Brexit’in bir sonucu olarak İngiliz avukatlar “Avrupalı Avukatlar” listesinden çıkarıldığından Hamburg Barosu Mayıs 2021’de bu İngiliz avukatının baro kaydını siliyor.
2018 yılında yapılan referandum sonrası 31.01.2020 tarihinden itibaren Birleşik Krallığın Avrupa Birliğinden (AB) ayrılması, Avrupa Birliği mevzuatına göre hem devlet hem de İngiliz vatandaşları açısından birçok dezavantajlar getirdi.
Çünkü AB’den ayrılmakla Büyük Britanya, üyeliğinden ve AB hukukundan kaynaklanan birçok yükümlülükten kurtulurken aynı sebeplerle birçok haktan da mahrum kaldı.
Bunun somut bir örneği Almanya’da yaşandı. Hem İngiltere’de İngiliz Barosuna kayıtlı hem de Almanya’daki Avrupalı Avukatların Faaliyetlerine İlişkin Kanun (EuRAG) hükümlerine göre Alman Hamburg Barosuna kayıtlı olan ve “Avrupa Avukatı” sıfatı alan avukatın Brexit sonrası Hamburg Barosundaki kaydının silinmesi işlemine karşı yürütülen hukuk mücadelesinde Alman Yargıtay’ının (BGH) Baro Dairesi (Anwaltssenat) Hamburg Barosunun kayıt iptali işlemini onayladı. (07.03.2024 tarihli AnwZ, 29/23 sayılı karar)
Davaya konu olayda Alman ve İngiliz vatandaşı olan ve İngiltere’de 1996 yılından beri avukat (Solicitor) olarak çalışan bir avukat 2002 yılında Almanya’daki Avrupalı Avukatların Faaliyetlerine İlişkin Kanun (EuRAG) hükümlerine göre Alman Hamburg Barosuna kayıt yaptırıyor ve kendi ülkesindeki avukatlık sıfatıyla bir avukat ortaklığı bürosunda çalışıyor. Bu unvanı ile bir Alman avukatı gibi danışma hizmeti verebiliyor.
Avrupalı Avukatların Faaliyetlerine İlişkin Kanun’un 11. maddesi gereğince kendisi “Avrupalı Avukat” olarak üç yıldan fazla Alman ve AB hukukunda fiilen çalışırsa Alman Barosuna “Alman Avukatı- Rechsanwalt” unvanı almak için başvurabiliyor. Kendisi bu şartları taşımasına rağmen Brexit’e kadar başvuru yapmıyor.
Brexit’in bir sonucu olarak İngiliz avukatlar “Avrupalı Avukatlar” listesinden çıkarıldığından Hamburg Barosu Mayıs 2021’de bu İngiliz avukatının baro kaydını siliyor.
İngiliz avukat, bu silme kararına karşı Hamburg Avukat Mahkemesine (Anwaltsgerichtshof- AGH) itiraz ediyor. Lâkin Avukat Mahkemesi bu itirazı reddediyor. Mahkeme ret gerekçesinde baro kaydının iptalinin Brexit’in bir sonucu olarak yasal bir zorunluluk olduğunu, Hamburg Barosunun bunda bir takdir yetkisinin bulunmadığını, davacının yasal şartları yerine getirmesine rağmen Brexit öncesi başvuru yapmadığını, başvurunun şimdi yapılmasının geçerli olmadığını belirtiyor.
Nihayetinde bu karara karşı da davacı İngiliz Avukat Alman Yargıtay’ına başvuruyor. Fakat Alman Yargıtay’ının Baro Dairesi 07.03.2024 kararı ile temyiz başvurusunu reddedip Hamburg Avukat Mahkemesinin kararını onayladı.
Alman Yargıtay’ının Baro Dairesi içtihat nitelikli verdiği kararında; Yasal düzenlemenin yoruma ve takdire yer bırakmayacak kadar açık olduğunu, Hamburg Barosunun bu yasal zorunlulukla kayıt iptali işlemini gerçekleştirdiğini, baro kaydının iptalinin davacı açısından bazı mesleki hak yoksunluklarını doğurmasına rağmen yine de mesleki olarak büyük bir zararın söz konusu olmadığını, kendisinin zamanında başvuru yapabilecek iken başvurmadığını, Brexit sonrası kaydının iptali riskini 2020 yılının başından beri öngörebilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Yüksek mahkeme aynı zamanda davacının Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olan Büyük Britanya avukatı olarak Federal Avukatlık Kanunu’nun (BRAO) 206 ve 207. maddelerine göre İngiliz ve uluslararası hukuk konularında “Yabancı Avukat” olarak baroya kaydolabileceğinin de altını çizdi.
Serbest dolaşım hakları başta olmak üzere bu olayımızda da görüldüğü gibi Brexit özellikle İngiliz vatandaşlarının Birlik üyesi ülkelerdeki AB hukukundan kaynaklanan haklarını silip süpürdü. İngiltere’de 2023 yılında yapılan bir ankette Büyük Britanyalıların %56’sı Brexit’in ülkelerini ve haklarını hem maddi hem de hukuki zarara soktuğu kanaatinde. Önceki yıllarda yapılan anketlerde bu oran %44 idi.
