Amerikalı yetkililerin basına sızdırdığı bilgilere göre Washington, İsrail'e on binlerce silah ve top mermisinin yanı sıra "büyük sığınak imha bombaları" da sağladı.
2 tona kadar ağırlığı olabilen ve imha gücü çok yüksek bu bombaların Gazze’de meskun mahallerde dahi kullanıldığı biliniyor. Son bilgilere göre ABD, İsrail’e 7 Ekim sonrasında yaklaşık 15 bin bomba ve 57 bin top mermisinin de aralarında bulunduğu çok sayıda silah sevkiyatı yaptı. Sevkiyatın hala devam ediyor. Amerika’nın 7 Ekim öncesinde İsrail’e gönderdiği diğer silahlar ile büyüklüğü 2.000 kiloyu bulan sığınak imha bombalarının bu rakamlara dahil olmadığı sanılıyor… Silah ve mühimmat sevkiyatı ağırlıklı olarak C-17 kargo uçaklarıyla yapılıyor.
ABD’nin İsrail’e aktardığı mühimmat arasında 5.000’den fazla Mk82 güdümsüz veya “aptal” bomba, 5 bin 400’den fazla 900 kiloluk Mk84 savaş başlıklı bombası, 1.000 civarında GBU-39 küçük çaplı bomba ve güdümsüz bombaları akıllı güdümlü bombalara çeviren yaklaşık 3 bin JDAM yer alıyor. BLU-109 sığınak avcısı 900 kiloluk bir savaş başlığı taşıyor ve beton bir sığınağı delecek şekilde tasarlandı. ABD bu bombaları Körfez Savaşı’nda ve Afganistan’da da kullandı. İsrail, bunları Hamas’ın yer altı tünelleri için kullandığını söylüyor, ancak bu tünellerin üstünde çok yoğun bir nüfus var. Tüneller hastanelerin, okulların, ibadethanelerin, mahallelerin ve çarşıların altından geçiyor. İsrail, bu konuda Hamas’ı suçluyor ve “sivilleri kalkan yapıyorlar” diyor. Ancak durum tam da böyle değil, Gazze öylesine küçük ve kalabalık ki başka türlüsü zaten düşünülemez.
Amerika’nın İsrail’e silah sevkiyatının en tutarsız tarafı ise Amerikalıların İsraillileri sivil kayıpları konusunda dikkatli olmaya çağırması.. Gerek ABD Başkanı Biden, gerekse Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail’i Gazze’de sivil kayıplarını azaltmak konusunda uyardıklarını söylüyorlar ve basına sızdırılan haberlerde de Amerikalıların İsrail’ie ne kadar çok baskı yaptığı tekrarlanıp duruluyor. Oysa ki en büyük bombalar, en fazla tahrip gücü olan bombalar son 2 ay içinde ABD’den geldi. Amerikalılar bombaların büyüklüğünü bile düşürseydi sivil kaybı nispeten azalırdı… Biden yönetimi bir yandan devasa bombalar gönderiyor, diğer taraftan “kimsenin canını acıtma” diyor. Haliyle inandırıcı olamıyor, kendi kamuoyunda bile tepki çekiyor.
zmanlara göre ABD’nin İsrail’e gönderdiği bombaların-patlayıcıların büyük bir kısmı ABD tarafından Irak, Afganistan, Suriye, Somali ve Libya’da, genellikle toplanmış düşman kuvvetlerinden oluşan büyük grupları hedef almak için kullanılmış silahlar. ABD Ordusundan emekli bazı askerler bu tür silahların çölde, dağda, daha çok kırsal kesimde kullanılabileceğini, meskun mahalde kullanımın sivillere zarar verebileceğini, şehirlerde ancak düşman belli bir yerde öbekleştiyse sınırlı bir kullanımın mümkün olduğunu, ancak bunun bile belli miktarda patlayıcı ile yapılması gerektiğini söylüyorlar. Gazze’de ise İsrail, yoğun kentsel ortamlarda sivillerin arasında bulunan militanlarla savaşıyor. İsrail bazı durumlarda 1-2 tonluk bombayı mahallerin ortasına birkaç Hamaslıyı vurma iddiası ile atıyor. Üstelik bunu çekinmeden basınla paylaşıyorlar. Eski savunma bakan yardımcısı ve Deniz Piyadeleri subayı Mick Mulroy, WSJ’a verdiği bir demeçte bu konuda şöyle diyor: “Bunlar (İsrail’e gönderilen silahlar), Afganistan ve Suriye’de açık, kentsel olmayan alanlarda yaptığımız savaşlarda tercih ettiğimiz silahlardır. Bunlar daha kentsel alanlarda da kullanabilir, ancak öncelikle saldırının orantılı olduğundan ve askeri gerekliliğe dayandığından emin olmak için çok sayıda hedef analizi yapılmalıdır.” Başka bir deyişle Mulroy’a göre Gazze’de bu silahlar kullanılacaksa sayı çok sınırlı olmalı ve masum sivillerin güvenliği dikkate alınmalı. Oysa ki İsrail bunlardan birkaç tanesini kullanmak bile çok riskli iken binlercesini kentlerde kullanıyor.
ABD’nin İsrail’e gönderdiği silah ve mühimmattaki bir diğer sorun ise verilerin gizli oluşu; Amerika, Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımları detaylarıyla paylaşıyor. Ancak aynı durum İsrail’e gönderilen silahlar için geçerli değil. Rakamlar ancak basına sızdırmalarla ortaya çıkabiliyor. Bunun nedenleri sorulduğunda ise yönetim, İsrail’e farklı bir yardım mekanizması işlediğini, bunun da farklı kurallara tabi olduğunu söylüyor. Aslında bu bir açıklama değil, “neden İsrail’e gönderdiğiniz silahların detaylarını vermiyorsunuz” sorusuna “bunun nedeni İsrail’e gönderdiğimiz silahların detaylarını vermiyor oluşumuzdur” gibi anlamsız bir yanıt veriyorlar. ABD’nin İsrail’e açık ve örtülü yardımlarının milyarlarca dolar olduğu biliniyor. En son Gazze operasyonunu da fiilen ABD finanse etmiş gibi olacak…
