Aynı evin farklı gülleriyiz

Kadın ve erkeklerin farklı tarafları, farklı davranışları vardır. Fakat şunu unutmamak lazımdır ki kadın ve erkek kendi konumunda güzeldir. Cenab-ı Hak, erkek ve kadını maddi ve manevi olarak farklı donanımlarla yaratmıştır. Kadın ve erkek eşit değil, aksine birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçasıdır. Hiçbir zaman biri diğerinin aynısı değildir. Bazı yönleriyle birbirlerine benzeseler de kadın fizik

MEHMET TOY 27 Mart 2017

Kadın ve erkeklerin farklı tarafları, farklı davranışları vardır. Fakat şunu unutmamak lazımdır ki kadın ve erkek kendi konumunda güzeldir. Cenab-ı Hak, erkek ve kadını maddi ve manevi olarak farklı donanımlarla yaratmıştır. Kadın ve erkek eşit değil, aksine birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçasıdır. Hiçbir zaman biri diğerinin aynısı değildir.

Bazı yönleriyle birbirlerine benzeseler de kadın fizik ve ruh bakımından erkeğe eşit olmadığı gibi, erkek de kadına eşit değildir. Yaratılış noktasında kadın ve erkek fizyolojik, psikolojik, biyolojik ve fiziksel olarak farklıdır. Yaratılışa uygun olarak da Cenab-ı Hak onlara bünyelerine göre uygun vazifeler vermiştir. Kadın ve erkeğin fıtraten farklı yaratılması aralarındaki iletişimi de farklı kılmaktadır.

Farklı donanımlara sahip olarak yaratılmak farklı davranmayı; yani olayları görme, hissetme, algılama, düşünme, değerlendirme kısacası hayata farklı pencerelerden bakmayı gerektirir. Bu durumdan hareketle, kadın ve erkeğin öncelikle kendilerinin farklı fıtratlara sahip olduklarını bilmeleri gerekir. Farklı olduklarını bilmek aralarındaki ilişkinin sağlıklı yürümesi için ilk adımdır.

Farklı olduklarını hesaba katmayanlar hissettiklerini hissedemez, hislerine tercüman olamaz ve buna bağlı olarak da aralarında iletişimi kuramaz, birbirleriyle geçinemezler. Çünkü insanlar tek tip yaratılan varlıklar değildirler. O yüzden kadın ve erkek ilişkilerinde öncelikle bu farklılıkların bilinmesi ve gereği gibi davranılması önem arz etmektedir.

Kadın ve erkek arasında sağlıklı bir iletişimin devam etmesi, bir yönüyle beynin işleyiş yapısını bilmeye bağlıdır. Yapılan araştırmaya göre kadın ve erkek beyini farklı çalışmaktadır. Bu farklı çalışma da farklı davranışlara sebebiyet vermektedir. Erkek, beyninin bir tarafını yani sol tarafını kullanırken, kadın daha çok beyninin sağ tarafını kullanmaktadır.

Kadın sadece beyninin sağ tarafını kullanmakla kalmaz, aynı zamanda sol tarafını da kullanır. Bu yüzdendir ki erkekler mantıksal, kadınlar ise daha çok duygusal düşünürler. Erkek beyninde gri madde, kadın beyninde beyaz madde daha fazladır. Bu da, kadının beynindeki sinir sinyallerinin daha hızlı işlemesine ve daha hızlı düşünüp karar vermesine yol açmaktadır.

Her varlık kendi konumunda güzeldir. Her gülün bir dikeni olduğu gibi, her güzelliğin de bir çirkin tarafı vardır. Önemli olan güzel taraflara bakabilmek ve o güzellikleri görmeye çalışmaktır. Kadın ve erkeğin hoş olmayan tarafları olduğu gibi, daha çok güzel tarafları vardır.

Kadın yaratılış itibarıyla şefkat, yumuşaklık,  teslimiyet, algılama, duygu derinliği, zarafet, letafet; erkek ise irade, güç, cesaret, soğukkanlılık, koruma, güven, mantıksal ve matematiksel düşünceye sahip olarak yaratılmıştır. Bediüzzaman Hazretleri “Kadında sadakat ve emniyet, erkekte ise cesaret ve sahavet (cömertlik) en temel özelliktir” der.

Çünkü kadın ailenin iç işlerinden sorumlu idareci konumunda eşinin sahip olduğu her şeyin korunması ile vazifeli bir memurdur. O yüzden kadın kocasına sadık olmalı, güven kırıcı hallerden çekinmelidir. Erkek ise, eşini himaye etmek yani korumak, ona merhamet etmek ve hürmet göstermekle vazifelidir. Fıtri farklılıklar aslında bir zenginliktir, işletilmesi gerekir. Bu farklılıklar işletilmemeye özellikle de ortadan kaldırılmaya çalışıldığı zaman eşyanın tabiatına aykırı hareket edilmiş ve sorunlara davetiye çıkartılmış olunur. Oysaki fıtri farklılıklar göz önünde tutulur, davranışlar da ona göre ayarlanırsa o zaman iletişim sağlıklı kurulmuş olur.

Ayette “Her şeyi çift (erkek ve dişi) yarattık ki düşünüp ibret alasınız.” (Zâriyât, 49) buyrulmaktadır. Zerrelerden bitkilere, ondan hayvanlar ve insanlar arasındaki erkeklik-dişiliğe kadar her şey çift ve birbirine muhtaç olarak yaratılmıştır. Dolayısıyla kadın ve erkek de birbirlerine muhtaçtır ve birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar.

Gerek kadın, gerekse erkek tek başına eksiktir. Bu eksikliklerini bir araya gelerek tamamlarlar. Allah Resulü (sav) bu durumu “Kadınlar, bir bütünün yarım parçası olan erkeklerin diğer yarım parçasıdır.” şeklinde dile getirmektedir. Kadın erkek ilişkilerinde bir bütünün iki ayrı yönü olan duygusallık ve mantıksallık bir araya getirilir ve işletilirse mükemmellik ortaya çıkar. Huzur ve başarının yolu sağlıklı bir iletişimden geçer. Sağlıklı bir iletişimin olası için de yaratılıştan gelen fıtri farklılıkların dikkate alınması ve ona göre davranılması gerekir.

ÖNE ÇIKANLAR