yedirmektir.” hadis-i şerifindeki Nebevi emri uygulayalım.

Hidayetle hediyenin aynı kökten geldiğini düşünerek hediyeleşelim.

Bayram; Müslümanlar aleyhinde oluşturulan yanlış imajı silme fırsatıdır.

Kurban bayramının en önemli özelliği nedir?

• Kurban, Allah’ın (cc) bağışlaması için bayram günü ibadet niyeti ile belli özelliklere sahip kesilen hayvana denir.
• Toplumda birlik beraberlik, yardımlaşma ve yakınlaşma duygularını kuvvetlendirir. Yoksullar da bu durumdan yararlanırlar.
• Bayramın ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakarlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban; -fıkhi hükmü ne olursa olsun- Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan vizyon ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.
• Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
  Kurban kesmek Hz. Adem’le başlayıp günümüze kadar gelmiştir. Hatta Hz. Adem’ in çocukları kurban kesmiş ve birisininki niyetinden dolayı kabul olmayınca kardeşini kıskanmış ve onu öldürmüştür.
• Kurban kesmek aynı zamanda Allah rızası için malından vazgeçerek O’na yakınlaşmak, kurbiyet kazanmak demektir.

“Hayat Bayram olsa” diye bir şarkı var. Hayat, bayram olabilir mi?

Hayat bayram olmaz. O güzel bir temenni. Fakat hayat acısıyla, kederiyle vardır. Yine de bu temenniye katılmak lazım. Tamamı yapılamayan şeyin, tamamı terk edilmez. Öte yandan, hayat bayram olabilseydi, dünya cennet olurdu. İslam dini realize edilmeyen, fantastik şeylerle ilgilenmez. ‘Küsmeyin’ demez, ‘Barışın’ der.

Peygamberimiz bayramı nasıl kutlardı?

Bir bayram günü Medine’de açık alanda kadın erkek, çocuklar topluca bayram namazı kılınıyor. Efendimiz ‘Herkes en güzel elbiselerini giyip gelsin’ diyor. Bir kadın ‘Benim yeni elbisem yok, gelemem’ diyor. Hz. Peygamber ‘İki elbisesi olan biri bu kadına elbise versin, yoksa Medine’de bayram namazı kıldırmam’ diyor.

Bir tek kişi mahzunsa, bir tek başı okşanmamış yetim varsa, hatırı sorulmamış bir kimsesiz varsa, o bayramın tadı yakalanamamış demektir! Bayramda hiç kimse kendini yoksul, mahrum hissetmesin diye çalışmalıyız. Bayram, yoksulluğun imha edildiği gündür.

Kimsesizlerle kim bayramlaşacak?

Bayram, sevinme günü değil, sevindirme günleridir. Hakk ve halk katında sevilmenin yolu, sevindirmekten geçer.

Kimsesizliğin ortadan kalktığı bir gün olmalıdır bayram. Tabir caizse adeta bir ava çıkar gibi kimsesizleri bulmak ve onlarla bayramlaşmak, kucaklaşmak gerekir.

En iyi yardım, en çok muhtaç olana yapılan yardımdır. En yoksul, en çaresiz, kimsesiz insanlara destek olmak, bayramdaki en mühim işimizdir. Birliktelik esastır. Biz dualarda ‘Rabbena’ deriz. Yani, ‘Rabbimiz.’ ‘Rabbim’ demeyiz. ‘Biz’ diyerek dua ederiz.

Unutmayalım; İslam = Bilmek+Sevmek+Vermektir. Bayram günleri bunların pratiğinin yaşandığı günlerdir.

Herkese hayırlı, sevinçli bayramlar diliyorum.