Alman emekli maaşının ne ölçüde eşitlenmeyeceğini belirlemek için Salih beyin SGK sigortalılık değerinin en azından yaklaşık olarak, emekli aylığı alıyorsa emekli aylığının miktarının bilinmesi gerekir.
Prensip olarak Alman mahkemeleri sadece Almanya’da eşlerin evlilikleri süresince ödedikleri veya emekli aylıklarının denkleştirmesine karar verebilir. Türkiye gibi Alman mahkemesi yetkisi dışında kalan sigortalılık veya emekli aylıklarının paylaştırılmasına karar verilemez.
Lakin bazı durumlarda eşlerden birinin Türkiye’de emekli aylığı hakkının olması, bunun paylaştırılmaya tabi tutulmaması, Almanya’da çalışması olan eşlerden birinin aleyhine adaletsiz bir durum meydana getirebiliyor.
İşte bu durumlarda nasıl bir uygulama yapıldığını her ne kadar Türk hukuku avukatı olarak bizim yetki alanımızda olmasa da kendi araştırmalarımıza göre bu köşe yazımızda sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Öncelikle belirtelim ki, konu Türk hukukunu değil Alman hukukunu ilgilendirdiğinden vatandaşlarımızın bu konuda Türk hukuku avukatı olarak bize değil, Alman aile ve sosyal güvenlik hukuku alanında uzman avukatlara müracaat etmelerini önemle rica ediyoruz.
Konunun daha net anlaşılabilmesi için soru cevap şeklinde devam edelim.
Emeklilik haklarının denkleştirilmesinde yabancı yani SGK emekli aylıkları da denkleştirilir mi?
Hayır. Girişte de izah ettiğimiz gibi eşlerin boşanması halinde prensip olarak SGK emekli aylıkları bir Alman mahkemesi tarafından denkleştirmeye tabi tutulamaz. Çünkü Alman mahkemesinin primleri Almanya’da ödenmeyen Türkiye sigortalılık süreleri ve bu sürelere göre hak edilen emekli aylıkları üzerinde bir yetkisi yoktur.
Peki bazı Alman mahkemeleri neden bu Türkiye’deki emeklilik haklarını inceliyor?
Türkiye’deki emeklilik hakları Alman mahkemesi tarafından paylaştırılamasa da eşler bu davalarda yabancı emekli aylıklarını da beyan etmek zorundadır. Mahkemeler ayrıca yabancı emekli maaşlarının miktarını da belirlemeye çalışıyor. Yabancı emeklilik bir devletin örneğin SGK gibi yasal emeklik hakkı ise, genellikle Alman Emeklilik Kurumundan (Deutsche Rentenversicherung -DRV-) bilgi alınabiliyor. Ancak bu çok uzun bir zaman alıyor ve genellikle aylar sürüyor. Yani mahkeme Alman Emeklilik Kurumu DRV’ye soruyor, DRV Türkiye-Almanya arasındaki idari yardımlaşma sözleşmesi gereğince SGK’ya yazıyor ve SGK’dan gelecek cevabı bekliyor. Bunun dışındaki emekli maaşları söz konusu olduğunda ise Alman mahkemeleri, sigortalı eşin mümkünse emeklilik sigortası şirketinden emekli maaşı miktarı hakkında bilgi almasını talep etmektedir.
SGK sigortalılığı veya emekli aylığı Alman mahkemesince paylaştırılamayacaksa neden bu kadar zahmete giriliyor?
Bunun sebebi eşlerden birinin önemli derecede Alman emeklilik haklarına sahipken diğer eşin paylaştırmaya değer yabancı emeklilik haklarına sahip olması durumunda ortaya çıkabilecek adaletsiz sonuçları önlemektir.
Örneğin Fatma hanım evliliği boyunca hep Almanya’da çalışmış ve Alman emeklilik sigortasına emeklilik sigortası primi ödemiştir. Eşi Salih bey ise evliliğin bir bölümünde Türkiye’de çalışmış ve oradan da emekli maaşına hak kazanmıştır. Fatma hanım emeklilik denkleştirme sürecinde Alman emekli maaşının bir kısmını Salih beyle paylaşmak zorunda kalırken SGK emekli aylığı denkleştirilemediği için boşandığı kocası Salih beyin SGK’dan emekli aylığından herhangi bir pay alamayacaktır.
Diyelim ki, Salih bey evlilik süresince yatırdığı primler karşılığı Alman emeklilik sigortasında toplam 500 Euro, Türkiye’den de 200 Euro emekli aylığı alıyor. Fatma hanımın ise evlilik süresince Almanya’da kamu sektöründeki çalışmalarından dolayı 800 Euro tutarında bir emeklilik hakkı var.
Alman mahkemesi prensip olarak Salih beye Fatma hanımın emeklilik aylığının yarısını, yani 400 Euro’yu paylaştırarak verecektir. Fatma hanım da Salih beyin yasal emeklilik maaşının yarısını, yani 250 Euro’yu alacaktır. Bu durumda Salih bey 250 Euro (kendisine kalan) + 400 Euro (Fatma hanımdan paylaştırılan) + 200 Euro (SGK emekli aylığı) = 850 Euro emekli aylığı alacakken Fatma hanım 400 (Kendisine kalan)+250 (Salih beyden paylaştırılan) = 650 Euro alacaktır.
Bu gibi durumlarda Alman mahkemesinin uygulamak zorunda olduğu Emeklilik Denkleştirme Kanunu’nun (Versorgensausgleichgesetz) 19/3 maddesi, Fatma hanımın Alman emekli maaşının paylaştırılması adaletsiz bir durum yaratacağından bu denkleştirmenin yapılamayacağını öngörmektedir.
Zira bu kanunun 19/2 maddesi denkleştirme engeli hallerini düzenlemiştir. Buna göre yabancı, devletlerarası veya devletler üstü bir emeklilik hakkı söz konusuysa burada bir denkleştirme engeli var demektir. Ancak bu yeterli değildir. Aynı maddenin 3. Fıkrası gereğince bu hakkın varlığı boşanma halinde Fatma hanım örneğinde olduğu gibi diğer eş için haksız, adaletsiz bir durum oluşturuyorsa, eşlerin Almanya’daki sigortalık süreleri veya emekli aylığı haklarının değeri denkleştirilmez.
İşte bu sebeple Alman emekli maaşının ne ölçüde eşitlenmeyeceğini belirlemek için Salih beyin SGK sigortalılık değerinin en azından yaklaşık olarak, emekli aylığı alıyorsa emekli aylığının miktarının bilinmesi gerekir.
Fakat bu noktada şunu uyarıları yapmakta fayda vardır;
Almanya dışında yurtdışı emeklilik maaşının değerinin belirlenmesi oldukça zaman alabileceğinden boşanma davası sürecini uzatabilir. Hatta genellikle de neticede yabancı emeklilik maaşının Euro kur paritesi nazara alındığında bir önemi olmadığı ortaya çıkar. Eğer her iki eş de yurtdışı emeklilik maaşının önemsiz olduğunu düşünüyorsa, bu durumda her iki eşin de karşılıklı olarak yurtdışı emeklilik maaşının denkleştirilmesinden feragat etmeleri Alman aile hukuku avukatları tarafından tavsiye ediliyor. Bu feragat, boşanma davası sırasında da karşılıklı imzalanabilecek noter onaylı bir anlaşma yoluyla yapılmalıdır.
Özellikle SGK sigortalılık süreleri veya bu sürelere bağlı emekli aylığı hakkı 3201 sayılı Kanun kapsamında yurt dışı borçlanma yoluyla elde edinilmiş ise ev kadınlığı dönemleri hariç emeklilik denkleştirmesinde nazara alınması mümkün değildir. Çünkü evlilik birliği içerisinde yurt dışı borçlanma yolu ile elde edinilen süreler genellikle Almanya’daki sigortalılık sürelerinin borçlanılmasıyla elde edilmiştir. Ve bu süreler zaten Almanya’da denkleştirmeye tabi tutulduğundan denkleştirilmesi de mümkün değildir. Buna da dikkat etmek ve boşanma davasının sürecini uzatmamak gerekir.
Peki mahkeme böyle bir durumda nasıl karar verebilir?
Böyle bir durumda mahkeme, SGK emeklilik hakkının “borçlar hukuku kapsamında emeklilik denkleştirmesi” olarak bilinen şekilde denkleştirilmesine karar verir. Bu “borçlar hukuku kapsamında emeklilik denkleştirmesi”, söz konusu emeklilik hakkının mahkeme tarafından denkleştirilmediği, ancak bir emeklilik talebi durumunda eşlerin kendileri tarafından denkleştirilmesi gerektiği anlamına geliyor.
Yukarıdaki örnekte verdiğimiz gibi Salih beye Fatma hanımın emeklilik maaşının yarısını, yani 400 Euro’sunu, Fatma hanıma da Salih beyin yasal emeklilik maaşının yarısını, yani 250 Euro’sunu denkleştirir. Henüz paylaştırılmamış olan Salih beyin SGK emeklilik maaşı için mahkeme “zorunlu olarak borçlar hukuku kapsamında emeklilik denkleştirmesi” kapsamında bu SGK emeklilik maaşının paylaştırılmasına karar verir. Bunun dışında mahkeme SGK emekli maaşı hakkında karar vermez, veremez.
Bu durumda eşler “zorunlu” emeklilik denkleştirmesini nasıl yapabilirler?
Normal uygulama şu şekildedir: SGK emeklilik aylığına hak kazanan eş yani örneğimizde Salih bey bu aylığı alır almaz, diğer eski eşi olan Fatma hanıma her ay evlilik dönemine ilişkin emekli aylığının yarısını ödemek zorundadır. Yani Salih bey her ay Fatma hanıma 200 Euro olan SGK emekli maaşının yarısını yani 100 Euro ödemesi gerekir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bedel ödemekle yükümlü olan Salih beyin erken ölmesi halinde, elbette artık emekli maaşı alamayacak ve Fatma hanım da herhangi bir ödeme alamayacağı gibi kendi emekli maaşının 400 Euro azalmasıyla kalacaktır.
Bu mağduriyeti önceden önlemenin birkaç yolu vardır:
Birincisi, eşler borçlar hukuku kapsamında emeklilik maaşının denkleştirilmesi yerine farklı bir düzenleme üzerinde anlaşabilirler. Örneğin, eşlerden birinin Alman emeklilik haklarının diğer eşin yabancı emeklilik haklarından mahsup edilmesi konusunda anlaşabilirler. Yukarıdaki örnekte eşler, örneğin Salih beyin SGK’dan aldığı emekli maaşının paylaştırılmayacağı ve bunun karşılığında Fatma hanımın Alman emekli maaşından Salih beye 400 Euro değil sadece 300 Euro kesileceği konusunda anlaşabilirler.
İkincisi, bedel ödemekle yükümlü olan Salih beyin hak sahibi Fatma hanım lehine bir defaya mahsus toplu bir miktar ödemesi de mümkündür.
Diğer bir yol ise eşler ayrıca borçlar hukuku kapsamında emeklilik maaşının denkleştirilmesinden tamamen feragat edebilirler.
Denkleştirme yapmakla yükümlü olan eşin böyle bir anlaşmaya yanaşmaması veya maddi olarak bunu yapamaması durumunda ne olur?
Bu durumda yukarıda bahsettiğimiz Emeklilik Denkleştirme Kanunu’nun 19/3 maddesi gereğince denkleştirme engeli ortaya çıkar. Denkleştirme hakkı olan eş örneğimizdeki Fatma hanım, bunun karşılığında emekli maaşının bir kısmından ya da tamamından vazgeçmek zorunda kalmamayı talep edebilir. Ancak bu sadece duruma göre örneğimizdeki Salih beyin SGK emekli maaşının düşük değerli olmaması durumunda mümkündür. Her somut olay farklı olabileceğinden tavsiyemiz bu alanda uzman bir avukattan danışma hizmeti alınmasıdır.
SGK sigortalılık süreleri Alman emekli maaşının miktarını etkiler mi?
Genel olarak söylemek gerekirse Almanya dışında yabancı ülkelerde geçen sigortalılık süreleri, şayet sigortalılık süreleri geçen ülke bir AB ülkesi veya İsviçre ise ya da Almanya ile örneğin Türkiye, eski Yugoslavya’nın ardıl Balkan ülkeleri, Fas, Tunus, Kanada, ABD, Japonya ve İsrail gibi o ülke arasında bir sosyal güvenlik anlaşması varsa, bu süreler çok fazla olmasa da Alman emekli maaşını bir miktar artırabilir.
Türkiye ile Almanya arasında sosyal güvenlik sözleşmesi olduğundan Türkiye’deki sigortalılık süreleri Alman sigortalılık süreleriyle birleştirildiğinde bu sürelerin iki etkisi olur;
Birincisi, Türkiye sigortalılık süreleri Almanya’da dikkate alınır ve Almanya’da asgari 60 ay, 35 yıl veya 45 yıl gibi sigortalılık süresinin tamamlanması sağlanabilir.
İkincisi ise, Türkiye sigortalılık süreleri, eğitim süreleri gibi prim ödenmeyen süreler için emekli maaşında bir miktar artışa yol açabilir.
Konu ile ilgili bir uyarımız da evlilik süresince Türkiye’de çalışmış olan eş, Almanya’da 60 aylık asgari sigortalılık süresini doldurmuşsa ve prim ödenmeyen süreler (örneğin eğitim süreleri gibi) yoksa, Türkiye’de geçen sigortalılık sürelerinin Alman emekli maaşının miktarı üzerinde herhangi bir etkisi olmaz. Ancak uygulamada, Alman Emeklilik Sigortası’nın bu durumlarda dahi SGK sigorta sürelerini de tespit etmeye çalıştığı ve bunun da genellikle boşanma işlemlerini gereksiz yere oldukça uzattığı görülüyor. Bu hallerde mahkemeden Alman Emeklilik Sigortasından evlilik süresinin sadece Alman sigorta sürelerine göre hesaplanmasını talep etmelisiniz.