Yabancı boşanma kararları Türkiye’de hangi tarihten itibaren geçerli sayılır?

Yabancı boşanma kararları Türkiye’de hangi tarihten itibaren geçerli sayılır?

Yabancı mahkemelerden veya idari makamlardan alınan boşanma kararları Türkiye’de tanınmadıkça Türk hukuku açısından herhangi bir hüküm ifade etmez. Bu kararların mutlaka Türk mahkeme veya idari makamlarınca tanınması gerekir. 27.11.2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) hükümlerine göre yabancı ülkelerden verilen boşanma kararlarının tanınabilmesi için kararın mutlaka bir mahkeme

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 12 Ekim 2019 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Yabancı mahkemelerden veya idari makamlardan alınan boşanma kararları Türkiye’de tanınmadıkça Türk hukuku açısından herhangi bir hüküm ifade etmez. Bu kararların mutlaka Türk mahkeme veya idari makamlarınca tanınması gerekir.

27.11.2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) hükümlerine göre yabancı ülkelerden verilen boşanma kararlarının tanınabilmesi için kararın mutlaka bir mahkeme kararı olması, kararın kesinleşmiş olması ve Türk Aile Mahkemesi tarafından tanıma hükmü verilip kesinleşmesi gerekir.

Ancak 29.04.2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 690 sayılı KHK değişikliğiyle bu değişikliğe ilişkin olarak 07.02.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik hükümlerine göre yabancı ülkedeki mahkeme veya belediye, nüfus müdürlüğü, noter gibi idari makam boşanma kararlarının boşanan eşlerin birlikte ve anlaşarak başvurması halinde Türk Aile Mahkemesinde dava açılmasına gerek kalmadan Konsolosluk veya Nüfus Müdürlüklerince tanınma imkânı getirilmiştir.

Diğer yandan T.C. İçişleri Bakanlığının 30.04.2013 tarihli Mavi Kartlılar Kütüğü ve Beyan Edilen Nüfus Olaylarının Tutulması Hakkında Yönerge hükümlerine göre de mavi kartlılar kütüğünde kayıtlı insanımız yabancı mahkemlerce verilmiş boşanma kararlarını tek taraflı ve davasız tanıtma imkânına sahip.

Lâkin burada boşanma kararı mavi kartlılar kütüğüne tescil edilirken boşanılan eş Türk vatandaşı ise onun nüfus kaydına tescil edilmemektedir. Türk vatandaşı bu insanımız boşanma kararını kendi kaydına tescil ettirebilmek için ya 690 sayılı KHK gereğince mavi kartlı eşle birlikte başvurmak ya da MÖHUK hükümlerine göre doğrudan mahkemede tanıma davası açmak zorunda. Aksi halde nüfus kaydında evli olarak görünmeye devam edecektir.

İşte yukarıda sıralanan mevzuat hükümlerine göre Türk mahkeme veya idari makamlarınca bu yabancı mahkeme boşanma kararları tanındığında, bu kararların boşanma, boşanmaya ilişkin mal paylaşımı, maddi-manevi tazminat ve kadın için tekrar evlenmek için bekleme süresinin hesaplanmasında hangi tarihten itibaren geçerli sayılacağı büyük önem arz ediyor.

Şimdi bunları kısaca ana başlıklar halinde açıklayalım.

Boşanma yönünden geçerlilik

Gerek 5718 sayılı MÖHUK gerekse 690 sayılı KHK ile getirilen düzenlemeye göre yabancı boşanma kararı ister mahkemece ister konsolosluk veya nüfus müdürlüğünce tanındığında Türk hukuku açısından yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade eder, yani geçerli olur. Aynı şekilde mavi kartlının tek taraflı tanıtmasında da aynı kural geçerlidir.

Örnek; 18.05.2006 tarihinde kesinleşen Alman mahkemesi boşanma kararı 06.06.2019 tarihinde de Türkiye’de tanınsa eşler 06.06.2019 tarihinde değil 18.05.2006 tarihinden itibaren Türkiye’de de boşanmış kabul edilirler.

Boşanan kadının tekrar evlenmek için bekleme süresi açısından geçerlilik

Boşanan kadınlar Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 132. maddesi gereğince boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 300 gün (10 ay) geçmedikçe evlenemezler. Ancak aynı maddeye göre bu sürede kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hallerinde mahkemeye başvurarak bu süre hakim kararıyla kaldırılabiliyor.

5718 sayılı MÖHUK’nun 59. maddesi gereğince yabancı mahkeme, 690 sayılı KHK değişikliğiyle yabancı mahkeme ve idari makam boşanma kararları Türkiye’de usulüne göre tanındığında eşler Türkiye açısından yabancı boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayıldığına göre tekrar evlenmek isteyen kadının 300 günlük bekleme süresi bu tarihten itibaren hesaplanır.

Örnek:18.05.2006 tarihinde kesinleşen Alman mahkemesi boşanma kararı 06.06.2019 tarihinde Türkiye’de tanındığında kadının 300 günlük bekleme (iddet müddeti) 06.06.2019 tarihinden değil 18.05.2006 tarihinden itibaren hesaplanır. Bu kadın tek taraflı mavi kartlılar kütüğüne boşanmasını tescil ettirse uygulama aynı şekilde yapılır.

Mal paylaşımı (mal rejimi) açısından geçerlilik

Kural olarak evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur. Mal rejimi davalarında tasfiye başlamamış olsa bile tasfiyenin istenebilir olduğu boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi başlar ve bu sürenin geçirilmesiyle dava hakkı düşer.

Örnek:18.05.2006 tarihinde kesinleşen Alman mahkemesi boşanma kararı 06.06.2019 tarihinde Türkiye’de tanındığında mal bölüşümü davası için zamanaşımı 18.05.2006 tarihinde başlatıldığında 18.05.2016 tarihinde dolacak ve bu tarihten sonra mal bölüşümü için eşler birbirine dava açamayacaktır.

Fakat Yargıtay mal rejimi davalarında yabancı mahkeme kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olma kuralından ayrılmıştır. Yargıtay mal bölüşümü davalarının açılabilmesi için yabancı mahkeme kararı aile mahkemesince tanınıyorsa tanıma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımının hesaplanması gerektiğine karar vermiştir. Buna göre yukarıdaki örnekte karar 06.06.2019 tarihinde tanıma kararı kesinleştiğinden 10 yıllık zamanaşımı bu tarihten başlayacak ve 06.06.2029 tarihinde son bulacaktır.

690 sayılı KHK ile getirilen düzenleme gereğince yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca verilen boşanmaya ilişkin kararların idari yoldan tanınmasında da aynı kural geçerli olduğuna göre kanaatimizce bu durumda da 10 yıllık zamanaşımı tarafların birlikte başvuru yaptıklarında nüfus kayıtlarına boşanmanın tescil edildiği tarihten itibaren başlayacaktır. Bu konuda zaman içerisinde oluşacak yargı içtihatlarını göreceğiz.

Mavi kartlılar yönünden ise durum biraz değişik. T.C. İçişleri Bakanlığının 30.04.2013 tarihli Mavi Kartlılar Kütüğü ve Beyan Edilen Nüfus Olaylarının Tutulması Hakkında Yönerge hükümlerine karşı tarafı Türk vatandaşı olan bir yabancı mahkeme boşanma kararının tescili halinde tescil tarihinde mavi kartlı boşanmış kabul edilse bile Türk vatandaşı usulüne uygun tanıma yaptırmadıkça nüfus kayıtlarında halen evli görünmektedir.

Türk vatandaşı olan eş mahkemeye tanıma davası açarsa sorun yok. Ancak açmazsa boşanmasını mavi kartlılar kütüğüne işleten mavi kart hakkı sahibi mal rejimi davasını nasıl açacak? Zira diğer eş yönünden Türk nüfus kayıtlarında halen evli görünüyorlar ve evli iken mal bölüşümü davası açılamaz. O zaman mavi kartlı kişinin mal rejimi davası açmayı amaçlayan tescili bir işe yaramayacak ve o da öncelikle tanıma davası açmak zorunda kalacaktır.

Maddi ve manevi tazminat açısından geçerlilik

TMK 174. madde gereğince boşanma halinde boşanmaya bağlı olarak kanunda sayılan şartlar varsa zarar gören, boşanmada kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu eş diğer eşe karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ancak bu davalar TMK 178. maddesi gereğince boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde açılmak zorundadır. Aksi halde zamanaşımına uğrar.

Yabancı mahkemede boşanan eşlerin maddi ve manevi tazminat istekleri için de Yargıtay uygulaması yukarıda açıkladığımız mal bölüşümü davalarında olduğu gibi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği değil Türk mahkemesince tanıma kararının kesinleştiği, idari yoldan tanımada ise kanaatimize göre boşanma kararının nüfus kayıtlarına tescil edildiği tarihten itibaren bu bir yıllık zamanaşımı süresi hesaplanır.